Kemal Kerinçsiz, ek iddianame hazırlanması gerektiğini söyledi
Ergenekon davasının iddianamesinde, hakkında iddia edilen suçlamalarla mütalaada iddia edilen suçların fiil olarak birbirlerinden farklı olduğunu belirten tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, "Bana göre ek iddianame hazırlanması gerekirdi." dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-10 08:45:39
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 295'inci duruşmasında CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Tuncay Özkan ve Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık ile 6 tutuksuz sanık hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük ve Sami Hoştan, başka suçlardan tutuklu oldukları için tutuklu sanıkların bulunduğu bölümde yar aldılar.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Sanıklar ile avukatların kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanıkların esas hakkındaki savunmalarının alınmasına devam edeceklerini açıkladı. Daha sonra da Başkan Özese, savunmasını yapması için tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'e söz verdi.
Savunmasını yapmak için hazır olmadığını belirten Kerinçsiz, "Bu delil akışı içerisinde hazır değilim. Esas hakkındaki savunmamı yapmayacağım ama belli başlıklarda beyanlarda bulunacağım." dedi.
Dava dosyasına her gün yeni raporlar ve deliller geldiğini, bunların okunmadığını, delil değerlendirmesinin yapılmadığını iddia eden Kerinçsiz, "Mütalaada hakkımda 4 ayrı suç iddia ediliyor. Suçlandığım benimle alakalı bölüm haricinde mütalaada 135 yerde ismim geçiyor. Bana iki saat konuşma süresi veriyorsunuz. İsmim geçen bölümlere cevap vermek için 53'er saniye kalıyor. 53 saniyede kendimi ifade etmem mümkün değil." dedi.
Kerinçsiz, "Biz, istihbarat faaliyetlerinin gizli olduğunu biliriz. Oysa mahkemelerin faaliyetlerinin aleni olması gerekir. Savunmamı ne zaman yapacağımı soruyorum, net olarak cevap vermiyorsunuz. Yarınki oturumda bile ne yapılacağı yönünde ara karar almıyor, bize bildirmiyorsunuz. Neler yapacağınızı bilsek biz de ona göre kendimizi ayarlarız. Bana dün, 'Yarın savunmanı alacağız' diyorsunuz. Ben akşam 17.00'den sabah 08.00'e kadar nasıl hazırlanacağım." sözleri ile mahkemenin bu yöndeki uygulamasını eleştirdi.
MAHKEME BAŞKANI, KERİNÇSİZ'İ UYARDI
Başkan Özese, mahkemenin gizli faaliyet yürüttüğü yönündeki iddiası nedeniyle Kerinçsiz'i uyardı. Kerinçsiz iddiasında ısrar edince Başkan Özese ile karşılıklı olarak seslerini yükselterek tartıştılar. Kısa süreli tartışmanın ardından Kerinçsiz, savunmasına devam etti.
Ardından da Başkan Özese, "Biz, savunmaların alınacağını belirttiğimiz ilk günden itibaren ilk iddianameden başlamak üzere sırayla savunmaların alınacağını açıkladık ve sanıkların da hazırlanmalarını söyledik. Bu kadar sürede hazırlanmanız gerekirdi." diye açıklamada bulundu.
KERİNÇSİZ: EK İDDİANAME HAZIRLANMASI GEREKİRDİ
Kerinçsiz, daha sonra da "İddianamede hakkında 4 farklı suçlama vardı. TCK'nun, 313,327 ve 135'inci maddeleri ile örgüt yöneticiliğinden cezalandırılmam isteniyordu. Ancak savcı, mütalaasında örgüt üyeliği yerine örgüt yöneticiliğinden cezalandırılmamı istedi. 135 yerine de cezayı artıran 136 ve 137 maddelerden cezalandırılmam gerektiğini ifade etti. Ayrıca 313 yerine 312 maddeden yargılanmam gerektiğini belirtti. Bu maddelerde de birince 'Halkı silahlı isyana teşfik etmek', diğerinde ise 'Hükümetin, görevini yapmasına tamamen ya da kısmen engel olmak' suçlaması iddia ediliyor. İddianamedeki fiillerle mütalaadaki fiiller, birbirinden farklıdır. Bu nedenle de bana göre ek iddianame hazırlanması gerekirdi." dedi.
İddianamede bir ilkin gerçekleştiğini, ortada fiilsiz bir suçun, suçsuz bir davanın sürdürüldüğünü, Danıştay saldırısı davasındaki örgütten başka bir örgütün olmadığını belirten Kerinçsiz, ortada örgütsüz bir davanın bulunduğunu iddia etti.
Mahkemenin ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu davaya bakma yetkisi bulunmadığını iddia eden Kerinçsiz, "Ben 2008 yılında da bu duruma itiraz ettim ve siz reddettiniz. Sizler bu davaya bakmaya yetkili değilsiniz. İddianame ve mütalaa da sözde örgütün merkezi ifade edilmemiş, merkezleri söylenmemiştir. Davalara suçun işlendiği yer bakmaya yetkilidir. Eylem ve faaliyetten bahsediliyor ancak suçtan bahsedilmiyor. Danıştay saldırısı olayının yeri Ankara'dır. Türkiye gerçek hukuk devletine dönüştüğünde, Danıştay davasının bu haliyle birleşmesi konusu bile Anayasayı ihlal suçlarından birini oluşturduğundan yargılamalar olacak. Bir ihlali söz konusudur.' diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara