Hayati Yazıcı: Milletvekili de gaz yer!
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, gaz bombası kullanılan yerden geçen milletvekillerinin de doğal olarak gaz yiyebileceğini söyledi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-02 13:02:58
Radikal gazetesi Ankara Haber Müdürü Ömer Şahin’in TRT Türk’te yayınlanan “Görüş Farkı” programına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
MİLLETVEKİLİ DE GAZ YER!
Bakan Hayati Yazıcı, 1 Mayıs’ta biber gazından etkilenen CHP’lileri de eleştirdi.Yazıcı, “ Önlem olarak gaz kullanılmışsa önlem olarak su kullanılmışsa oradan geçen insanların milletvekili olup olmaması ya da kamu görevlisi olup olmaması durumunda yapacak bir şey yok. Oradan geçip geçmemesi önemli. Ben buradan parti binama gidiyordum bilmem ne asıl bunlar fantezi. Çünkü sizin o gün o saatte o koşullarda parti binanızda olsa şayet bir tehlike riski varsa siz de buna yardımcı olacaksınız. Provokasyon yapan göstericilere destek verir nitelikte bizim siyasilerimizin eleştiride bulunmalarını kabul etmiyorum” dedi.
KAMER GENÇ KLİNİK VAK’A
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, CHP’li Kamer Genç’i ağır bir şekilde eleştirdi. Yazıcı, Genç için, “Ağzından ne çıktığını kontrol edemiyor. Herhalde düşünemiyor; tasarlayamıyor. Yani bu bir vakıa. Klinik bir vakıa. Bunun durumunu Türkçede izah edecek çok güzel cümleler var aslında bunları bir çırpıda ifade de edebilirim. Ama bana yakışmaz” dedi. Yazıcı, Genç’e Meclis’te sinkaflı küfür eden AK Parti milletvekili Zeyid Aslan için ise, “Ben Zeyid beye de söyledim. Hakarete hakaretle de cevap verilebilir. Ama bu durum kabul edilebilir bir durum değil tabii ki. O da kontrolden çıkarak bunları beyan ettiğini belirtti” ifadelerini kullandı.
YAZICI’DAN BAŞBUĞ VE HABERAL’E KÖTÜ HABER
Hayati Yazıcı, cezaevinde bulunan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ile CHP’li Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, MHP’li Engin Alan ve BDP milletvekillerinin tutuklulukları konusunda ilginç değerlendirmeler yaptı. “Hiçbir hakim ve savcının vicdanının kabul etmeyeceği kanıt olmadan gereklilik bulunmadan bir bireyin hak ve özgürlüğünü sınırlayacak bir icraat içerisinde olabileceğini düşünmüyorum. Bu durumda tutuklamayı gerekli kılan nedenler var diye düşünüyorum” diyen Yazıcı ,şöyle devam etti: “Deniyor ki şu kişi önemli pozisyonda bırakılsın. Böyle bir şey olur mu? Yargı kutsal bir görevdir. Ve yargı faaliyetinde bireyler eşittir. Siz eşitliği sağlayamıyorsanız zaten hak ve özgürlükleri sağlayamazsınız. O yüzden yargı aynı suçtan kişiler için ne olursa olsun ayrım yapamaz. Birini tutukluyorsa yaptığı fiilden ötürü öteki kişiyi bırakamaz konumundan dolayı. Ya hepsini bırakırsın ya da hepsini aynı işleme tabii tutarsın”
MİLLETVEKİLLERİ TUTUKLU DEĞİL!
“Milletvekilleri tutuklu değil. Tutuklu olanlar milletvekili yapılmış. Tutuklu olanları yargılama sürecini başkalaştırmak amacıyla tutuklu vekilleri aday olarak üstlenmiş meclise taşımışsınız. Millet oy verirken elbette ki partisine oy veriyor. Kimse isimlere bakmıyor ki. Lidere bakar partinin genel başkanına bakar. Ben bunu 12 Haziran seçimleri öncesinde de dedim. Bu yargı süreci için yapılmış bir plandır. Bunların seçilmesi sağlanacak. Sonrada denecek ki bak millet seçti yargı bırakmıyor. Yargıya yüklenecekler demiştim. “
2003’TE DARBE MEKTUPLARI GELDİĞİNDE İNANMAMIŞTIK
Türkiye’nin çok zor süreçlerden geçtiğini, darbe hazırlıklarının daha sonra ortaya çıktığını söyleyen Hayati Yazıcı, kendisine 2003 yılında darbe planlarıyla ilgili mektup geldiğini açıkladı. Yazıcı, “ Bize mektuplar geliyordu inanmıyorduk bize niye böyle bir şey yapsınlar. Devletin güvenliğini koruyan kurumlar kişiler. Bana ilk mektup 2003'te geldi. Ay ışığı yakamozlar falan bu şekilde şeyler yazıyordu. 2 buçuk sayfalık bir mektup isim yok falan ama yırtmadım bir kenara koydum sonra baktım ki başka dergide (Nokta)yayınlanan ifadelerle örtüşüyor. O zaman bakıyoruz. Önemli toplantılar yapılmış hükumeti hükumet üyelerini Başbakanı istismar edici darbeye dönük toplumun hassasiyetlerini yönlendirmek suretiyle birçok eylem icra edilmiş. Yani düşünün şimdi Danıştay saldırısında eylemi yapacak kişiyi bir polis memuru yakaladı. Bu darbe sürecini etkileyen çok önemli olaylardan bir tanesi.
Haber Ara