Buna göre 1996 yılında Ankara'nın en değerli bölgesinde ‘kışla yapılacağı' gerekçesiyle alınan imarsız arsalar, OYAK girişimiyle imarlaştırıldı. Bölgede, bugün ortalama fiyatı 400 bin lira olan bin 80 adet konut inşa eden OYAK, yaklaşık 500 milyon lira kâr elde etti. 1988 yılında İstanbul'da Hazine’den 3 milyar 452 milyon liraya alınan bir arazi ise 5 yıl sonra yıllığı 47 milyar liraya kiraya verildi. Meclis, incelemesinde buna benzer birçok usulsüzlük tespit etti.
2012 yılı başında Meclis Dilekçe Komisyonu’na gelen yoğun şikayetler üzerine OYAK’ta bir inceleme yapma kararı alan ve alt komisyon oluşturan Meclis, yaklaşık 1,5 yıllık çalışmanın ardından raporunu tamamladı. AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın başkanlığındaki komisyonun hazırladığı raporda, OYAK’ın 1997 yılından itibaren nasıl katlanarak büyüdüğüne ilişkin önemli bilgiler var. Hazine ile Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan protokoller çerçevesinde kimi zaman bedelsiz, kimi zaman da çok düşük bedelle birçok önemli arazinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımına tahsis edildiğine işaret edilen raporda, bu arazilerden bazılarının öngörülen amacın dışında kullanılarak OYAK’a ciddi ticari kazançlar sağladığı, Hazine’ye ise önemli kayıplar yaşatıldığı vurgulandı.
İMARSIZ DEĞER ÜZERİNDEN DEVİR
Bu çerçevedeki bazı çarpıcı örneklere yer verildi. OYAK tarafından kurulan ve halen Ankara’nın en lüks sitelerinden biri olan Zirvekent Sitesi’nin hikayesi şöyle anlatıldı: “1995 yılında devredilen bu alanda, zaten ciddi bir yapılanma söz konusudur. Bu alanın bugün için Ankara’nın en gözde bölgelerinden biri olduğu, devir tarihinde dahi burasının oldukça ciddi bir potansiyel taşıdığı ancak bunun dikkate alınmadığı ve taşınmazların imarsız değer üzerinden OYAK’a devredildiği görülmüştür. Bugün için Zirvekent’te ortalama daire fiyatlarının 400 bin lira olduğu dikkate alınırsa, OYAK’ın bu taşınmazlarından elde ettiği ve dolayısıyla Hazine kaybı olarak nitelendirilebilecek gelirin boyutları ortaya çıkmaktadır. Çankaya’da devredilen üç parselden yüzölçümü 25 bin metrekare olan 6 adet konut parseli ve 1 adet ticaret parselinin üretildiği, her bir konut parselinde yaklaşık 180 konut hakkı bulunduğu dikkate alındığında, muhtemel gelir kayıpları daha net ortaya çıkacaktır.”
İMAR PLANLARINI OYAK YAPIYOR
1988 yılında OYAK’a 3 milyar 452 milyon lira bedelle devredilen İstanbul Kapıkarakolu’ndaki parselin 5 yıl sonra 1 milyon dolar bedelle TÜYAP’a kiraya verildiği belirtilen raporda, o günkü döviz kurunun 47 bin lira olduğu hatırlatılarak OYAK’ın yıllık kira gelirinin 47 milyar lirayı aştığı ifade edildi. Raporda, şu görüşlere yer verildi: “Merkez Bankası verilerine göre, OYAK ile TÜYAP arasında düzenlenen protokolün tarihi olan 7 Eylül 1995’te döviz kurunun 47 bin 169 lira olduğu dikkate alındığında, Hazine’nin muhtemel kaybı daha rahat anlaşılabilmektedir. OYAK’a potansiyeli yüksek, gelişme alanlarına yakın ve konum itibarıyla çok avantajlı olabilecek taşınmazların imarsız değer üzerinden devredildiği, bu alanların imar planlarının MSB’nin de desteği ile OYAK tarafından yapıldığı, OYAK tarafından bu alanlar üzerinde Başakşehir Oyakkent, Çankaya Zirvekent gibi lüks konut projeleri gerçekleştirildiği ve devir bedelinin çok üstünde bir gelir elde edildiği, bu alanların imarsız değer üzerinden devredilmesinin Hazine’nin çok ciddi bir gelirden mahrum kalmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.”
ŞEHİT ARAZİSİNE ALIŞVERİŞ MERKEZİ
Rapordaki bir başka çarpıcı tespit ise OYAK’ın Hazine’den kiraladığı bazı yapıları daha sonra çok daha fazla ücretlerle özel kurumlara kiralamasıyla ilgili oldu. Buna göre, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde ‘şehitlik arazisi’ olarak alınan alana OYPA mağazası yapıldı ve Hazine’yle yıllık cironun binde 0,3 karşılığında bir kiralama anlaşması gerçekleştirildi. Mağaza, OYPA’ların kapanmasının ardından özel bir şirkete yıllık cironun yüzde 2,5’i, yani Hazine’ye ödenen kiranın yaklaşık 10 katı karşılığında kiraya verildi. Ankara Çankaya ve Küçükesat ile İstanbul’daki Yıldız ve Levent OYPA mağazalarının ise Hazine’den yıllık cironun binde 1’i karşılığında kiralandığı ancak OYPA’ların kapanmasından sonra özel bir şirkete yıllık cironun yüzde 2,5’u oranında, yani Hazine’ye ödenen kiranın 25 katı karşılığında kiraya verildiği ifade edildi. OYAK bünyesinde konut inşa edilerek üyelere satılması nedeniyle edinilen gelirin Kurumlar Vergisi’ne tabi tutulmadığı da hatırlatılarak, bu konutların Kurumlar Vergisi mükellefi kurumdan daha düşük bedelle satıldığı, bunun da rekabeti bozucu bir etkiye sahip olduğu belirtildi. Vergilendirme konusunun yasal düzenleme ile açıklığa kavuşturulması önerildi.
Bağımsız denetim şart
OYAK’ın başta kamu denetimi olmak üzere ciddi bir denetime tabi tutulmadığına işaret edilen raporda, iç denetim mekanizmasını yürüten kurul üyelerinin OYAK tarafından ücretlendirildiği, dolayısıyla bu şekilde gerçek anlamda ve objektif bir denetimin mümkün olmayacağı belirtildi. Raporda, “OYAK hem hukuki dış denetime, hem de kamusal faydaların korunup kollanması anlamında benzer hukuki statüde yer alan kurum ve kuruluşların denetimini gerçekleştiren Sayıştay tarafından, kamu denetimine tabi tutulmalıdır.” ifadelerine yer verildi. OYAK benzeri bir kurumun sadece Yunanistan’da olduğu, Şili, Honduras, Mısır, Pakistan, Suriye gibi ülkelerde ise askeri personele mali imtiyazlar yaratan yapılar olduğuna dikkat çekildi DEVAMI