'IMF Türkiye'ye tankla tüfekle gelmedi'

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, "IMF, Türkiye'ye tankla tüfekle gelmedi." dedi. Yılmaz, Tekirdağ Aktif Sanayici ve İş Adamları Derneği (TASİAD) tarafından düzenlenen, "2023'e Doğru Küresel Ekonomi ve Türkiye" konulu konferansı verdi. Konferansa Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Faruk Özlü, Tekirdağ Vali Yardımcısı ve İl Genel Sekreteri Mustafa Yel, İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz, Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay, daire müdürleri ve çok sayıda işadamı katıldı.

Açılış konuşmasını yapan TASİAD Başkanı Kasım Özadalı, "Türkiye'deki önemli işadamlarını ve devlet erkânını Tekirdağ iş dünyası ile buluşturmaya devam ediyoruz. Hafta sonu yapılacak Tekirdağ TSO seçimlerinin her iki adayı da şu anda aramızda. Bu çok güzel bir tablo. Seçimlerin demokratik bir ortamda geçmesini diliyorum." dedi.

Ardından söz alan Başdanışman Yılmaz ise Türkiye'de 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz sonucunda bazı değişiklikler olduğunu söyledi. 2002 genel seçiminde tek partinin iktidar olmasının, ülkenin gelişmesi için son derece önem taşıdığını vurgulayarak, "2001 krizinin ardından iktidar değişikliği oldu. Gelen, tek parti iktidarıydı. Bu, cumhuriyet tarihinin önemli bir bölümünde ihtiyaç duyduğumuz fakat sahip olamadığımız siyasi istikrarı sağladı. Bu, ülkenin elinde bulunan altından da, petrolden de, doğalgazdan da önemli." şeklinde konuştu. Hükümetin ortaya koyduğu 2023 hedeflerinin vizyonlu bir perspektif olduğunu ifade eden Durmuş Yılmaz, şunları söyledi: "Bu son derece vizyonlu bir perspektif. Dedi ki, 'Biz 2023 yılında 2 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız. Bu da şu anda 16. sırada olduğumuz dünya sıralamasında bizi 10. sıraya getirecek.' Bu hedefe ulaşmak imkansız değil fakat çok zor. Ekonomimizin bugün geldiği nokta itibariyle büyüme potansiyeline baktığınızda her şeyi düzgün yapsak ve kaynakları etkin kullansak bu ekonomi, başka kırılganlıklar yaratmadan ne kadar büyüyebilir? Cevap, yüzde 5-5,5 büyür. 2023 yılına 11 yıl var, kesintisiz olarak yüzde 5,5 büyürsek, yüzde 1,5 oranında ileri götürüyor, dolayısıyla 2 trilyon doların altında kalıyoruz. Türkiye'nin, bu hedefe ulaşabilmesi için milli gelirinin yüzde 25'i kadar yatırım yapması gerekiyor. Bu yatırımı yapabilir mi? Şu anda yüzde 23-24'lerde yapıyoruz ve yapabiliriz."

'IMF NÖTR BİR KURULUŞ DEĞİL'

Yılmaz, Türkiye'nin IMF'ye borcunu ödemesiyle ilgili olarak da kendini tebrik etmesi gerektiğini söyledi. IMF'nin Türkiye'ye tankla, topla, tüfekle gelmediğini vurgulayarak, "Biz kendi kendimizi yönetemedik, kaynaklarımızı israf ettik ve bir yerde duvara dayandık. İflas ettik ve başkalarından, evimizi düzene koyması için yardım istedik. Onlar da geldi, kendi bildiklerini bize uyguladı." diye konuştu. Dolayısıyla IMF'nin nötr bir kuruluş olmadığını aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "IMF, Dünya Bankası, uluslararası hangi arenada olursa olsun ulusların menfaatlerinin çatıştığı bir ortam. Bize düşen görev, geçmişteki hatalarımızdan ders çıkararak tekrar etmemek ve içselleştirerek ekonomimizi ve evimizi düzgün şekilde yönetip başkasına muhtaç olmamak." dedi.

Program sonunda Müsteşar Yardımcısı Özlü ve Başdanışman Yılmaz'a, günün anısına plaket takdim edildi.