Hakim Rahman: Orduevinden biz bile yer ayırtamıyoruz

İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 49'u muvazzaf 79'u tutuklu 357 sanıklı, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge temin etme davasında sanık avukatları, savunmasını tamamlayan Narin Korkmaz'a sorular yöneltti. Örgüt elebaşı olmakla suçlanan Bilgin Özkaynak'ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya, orduevinden yer ayırttığına dair dinleme kayıtları bulunan Korkmaz'a, gerçekten ayırtıp ayırtmadığını sordu. Sanık Korkmaz, orduevinden yer ayırttığını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, "Orduevinden biz bile yer ayırtamıyoruz." karşılığını verdi. Sanık avukatları, Korkmaz'a yine dinleme kayıtlarında yer alan, "Sizden fazla OHAL'im var." sözünü hatırlattı. Bunun arkadaşları arasında geçen ve "geyik" tabir edilen konuşmalar olduğunu belirten Korkmaz, "Onlardan biri olarak davrandığım için onlar da yadırgamıyor. Bu kadar aşk ve sevgiyle bağlı olduğum kuruma ihanetle suçlanıyorum." diye konuştu.

'VEYSEL KÖSELE'Yİ, BABAMIN GÖREVİ NEDENİYLE TANIYORUM'

Narin Korkmaz'ın ardından, adı örgüt koordinatörleri arasında geçen Safiye Köten'in savunmasına geçildi. Özel hayatının iddianameye yansıtılmasının mahcubiyetini yaşadığını ifade eden Köten, sanıklardan Onur Süer, Doğan Şahin ve Ege Üniversitesi'nde okuduğu dönemde kişisel bakım yaptırmak için gittiği kuaför olması sebebiyle de Filiz Albayrak'ı tanıdığını belirtti. Tutuklu sanıklar arasında yer alan askerlerden Süer ile Foça'da görev yaparken tanıştıklarını ve bir süre arkadaşlık yaptıklarını anlatan Köten, "Babam, bir dönem Foça Kaykamamı olarak görev yapıyordu. Veysel Kösele'yi de babamın görevi nedeniyle görüştükleri için tanıyorum. Sanki onun koramirallik terfisinde etkili olduğum şeklinde gösterilmiştir." dedi. Foça'daki dışında hiçbir askeri tesise girişi olmadığını belirten sanık Safiye Köten, hakkındaki suçlamaların tamamını reddetti. Geçmişteki sorumsuz hayatının kendisini iddianameye sürüklediğine de savunmasında yer veren Köten, "Benim kendimden başka hiç kimseye kötülüğüm olmadı. Hayatımda hiçbir örgütün içinde harici ve dahili yer almadım. Örgüt üyeliği ve gizli bilgi ve belge temin etme davasında yargılanıyor olmak. vatandaşlık onuruma ağır gelmektedir." dedi. Özel hayatının kendisine ve ailesine karşı silah olarak kullanıldığını da kaydeden sanık Köten, "Babamın da isminin geçmesini kınıyorum." dedi. Üç kişi dışında davada yargılanan hiç kimseyi tanımadığını, evinde bulunduğu söylenen kan tüplerinin kendisine ait olmadığını iddia eden Köten, beraatini talep ederek savunmasını sonlandırdı. Safiye Köten, parmak izi ve biyolojik inceleme yapılması talebinde de bulundu.