Kılıçdaroğlu: Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın tutsağıdır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, silahların gölgesinde Parlamentoya yasa teklifi getirildiğini belirterek silahlara teslim olan bir başbakan bulunduğunu savundu. AK Parti-PKK işbirliği olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan PKK'nın tutsağıdır. Herkes bunu çok iyi bilsin." dedi.

Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Parlamentoya önemli bir yasa teklifi verildiğini hatırlatarak Sayıştay'ın yeniden dizayn edilmek istendiğini belirtti. Geçen yasama döneminde bir Sayıştay yasası geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bizim de desteğimizle yasa Resmi Gazete'de yayınlanmıştı. O yasanın gereği yerine getirilmedi. İki yılı aşkın süredir Sayıştay Başkanı gelip komisyona bilgi vermedi. Buradan Cemil Çiçek'e sesleniyorum. Neden Sayıştay Başkanı plan bütçe komisyonuna gelip bilgi vermiyor. Bunu neden istemiyorsun? Muhatap olacağı sorulardan mı çekiniyorsunuz? Parlamento ve demokrasi açısında çok ciddi bir zaafiyettir bu. Herkesten vergi toplayacaksınız, hesabını verince kaçacaksınız. Sayın Cemil Çiçek'e ikinci sorum. Verinlen yasa teklifi genel kurulda neden görüşülmedi? Sayıştay'ın önemi konusunda çok şey söylenebilir. Abdullah Gül, Sayıştay'ı hiç bir zaman ayak bağı olarak görmemiliyiz diyor. Ancak mali konularda ve idari konularda hesap vermemek diktatörlükte mevcuttur. Söyleyen Abdullah Gül. Hesap vermekten korkan bir iktidar var."

"İNANÇLI BİR İNSAN BU REZALETLERE SON VERİR"

Bugün Başbakan'ın Genel Kurulu'nda yarım saat nasıl yolsuzluk yapmadığını anlattığını söyleyen Kılıçdaroğmu, "Gülüyorum bu duruma. Bu ne demektir. Yolsuzluk yapanlara kol kanat geriyorum demektir. Şimdi ben size Meclis'e gelmeyen getirilmeyen Maliye Bakanlığının hesaplarının denetlendiği 2011 raporunda bir bölüm okuyacağım. 2010 yılında kamu kurumu tarafından yıllık 110 bin 135 liraya kiralanan benzinlik, kiralayan tarafından aynı yıl içinde yıllık 1 milyon 466 bine bir başkasına kiralanmıştır. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan'a soruyorum. Yolsuzluk yapmadım diyorsun. Devletin raporundaki bu cümleyi oku da adam gibi konuş. Bunlar bir de ne diyorlar. Biz kul hakkı yemeyiz diyorlar, Kul hakkı yiye yiye karnınız şişti sizin. Kefenlerinin cebi olsa dolar koyacaklar. İnançlı bir insan bu rezaletlere son verir. Eğer koruyorsanız kusura bakmayın. Dürüst adam geçiniyorlar. Nereden çıktı senin dürüstlüğün. Oturduğun yere bak, etrafını çift duvarlarla örmüşsün. Biz ecdadımıza saygılıyız diyordu. Ecdadına o kadar saygılısın ki Sultanahmet Camii'ni bile parselledin sen. Caminin sülieti bozulmuş. Bunu traşlayın demiş. Sahibi de traşlamamış. O da küsmüş. Akla bakın mantığa bakın. Onun ruhsatını kim verdi ona soracaksın sen. Soruyor mu? Soramaz. Çünkü o binayı yapanlar AKP'ye büyük kıyaklar geçtiler." ifadelerini kullandı.

"KULLANILAN BİR ADAMDAN BAŞBAKAN OLMAZ"

CHP olarak anlayışlarının geçmişte bu ülkeye hizmet eden herkesi şükran ve minnetle anmak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kimsenin arkasından kötü bir söz söylememeye özen gösterdiklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Bu ne yapıyor; Müslüman ya. Ölen kişilerin arkasından en ağır sözleri kullanıyor. Hakaret ediyor. İnönü'ye, Ecevit'e hakaret ediyor. Şimdi Süleyman Demirel'e hakaret ediyor. Bu kadar ahlaksız bir söylemi Başbakan'ın ağzından dinlemek beni rencide ediyor. İnsanda biraz terbiye olur. Hesaplaşacaksan adam gibi gel karşıma hesaplaşalım. Ne yaptı İnönü, ne yaptı Ecevit. Sen kim yurtseverlik kim? Senin görevin ülkeyi pazarlamak zaten. Ne diyorlardı bu Başbakan için, Aman ha bunu kullanın dereye süpürmeyin. Kullanılan bir adamdan Başbakan olmaz." dedi.

