Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Askeri belge sızdırma davasında iddianamenin okunması tamamlandı

İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge temin etme davasında bin 937 sayfalık iddianamenin TRT spikerleri Murat Can Canbay ve Oktay Durna tarafından okunması tamamlandı. Daha sonra davaya müdahil olmak iste

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-03 11:01:31

Askeri belge sızdırma davasında iddianamenin okunması tamamlandı
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge temin etme davasında bin 937 sayfalık iddianamenin TRT spikerleri Murat Can Canbay ve Oktay Durna tarafından okunması tamamlandı. Daha sonra davaya müdahil olmak isteyenlerin isimleri okundu. 16 Ocak 2012 tarihinde Foça'da T-37C tipi uçağın düşmesi sonucu şehit olan Teğmen Serkan Sağır'ın ailesi, örgüt üyelerinden çıkan, T-37 uçağının hangi yollarla düşürülebileceğinin anlatıldığı belgeler sebebiyle davaya katılmayı talep etti. Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, sanık avukatlarının taleplerine karar vermek için duruşmaya ara verdi.

Duruşmada üçüncü haftanın son gününde, "Aramalarda ele geçen materyaller" başlıklı bölümün tamamlanmasının ardından iddianamede soruşturma dosyasının ve suç örgütünün değerlendirildiği bölüme geçildi. Belge incelemeleri, aramalarda ele geçen suç unsurları, delillerle teknik takip ve gizli izleme verileri itibariyle şüpheli Bilgin Özkaynak elebaşılığındaki suç örgütünün, koordinatör adını verdiği yöneticileri ve üyeleri aracılığıyla TSK bünyesinde çok ciddi bir şekilde yapılandığı belirtilen iddianamede, "Devletin güvenliğine ilişkin bilgi ve belge elde edebilmek adına ilk önce TSK içerisinde bu bilgi ve belgelere erişebilecek hedefler belirlediği, hedef kişilerin öncelikle kişisel özelliklerini tespit edip bu bilgilerden hareketle örgütün elinde bulunan imkânları kullanarak hedeflerine ulaştığı tespit edilmiştir." denildi.

HEDEF, KADIN ZAAFI OLANLAR

"Pandora" veri tabanında isimleri tespit edilen eskort kadınlar ve örgüt adına faaliyet gösteren sivil memur kadınların, özellikle kadın zaafı olan kişileri hedeflerine koyarak cinsel birliktelik yaşadıkları, cinsel ilişkiye alıştırılan kişilerin daha çoğu vaadiyle bilgi ve belge getirmelerinin temin edildiği iddianameden okundu. İddianamede, "Örgüt üyelerinin cinsel birlikteliklerinin gizli kameralar ile kayıt altına alınarak, bilgi ve belge getirmek istemeyen kişilere karşı şantaj unsuru olarak kullanıldığı, örgüt adına faaliyet yürüten bayanlarla cinsel birlikteliğe yanaşmayan kişilerin takip edilerek, varsa başka bayanlarla görüntülerinin şantaj yapmak amacıyla gizlice çekilerek, daha sonra bu amaçla kullanıldığı anlaşılmıştır." tespitine yer verildi.

BELGELER PKK VE YURTDIŞINA

İddianamede, suç örgütünün ele geçirdiği bilgi ve belgeleri yurtiçinde veya yurtdışında belirlenen alıcılarına kuryeler aracılığıyla para karşılığı sattığına dair kayıt tuttuğu, ayrıca PKK/KCK terör örgütüne aktarmak amacıyla arşivlediği belirtildi. Örgütün bazı bilgi ve belgeleri hem para karşılığı satmak hem de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni uluslararası arenada devletler karşısında zor durumda bırakmak amacıyla elinde bulundurduğu belirtilerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin gireceği muhtemel bir savaş düşünülerek düşmanın işine yarayacak tüm bilgileri topladığı, gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı silahlı eylem düzenleyebilecek ve her türlü sabotaj eylemi gerçekleştirebilecek imkân ve kabiliyette örgütlendiği, TSK'nın Kara, Deniz, Hava ve Jandarma komutanlıklarıyla GATA ve askeri yargıya ait önemli birimlerinde kendisine bağlı bir yapılanma oluşturduğu, TSK içerisinde suç örgütü yapılanması dışındaki hedef kişilerin terfilerini engellemeyi amaçladığı, GATA yapılanmasındaki üyeleri vasıtasıyla belirledikleri kişilere askerliğe elverişsizlik, istirahat, hava değişimi, özürlülük ve ilaç raporu verilmesi, suç örgütünün gönderdiği sivil hastalara TSK sağlık imkânlarının kullandırılması, hastane medikal alımlarında örgütün önereceği firmalara her türlü yardımın sağlanması için faaliyet yürüttüğü, generallerin ve diğer rütbelilerin sağlık bilgilerini temin ettiği anlaşılmakta." denildi.

SUÇ ÖRGÜTÜ PROFESYONELCE YAPILANMIŞ

İddianamede, suç örgütünün işleyiş şeklinin profesyonel düzeyde olduğu da vurgulandı. Amaçlarına ulaşmak için önceden strateji belirlemesi, örgütlenme şekli, üyelerinin niteliği, özellikle TSK bünyesinde örgütlenmiş olmasına dikkat çekilerek, "Türkiye ve KKTC'de geniş bir yapılanmasının bulunması, kurulan hiyerarşik ilişkinin en ince detayına kadar planlanmış olması, elde edilen verilerin kaydediliş şekli, şifrelenmiş çok sayıda belgenin soruşturmanın başından beri geçen sürede halen açılamamış olması ve örgüt içi otokontrol mekanizmasının da kurulmuş olması dikkate alındığında, ne kadar profesyonel düzeyde yapılandığı açıkça ortaya çıkmaktadır." değerlendirmesi yapıldı.

SANIKLARDAN 23'Ü HAKKINDA MÜEBBET İSTENİYOR

Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle görevli Cumhuriyet Savcısı Zafer Kılınç tarafından hazırlanan iddianamenin son bölümünde, 357 sanık hakkında istenen cezalar okundu. Çete elebaşı olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan işadamı Bilgin Özkaynak ile askerlerle birlikte olarak askeri bilgileri temin ettiği iddia edilen üniversite öğrencisi Narin Korkmaz'ın da aralarında bulunduğu 23 sanık hakkında, TCK 327/2'ye göre fiil savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymaktan müebbet hapis cezası istendi. Müebbet istenen sanıklar arasında Coşkun Başbuğ, Safiye Köten, Engin Karatekin, Onur Süer, Bülent Acar, Engin Çırakoğlu, Bülent Akbaş, Mehmet Aksu gibi isimlerin yanısıra bazı tutuksuz sanıklar da yer aldı. Suç örgütü elebaşı ve yöneticileri hakkında ayrıca TCK 220/1 ve 5 ile TCK 135'e 1 ve 2'ye göre örgüt yöneticisi olmak, devletin gizli kalması gereken belgelerini deşifre etmekten 9 yıl hapis cezası talep edildi. Davanın en üst rütbeli sanığı olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise TCK 220/2 ile TCK 334/1'e göre örgüt üyesi olmak ve yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmekten 2 yıl ile 6 yıl arasında hapis talep edildiği belirtildi. İddianamede yer alan diğer sanıklar hakkında da suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, suç işlemek amacıyla örgüte üye olmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etmek gibi suçlamalarla cezalar talep edildi.

ŞEHİT TEĞMEN SAĞIR'IN AİLESİ, DAVAYA KATILMAK İSTEDİ

İzmir 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan 16 Ocak günü havalandıktan sonra Foça ilçesi açıklarında denize düşen T-37 tipi askeri eğitim uçağında Pakistanlı Binbaşı Masoud Hussain Chhachhar ile birlikte şehit olan Teğmen Serkan Sağır'ın babası Rıza Sağır, iddianamede yer alan, T-37'lerin düşürülme planları sebebiyle davaya katılma talebinde bulundu. Savcılık, müdahillik talebinde bulunanların talebinin kabulünü, Şehit Sağır'ın ailesininse reddini talep etti. Sanık avukatları, olumlu görev uyuşmazlığı talebinde bulunduklarını, davaya müdahillik taleplerinin reddini ve uzman mütalaası alabilmek için iddianamede ve ek klasörlerde yer alan dijital verilerin kopyalarının değil, imajlarının kendilerine verilmesini talep ettiklerini söyledi. Mahkeme Başkanı Rahman, taleplerin değerlendirilmesi için duruşmaya 1 saat ara verdi.

Haber Ara