Dolar

34,8957

Euro

36,6013

Altın

3.009,84

Bist

10.058,63

Erdoğan bu sözleri okuyabilecek mi?

CHP Grup Başkanvekli Muharrem İnce, Meclis'te yaşanan küfür tartışmasını gündemden düşürmüyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-01 20:53:37

Erdoğan bu sözleri okuyabilecek mi?

CHP Grup Başkanvekli Muharrem İnce , dün TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan tartışmalara işaret ederek, ''Sayın Başbakan, edep ve terbiye abidesi yardımcınızla birlikte, siz bu tutanakları, Salı günü grup toplantısında basının huzurunda, yüksek sesle okuyabilir misiniz? Burada suçlu olan, bu küfürleri eden Tokat milletvekilidir. Tokatlıların vicdanına sesleniyorum ama azmettiricisi Başbakan'dır. Suça azmettiren Başbakan'ın kendisidir'' ifadelerini kullandı.

İnce, beraberinde 13 milletvekiliyle birlikte TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüştü. İnce, 1 saat süren görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, dün TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan olaylarla ilgili tepkilerini ilettiklerini anlattı.

AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan 'ın, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç 'e yönelik sarf ettiği ve TBMM tutanaklarına yansıyan sözlerinin çerçevelenmiş halini gösteren İnce, Çiçek'e, ''ibret vesikası'' ve ''demokrasi talebi'' ilettiklerini söyledi. ''İbret vesikası, Meclis'in tutanakları'' diyen İnce, aynısını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da göndereceklerini ifade etti.

Dün Meclis'te yaşananın münferit bir olay olmadığını belirten İnce, ''Meclis Başkanvekili geçmişte kürsüden küfretmişti. Sonra İdare Amiri kürsüdeki milletvekilimize saldırmıştı. Daha sonra AKP'li bir milletvekili yine kürsümüzdeki milletvekilimize saldırmıştı. Başbakan Yardımcısı Arınç, Başkanvekili kadın arkadaşımızın odasını basmıştı. Yine Arınç, Meclis kürsüsünden kadın milletvekilimize hakaret etmişti. Bunlar artık AKP'nin sıradan işleri oldu. En ilgincini ise dün yaşadık'' dedi.

Dün Türk parlamento tarihinde, hatta dünya parlamento tarihinde bir ilkin yaşandığını savunan İnce, şöyle konuştu:

''Söz konusu CHP'li milletvekili ve Kamer Genç olunca, konuşanlar Kamer Genç'in söylediklerinden bir milyon kat daha sokakta, kahvehanelerde bile konuşulmayan sözleri edince kimsenin sesi çıkmıyor. İçtüzükte 'kaba ve yaralayıcı sözler söyleyene kınama cezası verilir' deniyor. Bu kaba ve yaralayıcı söz değil ki... Bu çok çok kaba ve çok çok yaralayıcı söz. Bunun karşılığında bir ceza yok İçtüzük'te. İçtüzüğü yazanların bunu öngörmemiş olmaları çok ilginç. Çünkü şöyle düşünmüşlerdir. Bir insan milletvekili olunca, o insan bu lafları Meclis'te asla söylemez diye düşünmüşler ki İçtüzüğe böyle bir hüküm koymamışlar. Bu milletvekiliyle ilgili olarak Sağlık Bakanı'nı göreve davet ediyorum. Genel Kurul salonunda asla bir milletvekilinin böyle söz söylemeyeceğini öngörmüşler. Yanılmışlar AKP ve Başbakan sayesinde. Başbakan, 'tutuklu milletvekillerini millet seçmedi' diyor. Ben Başbakan'a soruyorum; Zeyid Aslan'ı millet mi seçti, sen mi seçtin? Kim seçti? Bunu millet seçmiş olamaz. Bunu sen seçtin demek.''

SEN KENDİ YARDAKÇILARINA BAK


İnce, Meclis 'te bir ilkin daha yaşandığını, dün yayınlanan tutanakların bugün kaldırıldığını belirterek, Meclis Başkanı Cemil Çiçek 'e bunu da sorduklarını kaydetti. İnce, ''O tutanakları orada görmek istiyoruz. Bu çerçeveleri kendisine hediye ettik. Eğer o tutanakları yayınlamazsanız Meclis bahçesindeki ağaçlara bunlardan yüzlerce asacağız. Karar kendisinin. Bütün milletin bunu görmesi lazım. Sayın Başbakan, edep ve terbiye abidesi yardımcınızla birlikte, -bizi hep edepsizlikle, terbiyesizlikle suçlarsınız ya- siz şu tutanakları, Salı günü grup toplantısında basının huzurunda, yüksek sesle okuyabilir misiniz? Çıkın okuyun. Başbakan okuyamazsa Bülent Arınç okusun. O okuyamaz, yüreği yeten bir AKP'li okusun. Kim istiyorsa o okusun ama birisi çıksın okusun. Burada suçlu olan, bu küfürleri eden Tokat milletvekilidir. Tokatlıların vicdanına sesleniyorum ama azmettiricisi Başbakan'dır. Suça azmettiren Başbakan'ın kendisidir'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın dün ''edepsizi milletvekili yapandan Başbakan olmaz'' dediğini belirten İnce, şöyle devam etti:

''Çok teşekkür ediyorum, Başbakan ne kadar doğur söylemiş. İlk kez Başbakan'ın doğru bir sözüne tanıklık ettim. Bence de CHP'ye göre de edepsizi milletvekili yapandan Başbakan olmaz. Siyasetin üslubunu, nezaketini, saygınlığını ortadan kaldıran Başbakan'ın kendisidir. Daha dün il başkanları toplantısında 'Kılıçdaroğlu ve yardakçıları' diyor. Biz genel başkanımızın yardakçıları değiliz, CHP'nin onurlu, şerefli milletvekilleriyiz. Genel Başkanımıza sevgimiz saygımız sonsuzdur ama biz kimsenin yardakçısı değiliz. Sen kendi yardakçılarına, sen kendi avanelerine bak, seçtiğin avanelere bak. Milletin Meclisini ne hale getirdi o avanelerin, sen ona bak. AKP zihniyeti şudur. Bu Meclis'te yaşananların özeti şudur: 'Biz döveriz de söveriz de. Biz çoğunluğuz. Biz onları sıkıştırıp döveriz, onu yapamadığımız zaman da ana avrat söveriz.' AKP'nin özeti budur.''

TUTANAKLAR YAYINLAMAZSA...


İnce, Meclis Başkanı Çiçek'e tarafsız olmadığı, görevini yerine getirmediğini, getiremediğini söylediklerini belirterek, ''Tutanakları kimin talimatıyla kaldırdınız? Başbakan mı talimat verdi? Kim yaptı? Sayıştay raporlarını bile Meclis'e getirtemedin. Şimdi raporların gelmemesi için kanun çıkarıyorlar. Tarafsızlıkla yürütülmesi gereken yasamanın başı görevini doğru düzgün yapmadığını'' anlattıklarını söyledi.

LEŞİNİ ORTAYA SERECEĞİM

Dünkü tutanaklarda olmayan ve birleşim kapandıktan sonra Aslan'ın ''leşini buraya sereceğim'' sözünün tehdit olduğunu ileri süren ince, ''Bir an önce o milletvekiliyle ilgili gereken yapılmalıdır. Kınama cezası ile kalmamalıdır. Başbakanı açıklama yapmaya davet ediyoruz. Burada artık iş zıvanadan çıkmıştır. Meclis Başkanı'nı tedbir almaya davet ettik; 'burada ölümlü kavga olursa sorumlusu sen ve Başbakan olur' dedik. Burası artık Meclis olmaktan çıktı. Bu küfürler sokakta bile edilmiyor. Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay Silivri'de zindanda yatacak, Zeyid Aslan ise TBMM'de görev yapacak öyle mi? Yazıklar olsun'' dedi.

AL TATİLİ VER TAKSİM'İ

1 Mayıs'ın artık 'al tatili, ver Taksim'i'' anlayışının geldiği nokta olduğunu belirten İnce, ''Bugün Türkiye'de sıkıyönetim vardır. İstanbul'da otobüsler, metrobüsler, gemiler çalışmıyor. Köprüler kaldırılmış, olağanüstü hal var Türkiye'de. Sanki savaş var. Taksim inşaat alanıdır denilerek vatandaşın canını korumak istediğini söyleyenler, vatandaşları gazla, copla, tazyikli suyla hastanelere yollamışlardır. Apoletli Kenan Paşa'nın çırağı apoletsiz Recep Paşa görevini yapmıştır. 1 Mayıs, Emek Bayramı olmaktan çıkmış,. gaz tedarikçilerinin ve AKP'nin gaz bayramı haline gelmiştir AKP'nin özeti; teröre yol açan, rantiyeye gönül açan, Cumhuriyete savaş açan, işçiye gaz saçan, küfüre kucak açan bir Başbakan'dır. Barış diyenler işçiye, emekçiye savaş açmıştır. Demokrasi treninden inip biber gazı kamyonuna binmişlerdir'' ifadelerini kullandı.

BU CÜMLELER KIYAS KABUL ETMEZ

İnce, görüşmede Çiçek'in yaşananları tasvip etmediğini ifade ettiğini belirterek, şunları söyledi:

''Biz ikircikli davrandığını söyledik. 'Neden internet sitesinde kınamadınız' dedik, 'teknik bir konu olduğunu' söyledi. Çok inandırıcı değildi, ben ikna olmadım. Tutanaklar konusunda ısrar ettik. Genç'in söyledikleri ortada, söylediklerinde bir anlatım hatası var. Kişi üzerinden değil genel söyleseydi sorun yoktu. Bunu Fatma Şahin üzerinden anlatmak doğru olmamıştır. Üslup hatası var. Akif Hamzaçebi, kendisine telefon açmış özür dilemiş. Burada bir bardak suda fırtına koparmanın anlamı yoktur. Genç'in söylediklerinde ağır hakaretler yok, genel hatlarıyla söyleseydi cuk otururdu. Ben de söylerdim o zaman. Kendisine, 'canını sıkma, üzme, zaman zaman siyasetçiler böyle şeylere düşüyorlar, ben de düştüm' dedim. Genç ile Aslan'ın söyledikleri arasında dağlar kadar fark var. Kıyas kabul etmez.''

İnce, Çiçek'in Aslan ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan'a mektup yazdığını söylediğini kaydederek, ''Tutanakları o şekilde yayınlamaktan utanmışlar. Biz de dedik ki 'O söylemeye utanmıyor da siz yayınlamaya niye utanıyorsunuz?' Bekliyoruz, yayınlamazlarsa bundan Meclis bahçesinden çok sayıda meyve verecek'' dedi.

AA
SON VİDEO HABER

Annenin uyuşturucu isyanı: 'Oğlumu kurtarın, artık kafayı yedim!'

Haber Ara