Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Sol, 1 Mayıs’ta Taksim inadını tartışıyor

İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan olayları yazar ve siyasetçiler Zaman gazetesinden Tuğba Mezararkalı ve Koray Tekin'e değerlendirdi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-03 08:07:43

Sol, 1 Mayıs’ta Taksim inadını tartışıyor


Eski CHP Genel Sekreteri İnal Batu: 

1 Mayıs kutlamalarında yaşananlar, bir hesaplaşma ve acımasızca kan davası güdülmesi. Taksim’de kutlama ısrarını manasız buluyorum. Esnaf, bu işlerle hiçbir ilgisi olmayan insanlar zarar gördü. Bunun yanında devlet de ciddi zarara uğradı. Otobüs duraklarında bile cam çerçeve indirildi. Sanki otobüs durakları AK Parti’nin de... Ne polis acıyor göstericilere ne de göstericiler esnafa. Yakışır mı bu? Ben iki tarafı da suçluyorum ve kınıyorum.


SODEP’in kurucusu Kemal İnan:


Sendikaların davranışını ve Taksim’de yaşananları hiçbir şekilde tasvip etmiyorum. 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması için zorlayan DİSK ve diğer sendikaları hatalı buluyorum. Hükümetin de burada bir hatası olduğu düşünülebilir. Belki hoşgörü ile bakabilirlerdi ve çatışma çıkmasını önleyebilirlerdi ama bu işin sonu yok. O zaman bütün yasaları bırakalım, herkes kendine göre karar versin. Bir hukuk devletinde böyle bir şey olamaz. İstanbul Valisi, Taksim’de bir miktar kutlamalara izin verdi. Bunun ötesinde bir zorlama yapmanın anlamı yoktu. Zaten görüldüğü gibi Türkiye’nin diğer yerlerinde gayet barışçıl bir şekilde 1 Mayıs kutlandı.


Eski DİSK Başkanı Rıdvan Budak:

Taksim’de yaşananlar ülkemize yakışmadı. Gelecek yıllarda da sendikaların bu ısrarı devam edecek. Hepimiz rahatsız olduk. Devletin işi provokasyona engel olmak; bu ülkenin üreten insanlarının bayramlarını kutlayabilmelerini sağlamak. Dünyada 1 Mayıs’ı insanlar, bütün farklılıklarına rağmen bir araya gelip kutlayabiliyorlar.


Şahin Alpay:

Taksim ısrarının, İşçi Bayramı’yla hiçbir ilgisi yok. Burada maksat olay çıkarmak ve bundan da kendilerince bir siyasi rant elde etmek. Valiliğin, bu seneye mahsus olarak kutlamaların Taksim’de yapılmamasını inşaat ve arz ettiği riskler dolayısıyla açıklaması da son derece doğru. Ancak Taksim’de toplanmaya inat eden kimselere karşı bu kadar büyük tedbirler ve sert bir bastırma hareketi uygulanması da biraz aşırıydı. Maalesef Türkiye’de kutuplaşan herkesin makul olmayan yollara saptığı bir gidişatın içindeyiz. Bu çok endişe verici. Her konuda tarafların konuşarak, anlaşarak barışçıl bir çözüm bulmaları bu tür çatışmacı yollara gitmemeleri tercih olunur.

Cafer Solgun: DİSK, uzun süredir sendikal faaliyetlerle kendisinden bahsettirmiyordu. Adı sendika olan oluşum, işçilerin doğrudan sorunlarıyla değil de 1 Mayıs ile gündeme geliyor. Oysa, 1 Mayıs’ın Türkiye’deki işçilerin yaşadığı sorunlarla gündem olması gerekiyor. Elbette Taksim Meydanı sembolik bir anlam taşıyor. İki yıldır hükümet bu talepleri yerine getirdi. Ancak bu yıl çalışmalardan dolayı alanın toplu program için yeterli olmadığı belirtildi. Artık zıtlaşmanın bir anlamı yoktu. Sendikalar bir inatlaşmaya gitti. Valilik de abartılı bir önlem aldı. Sonuçta o bildik görüntüler yaşandı. 1 Mayıs’ın gerçek anlamında değerlendirilmesi noktasında sınıfta kalındı. ‘Taksim’e geliyoruz, engelleyemezsiniz’ diyerek restleşmeye gidenler, yaşananların sorumlusu.


‘İKTİDAR, KRİZİ İYİ YÖNETEMEDİ’

Eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras:

Fiilen herkes Taksim çukuruna girdi. Bütün alanı görünce restleşme yerine makul bir zeminde anlaşmanın mümkün olabileceğini fark ettim. O alanın bir kısmına kürsü konularak sendikaların güvenliği sağlanabilir, İstanbullunun yaşadığı kaosun dışına çıkılabilirdi. Bence iktidar da bu yaşanan krizi yönetmekte becerikli olamadı. Bunu, insanları komaya sokacak kadar ölümcül sonuçlara sebep olacak noktaya getirmenin manası yoktu.


SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara