Burma Müslümanlarına yönelik olaylar devam ediyor
Myanmar Oakkan kasabasında Burma Müslümanlarına yönelik olaylar devam ediyor. Müslümanlara ait 2 cami 1 medrese 5 ev ve 10 dükkan yakıldı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-30 16:50:42
TIMETURK / Haber Merkezi
Myanmar'ın en büyük şehri ve eski başkenti olan Yangon'un Oak-Kan adlı bölgesinde Müslümanlara ait işyerleri ve bir camiye yönelik saldırı olduğu bildirildi.
Kalabalık bir Budist grup tarafından yapılan saldırılarda bir cami ile Müslümanlara ait beş işyerinin ciddi biçimde zarar gördüğü belirtiliyor.
Myanmarda Bugün müslümanlara yapılan saldırıların ilk resimleri
Bugün Myanmar Oakkan kasabasında Budist çetelerinin Müslümanlara saldırılarının resimleri
Yazar Francis Wade'nin 26 Ocak 2012 tarihli yazısında Budistlerin Müslümanlara yaptığı zulme değiniyor. Burma Müslümanları'nın yaşadığı insanlık dramını hatırlatmak amaçlı Wade'n bu önemli yazısını siz okuyucalarımızla paylaşıyoruz.
Burmanın karalisteye alınan müslüman bebekleri ırkçılığı ortaya çıkarıyor
Geçen hafta bir sivil toplum örgütüne Burma'da Müslüman bebeklere karşı yapılan bir ayrım raporu sunuldu. Söz konusu Müslüman azınlık Rohingyalılar , Budist olmayan Burma'ya karşı dış ırkçı hükümet politikasından dolayı yıllarca eziyet gördü. Buna benzer zulmü Karen,Kachin ve Çin devletlerinde yaşayan Hristiyanlar da
gördü.
Rapor Rohingyalı çocukların doğar doğmaz nasıl ırkçı muameleye maruz kaldığını gösteriyor. Evlilik dışı doğanlar kara listeye alınıyor ve seyahat etme ve eğitim izni verilmiyor. Arakan'da batı Burma'nın 750.000 lik güçlü nüfusu vatandaş olarak kayıtlıdır, karalistede ki çocuklara yetkililer tarafından ağır muamele ediliyor. Büyüdüklerinde evlenmelerine izin verilmiyor.
Rohingya'ya uygulanan iki çocuk politikası ile yukarıda sayılanlar bu sınır üzerinde doğan çocuklar içinde geçerlidir.
Rapor vatandaş olamayan çocukların her an tutuklanma tehlikesiyle yüz yüze olduğunu gösteriyor ve bu sadece hükümet yetkilileri tarafından 'sonsuz irtikap' ile önlenebilir.
Geçen 5 ay içinde siyasi reform sinyallerine rağmen Burma hükümeti (Çocuk Hakları Komitesi) CRC 'ye rapor sunan Arakan
Projesi 'nüfus artışını kontrol altına alma' ve 'yasa dışı göç yönetimi' gerekçeleri ve ulusal güvenlik gerekçesiyle azınlık gruba karşı derin ayrımcı politikalarını teyit etti. Grup Rohingya'ya karşı olan zulmü ısrarla vurguluyor ve bu takdire şayandır.
BBC raporuna göre son bir sansasyon ise Burma'nın Rohingyalılara karşı gösterdiği ırk ayrımının Burma halkı içinde de yaygınlaştığı. Chat forumları Müslüman topluluğa karşı kin dolu saldırılarla dolu. Çoğu Burmalı Bengalli göçmenlerin koyu tenleriyle kökenlerinin Burma dışında olduğunu iddia ediyor. Savunma grupları Arakan devletinde İslam'ın izlerinin şu anda hakim olan Theravada Budizm'den önce yayıldığını söyleyerek buna karşı çıkıyor.
Kökenleri tartışırken Burmalılar arasında yer alan yerleşmiş Rohingya korkusunun nedenini sormalıyız. Buna ek olarak toplum, ülkeyi dış dünyaya açacak ve daha fazla yabancı nüfusu artıracak şu anki reformlarla nasıl uzlaşabilecek. Burma'nın sınırları ülkeye büyük göç geçişlerine izin verecek kadar gevşek. Yabancı düşmanlığı küreselleşen dünyaya katılma çabalarıyla şimdi daha çok vurgulanmalıdır.
Etnik azınlıkları manşet yapan zulmün yaşandığı bir ülkede Rohingya'nın durumu ne yazık ki bilinmiyor. Bunun yanı sıra Burma'nın kendilerine karşı işlenen korkunç ihlalleri yelpazesinde çok haklı talepleri hükümet tarafından genişletilmiyor. Bu iki yüzlülük hükümet tarafından destekleniyor. Arakan Projesi başkanı Chris Lewa, BM'de Burma'nın temsilcisi ile yüz yüze geldiğini söyleyerek Çocuk Hakları Komitesi'ne raporunu sundu :
Burma temsilcisi Maung Wai Kuzey Arakan'da yasadışı göç problemi olduğunu söyledi. Beklendiği üzere, Myanmar'da hiç Rohingyalı olmadığını Rohingya'nın 135 ulusal ırktan biri olmadığını söyledi. Bir komite üyesi onları nasıl adlandırdıklarını sordu. Maun; 'Bengali' diye cevapladı.
BM büyükelçisi Ye Myint Aung Hong Kong Başkonsolosu görev süresi öncesinde diplomat arkadaşlarına Rohingyalılar 'canavarlar kadar çirkin' ibaresini kullandığı bir mektup yazdı.
Komşu Bangladeş'te 400.000'lik nüfustan sadece 28.000'i BM'den resmi yardım alabiliyor. Her yıl yüzlercesi daha güvenli yerler için Bangladeş'ten Tayland'a yada Malezya'ya tehlikeli okyanus yolculuğu yapıyor. Ve genelde tüyler ürpertici sonla karşılaşılıyor. Tayland sahil güvenlikleri 190 mültecinin bulunduğu bir botu bastı ve denize geri göndererek hepsini ölüme terk etti.
Geçen yıl içinde Rohingyalıların olduğu bir bot kıyıya çekildi ve 63 kişi göç suçundan hapse gönderildi.
Uluslararası topluluk tarafından Burma hükümetine övgü ve suçlamalar arasında Rohingya dünyada en çok yok olma tehlikesi yaşayan azınlık grup olarak tanımlandı. Burma gözlemcileri ülkenin hastalıklarının bir gece de halledilemeyeceğini biliyorlar. Ne kadar ateşkes ya da reform uygulansa da Burma çok uzun ve acılı bir süreçten geçecek.
Francis Wade'n bu makalesi Ayşe Erem tarafından TIMETURK için tercüme edilmiştir
SON VİDEO HABER
Haber Ara