Dilipak: Daha umut verici bir süreç yaşadık
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu üyesi Abdurrahman Dilipak, 'Beklediğimizden daha başarılı ve daha umut verici bir süreç yaşadık. Ümit ederim barışa ulaşırız' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-03 11:56:08
Dilpak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akil İnsanlar Heyeti olarak yola çıktıklarında Doğu'da kendilerine yöneltilen bir soruyla karşılaştıklarını söyledi.
Sorulan soru üzerinde, daha önce düşünmediklerini belirten Dilapak, şöyle devam etti:
"Aslında bildiğim bir konu. Bir annenin iki çocuğu vardı. Biri askerde, biri dağda. Onun yürek çırpıntıları konuşuluyordu. Bir karı bir koca vardı... İki örnek vardı. Birinde erkek Kürt, diğerinde ise erkek Türk. Onlar bize dediler ki, 'Biz eşlerimizle mutluyuz. Eğer siz Türkiye'yi bölecekseniz, Kürdistan, Türkistan olursa bunlar da dost olmayacaksa peki biz ne olacağız' diye sordular."
Çiftlerin çeşitli sorunlar yaşayacaklarını anlatmaya çalıştıklarını ve sorunun cevaplanması gerektiğini kaydeden Dilipak, "Bu sorunun cevabı yoktu. Biz, bir arada yaşayama mecburduk. Var olan sınırlar zaten çok fazlaydı. Konu, yeni sınırlar çizmek değil. Biz, birbirimize rağmen bir zafer kazanamayacaktık ama birlikte bir zafer kazanabilirdik ve bu da bölge barışı için, dünya barışı için olumlu bir katkı olabilirdi" şeklinde konuştu.
-"Biz burada birlikte yaşamak istiyoruz"-
Akil İnsanlar Heyeti olarak Tunceli'ye gittiklerini anımsatan Dilipak, şunları kaydetti:
"Burada çok sayıda Alevi topluluğunun yaşadığı bir yer var. Ben orada barışa bu kadar desteğin verileceğini beklemiyordum. Güzel bir destek vardı ve CHP'ye karşı inanılmaz bir tepki ve öfke vardı. Neden bu süreçte CHP önde değil diye. Bir diğer konu, neden yeni anayasa konusunda engelleyici bir tavır takılıyor diye. Buradaki insanlar, 'Artık insan ölsün istemiyoruz, artık köyümüze dönmek istiyoruz' diyorlardı. Kan ve göz yaşı istemediklerini söylüyorlardı. Biz burada birlikte yaşamak istiyoruz. Geçmişte olduğu gibi tek bir çözümümüz var o da barıştır. İkinci bir alternatif kabul etmediklerini dile getirdiler."
Dilipak, toplum olarak farklılıkların olabileceğini ifade ederek, "Önemli olan bu farklılıklara rağmen barış içinde bir arada yaşayabilecek miyiz? Herkes kendi yoluna devam edebilir ama birlikte adaleti, barışı, hürriyeti, katılımcı, çoğulcu, şeffaf, insan haklarına saygılı bir hukuk devletini birlikte inşa edebilecek miyiz? Bu herkesin lehinedir. Barışın ana gündemi, farklıklılarımıza rağmen barış içerisinde bir arada yaşayabilmek" dedi.
-"Adalet yoksa barış da olmaz"-
Bu süreçte elde edilen barışın sonraki nesiller için baht kaynağı olması gerektiğini vurgulayan Dilipak, "Bizden sonrakilerin de örnek alabileceği, aynı şekilde o yoldan geçerek barışa ulaşacağı, bir tecrübe birikimi olması gerekiyor. Bunu başarabilmemiz için o zaman bizim daha evrensel bir bakışla bu olaya bakmamız gerekiyor. Bütün insanlığın hayrına olmayacağı bir çözüm önerisinin bizim önerimiz olmaması gerekiyor. Adalet yoksa barış da olmaz. Adalet, barış ve hürriyet. Adalet ve barış olmuyorsa hürriyet hiçbir garantiye sahip değildir. Bizim 3 adımda hedefe ulaşmamız gerekiyor. İlk adımın adalet olması gerekir" şeklinde konuştu.
Dilipak, dünya tecrübesinden yararlanacaklarını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Güney Afrika, İspanya ve İngiltere'nin tecrübesinden yararlanacağız. Filipinlerde en son böyle bir barış anlaşması oldu. Bizden öncekilerden örnek alacağız. Bizden sonrakilere örnek olacağız. Sadece çatışmama temelli bir barış değil. İdeal, üretken, kardeşçe ve insanca yardımlaşmayı esas alan, temelde bireysel insanın aklıyla vicdanını düşündüren bir barış olmalı. Bu barış bizi, insanı insanla barıştıran, insanı tabiatla barıştıran, bir barış olması gerekir ki bu 3 barış bizi Allah'la barışa götürecektir. Doğu Anadolu bölgesinde pek az tepki vardı. Çoğunluk bir destek vardı. Yaklaşık 40 günlük bir performans sonucunda gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru. Beklediğimizden daha başarılı ve daha umut verici bir süreç yaşadık. Ümit ederim barışa ulaşırız."
SON VİDEO HABER
Haber Ara