"CHP TABANI YÜZDE 100 BARIŞ İSTİYOR"

CHP'nin barışa karşı olduğunun söylendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, barışa karşı olmadıklarını ifade etti. "12 eylül zindanlarında hesap veren, mağdur olan, çocukların adını Barış koyan, bir insan nasıl barışa karşı olsun?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Koca koca köşe yazarları da efendim neymiş CHP'nin tabanının yüzde 53'ü barışa destek veriyormuş Yalan efendim. CHP'nin tabanının yüzde 100'ü de barış istiyor. Önce barış nasıl olur onu düşünmeliyiz. Demokrasi var mı bu ülkede? Barış olamaz ozaman. Yüzde 10 seçim barajının olduğu bir ülkede barış olur mu? Hele hele ülkeye yönetenlerin yalan söylediği bir ülkede barış olur mu? Hiç olmaz. Diyor ya hiç yalan söylemiyorum ben. İl Başkanlarıyla yaptığı konuşmayı mizah unsuru gibi okudum. Bir cümle olsa dili sürçtü diyeceğim ama baştan aşağı yalan. 'Biz terör örgütüyle pazarlık yapmadık' diyor. İnanıyor musunuz? Bir gazetenin manşeti şöyle 4T pazarlığı yaptık. Bunu söyleyen de kendi bakanı. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak pazarlığı yapmışlar. Bir vatan pazarlık masasına konu olur mu? Sayın Recep Tayyip Erdoğan kim doğru söylüyor? 'Elde silahla gidemezler' diyordu değil mi? Çıkarsa ordu müdahale edecekmiş. Kahraman ya beyefendi. Hiç yalan söylemiyor hayatı. AKP'nin Kandil'deki sözcüsü Karayılan, "yok efendim biz elde silahlarla çekileceğiz" dedi. Kim doğru söylüyor? Yalancıdan Başbakan olmaz." şeklinde konuştu.

"AKP-PKK İŞBİRLİĞİ VAR"

Recep Tayyip Erdoğan konuşsun diye sustuklarını; sonunda konuşan çıktığını ve Karayılan'ın tüm medyanın önünde süreci anlattığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Şimdi Erdoğan'a soruyorum. Sen konuşmadın senin adına konuştular. 3 aşamalı plan açıkladılar. Bu söylenenler doğru mu değil mi? Silahların gölgesinde parlamentoya yasa teklifi getiriyorsanız siz o silahlara teslim olan Başbakansınız bunu unutma Recep Tayyip Erdoğan. Bilinen bir gerçek var; AKP-PKK işbirliği var. Recep Tayyip Erdoğan PKK'nın tutsağıdır. Herkes bunu çok iyi bilsin. Şimdi Anayasa değişiklikleri de getireceklermiş. Anayasa konusunda bizim düşüncelerimiz çok açık ve nettir. Mademki olan meydana çıktı, pazarlıklar meydana çıktı. Anayasa konusundaki düşüncelerimizi açıklıyorum

"CHP OLDUĞU SÜRECE BAŞKANLIK SİSTEMİ GEÇEMEZ"

Anayasanın 1. maddesinin kendi kırmızı çizgileri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu parlamentoda CHP olduğu sürece Başkanlık sisteminin geçemeyeceğini ifade etti. Anayasa'nın ikinci maddesinin de kendileri için kırmızı çizgi olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Madde 3 de bizim kırmızı çizgimizdir. Anayasanın başlangıcında Türk Milleti lafı yer alacaktır. Onu oradan çıkarmaya Recep Tayyip Erdoğan'ın beyni yetmez. Gelinen süreç Recep Tayyip Erdoğan'ın uzun süre düşünmesi gereken bir süreçtir. Herşey meydana çıktı artık. Buradan AKP'ye oy veren düzgün insanlar AKP'nin maskesini gördünüz. Maskeyi indiren Kandil oldu. Artık AKP'nin ve başındaki kişinin birileri tarafından kullanıldığını herkesin bilmesini isterim." şeklinde konuştu.

"1 MAYIS'TA BİR KİŞİNİN SAÇININ TELİNE ZARAR GELİRSE SORUMLUSU RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR"

"Gücü kime yetiyor silahsız olanlara. İşçilere gazlayın, coplayın, üniversiteleleri atın içeri. Elinde silah olana bir talimatınız var mı diyor. Sonra da 'biz hiç pazarlık yapmadık' diyor. Yalan söylerken insanın biraz yüzü kızarır. Bunda o da yok." diyen Kılıçdaroğlu, yarın 1 Mayıs İşçi Bayramı olduğunu ifade etti.

İşçilerin Taksim meydanını istediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Başbakan, vali, emniyet müdürü 'hayır' diyor. Eğer bir kişinin saçının teline zarar gelirse onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ya bayram bu, bırakın herkes istediği yerde kutlasın. Neden yasak getiriyorsun? Hangi gerekçeyle yasaklıyorsun? Bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü, barışı getirecek parti CHP'dir. Bu ülkede silahlara teslim olmadan karar alan parti CHP'dir." dedi.