Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Mardin'de 2008 yılında bulunan kemiklerin kime ait olduğu belirlendi

Mardin Kızıltepe Savcılığı'nın 2008 yılında Katarlı köyünde yaptığı kazıda bulunan kemiklerin kimlikleri belirlendi. Adli tıp raporuna göre söz konusu şahısların 1995 yılında evinden alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Nejat ve Şemsettin Yalçı

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-08 10:05:43

Mardin'de 2008 yılında bulunan kemiklerin kime ait olduğu belirlendi
Mardin Kızıltepe Savcılığı'nın 2008 yılında Katarlı köyünde yaptığı kazıda bulunan kemiklerin kimlikleri belirlendi. Adli tıp raporuna göre söz konusu şahısların 1995 yılında evinden alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Nejat ve Şemsettin Yalçınkaya ait olduğu DNA testi ile doğrulandı. Tespit edilen isimlerle birlikte faili meçhul cinayetler kapsamında Mardin'de kayıp olan 52 kişiden kimliği belirlenen isim sayısı 4'e yükseldi. Nejat ve Şemsettin Yalçınkaya 1995 yılında evinden bir grup tarafından alındıktan sonra bir daha haber alınamamıştı. Kızıltepe'deki Faili Meçhul cinayetler soruşturması şüphelisinin ilçede Jandarma Komutanlığı yapan ve halen Ergenekon davası kapsamında tutuklu olan Albay Atilla Uğur olduğu iddia ediliyor.
Aynı kuyuda geçtiğimiz 22 Nisan tarihinde yine kazı yapılmış ve 15 kemik parçasına daha ulaşılmıştı. Kemik parçaları incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube Başkanı Avukat Erdal Kuzu, faili meçhul cinayetlerin aydınlanmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak 1993 ve 1996 yılları arasında sistemik bir yapının cinayetleri işlediğini söyledi. Bu yıllar arsında Mardin'de 52 kişinin kayıp olduğunu anlatan Kuzu, şu ana kadar ancak 4 kişinin cesedine ulaşılabildiğini aktardı.

Mardin'de Derik, Dargeçit ve Kızıltepe olmak üzere 3 ayrı JİTEM soruşturması sürdüğünü kaydeden Kuzu şöyle konuştu:" Son derece üzücü bir durum. Fakat aile açısından 18 yıl sonra kimliklere ulaşmanın hem sevindirici hem de üzücü bir tarafı olacaktır. Bu durum JİTEM varlığına ve yargısız infazlarına çok büyük bir delil oluşturacak. Soruşturmanın derinleşmesine neden olacak. Ciddi bir iş ciddi bir soruşturma ortaya konuldu. Biz bir devlet konsepti olarak yaşanan katliamların, kayıpların bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmasını istiyoruz. O dönemin tanıklarının savcılıklara başvuru yapmasını istiyoruz. Çünkü bu bölgede o dönemde yaşananların ortaya çıkması ülkenin toplumsal barışına bir katkı sunacaktır." ifadelerini kullandı.

İnsan hakları savunucuları olarak ve kayıp aile yakınları olarak çözüm sürecini desteklediklerini dile getiren Kuzu, yürütülen soruşturmaların barış sürecine destek veren soruşturmalar olduğunu kaydetti. Kuzu:" Nihayetinde barış süreci gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacak bir süreçtir. Dolayısıyla ailelerin de bir beklentisi vardır. Yani bu süreçte yaşanılanların ortaya çıkarılması faillerin ortaya çıkarılması ve yargı önüne getirilmesi konusunda ciddi bir talep vardır. "ifadelerini kullandı.





Haber Ara