Gündoğdu: Sürece karşı olanlar da terörün bitmesini istiyor
Âkil İnsanlar Marmara Bölgesi Grubu Üyesi ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, çözüm sürecine karşı olanların da en azından büyük çoğunluğunun terörün bitmesini istediğini söyledi. Gündoğdu ve Levet Korkut, Çanakkale'de sivil toplum temsilciler
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-02 09:53:36
Burada ilk sözü alan Gündoğdu, ilk toplantıya katılamayan grupları davet ettiklerini belirterek, mümkün olduğu kadar fazla toplantı yapıp daha çok kişiye ulaşmak istediklerini söyledi. Görev verilen 63 âkil insanın her birinin terörün bitmesini istediği vurgulayarak, "Terörün bitmesi için neler yapılması gerektiğine dair önerilerimizi dile getiriyoruz. Esas köprü görevi görüyoruz. Türkiye'nin doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde 30 yıldır bu acıları çekmiş insanlar olarak, bu süreçte kaygısı olanların kaygı, desteği olanların destek gerekçelerini yerinde doğrudan tespit edip siyasetçilere ve Meclis'e taşımak istiyoruz. Memur-Sen olarak elbette medeniyet değerlerimizi, şehitlerimizi kırmızı çizgimiz ilan ederek ama devletin, hükümetin, siyasi partilerin yapması gerekenleri de kamuoyuna anlatmak istiyoruz. Biz memurların temsilcisiyiz, Haymana'da öğretmen çalışmak istemiyor, Hakkari'de memur kalmak istemiyor. Haymana'da geri kalmışlık var, şartlar iyi değil. Hakkari'de hem geri kalmışlık hem de can güvenliği sorunu var. Devletin, hükümetin burada çalışanlara pozitif ayrımcılık yapması lazım. Doğuda, batıda eline kına yakarak askerliğe gönderdiğimiz gençlerin şehit haberlerinin sona ermesini de istiyoruz." dedi.
'ÖZAL ZAMANINDA ÇÖZÜM PRATİĞE DÖNÜŞMEDİ'
Olumsuzlukları gidermek, bütün meseleleri toplumda tartışılabilir hale getirmek için çalıştıklarını belirten Korkut ise 30 yıldır devam eden problemi çözmek için birçok hükümetin girişimlerde bulunduğunu hatırlattı: "Bunun bugüne kadar yapılmamasının nedeni, Türkiye'nin bir türlü demokratikleşememesi. Aslında ne sorun yaşanıyorsa bir kısmı mutlaka bununla ilgili. 1980'lerden sonra çoğu hükümetin girişimlerde bulunduğunu, bu girişimleri üst düzeylere çıkararak çözüm üretmeye çalıştığını, özellikle Turgut Özal döneminde çözümün adeta bir teorisinin oluştuğunu ama pratiğe ne yazık ki dönüşemediğini görüyoruz. Özal sonrası dönemde tekrar çatışmaların çok yoğunlaştığı beş altı yıllık kısım var. Bundan sonra tekrar Türkiye'nin özellikle Avrupa Birliği süreciyle başlayan demokratikleşme süreci, sorunların yumuşamasına ve zaman zaman çatışmaların azalmasına neden olmuştur ama hiçbir zaman bitmemiştir."
Bugün modası geçmiş bir problemin yaşandığını belirten Korkut, sözlerini şöyle tamamladı: "Adımlar atılmış, birçok alanda düzenleme sağlanmış durumda. Son 10 yılda önemli ölçüde reform yasası ile bazı talepleri karşılayacak adımlar atıldı. Artık bunları sonlandırmak bir bilanço yapıp geriye ne kaldığını, halen talepler olup olmadığını gözden geçirmek, yeni anayasa sürecinde de bunları ele alarak demokratik bir toplum düzeninin gerekleri olan kurum ve kuruluşları inşa etmek gerekiyor."
Açıklamaların ardından toplantı, basına kapalı olarak devam etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara