İran ile diyologlar
Türkiye Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, beraberindeki heyetle birlikte cuma günü gerçekleştireceği İran ziyareti arifesinde şunları söyledi: “Türkiye ile İran arasındaki ticaret meşrudur ve dış faktörler bu ilişkinin büyüme ve gelişmesini engellememelidir. İlişkilerimizin gelişmesini arzu ediyoruz.”
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-29 17:48:39
TIMETURK / Haber Merkezi
Türkiye-İran ticari ve ekonomik ilişkilerin eş güdümünden de sorumlu Türkiye Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, beraberindeki heyetle birlikte cuma günü gerçekleştireceği İran ziyareti arifesinde şunları söyledi: “Türkiye ile İran arasındaki ticaret meşrudur ve dış faktörler bu ilişkinin büyüme ve gelişmesini engellememelidir. İlişkilerimizin gelişmesini arzu ediyoruz.”
Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyonunda Türk tarafının başkanlığını üstlenen Yılmaz, devlet ve özel sektör temsilcilerinden oluşan üst düzey ekonomi heyetiyle İran’ı ziyaret edecek.
Yılmaz, Ankara’daki IRNA muhabirine verdiği özel röportajda, iki ülke ilişkilerini memnuniyet verici olarak niteledi ve Ankara hükûmetinin bu ilişkiye bakışını açıkladı.
Yılmaz, İran Cumhurbaşkanı ile Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyonu İran tarafı başkanı Ali Saidlu’nun davetiyle Tahran’ı ziyaret edeceklerini ve bu ziyaretin iki büyük dost ülkenin, ortak ve ulusal menfaatleri doğrultusunda ekonomik ilişkileri ilerletmek için yoğun ve sıkı bir iş birliği içinde gerçekleşeceğini söyledi.
"İRAN VE TÜRKİYE KARDEŞ ÜLKELERDİR"
Yılmaz, bu ziyaretin devamında Şiraz’ı ziyaret edeceklerini ve bu şehirde de görüşmeler yapıp incelemelerde bulunacaklarını belirtti.
Yılmaz, iki ülkenin oldukça fazla olan kültürel, tarihî, dinî müştereklerine, bölgedeki iki büyük ve güçlü ülkenin coğrafi yakınlığına işaret ederek, “İran ile Türkiye, iki kardeş ve dost ülkedir. Yüzlerce yıl barış ve huzur içinde yan yana yaşamışlardır.” dedi.
Yılmaz, büyük ekonomik potansiyele sahip olan iki komşu ülkenin, ekonomik konumunun önemine vurgu yaparak şöyle dedi:
“Maalesef itiraf etmek gerekir ki bugüne kadar mevcut olan potansiyel ve olanakları, iki ülkenin menfaati, refahı ve kalkınması için iyi bir şekilde kullanamadık. Elbette son 10 yıl içinde iki ülke ilişkilerinde kat ettiğimiz mesafeyi küçümsememeliyiz. Çünkü ticaret hacmi, bir milyar dolardan 22 milyar dolara ulaştı ve hedefimiz 35 milyar dolar.”
Yılmaz, bu rakama ulaşmanın kolay olmayacağını, 35 milyar dolar hedefini gerçekleştirmek için yeni mekanizma ve çözüm yollarının gerekli olduğunu itiraf ederek, “Tercihli ticaret anlaşmasının uygulanması bu mekanizmalardan biridir ve ümit ediyorum ki birkaç anlaşmazlığın giderilmesiyle bunu uygulayabileceğiz.” dedi.
İRAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN ÖNÜNDEKİ SORUN FİNANSAL SORUNDUR"
Yılmaz, Türkiye ve İran ticari işlemlerindeki finans sorunu ve bunun ticari-ekonomik işlem hacminin azalmasına etkisi konusundaki soruya şu yanıtı verdi: “İran-Türkiye ekonomik ilişkilerinin önündeki en önemli sorunlardan biri finansal sorundur. Türkiye, İran doğal gaz ve petrolünün en önemli alıcılarından biridir. Bu satın alınanların karşılıkları, Türkiye’de İran’ın hesabında biriktirilmektedir. Bu paraları ticarete kanalize etmenin yollarını İranlı muhataplarımızla görüşeceğiz.”
Yılmaz, yatırımın iki ülke ekonomik ilişkilerini geliştirmenin ve güçlendirmenin en önemli unsuru olduğunu belirterek, “Türkiye, anayasası ve kanunlarında dikkat çekici değişiklikler gerçekleştirerek, daha fazla yabancı sermayeyi çekmek amacındadır. Bu doğrultuda İranlı şirketlerin yatırımlarına sıcak bakılıyor.” dedi.
Yılmaz, Türk veya yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye’de yatırım yapmaları için eşit haklara sahip olduğunu, hiçbir şekilde ayrımcılığın olmadığını vurguladı.
Yılmaz, Türk heyetinin üç günlük İran ziyaretinde İranlı yatırımcılar için Türkiye’deki yatırım olanaklarını, Tahran ve Şiraz’da açıklayacaklarını belirtti.
Türkiye Kalkınma Bakanı, Türkiye üzerinden Avrupa’ya İran doğal gazının nakli konusu başta olmak üzere, enerji iş birliği konusundaki soruya şu yanıtı verdi:
“Ankara’nın, bu konuya bakışı olumludur. İran ile başta enerji olmak üzere her alanda iş birliğini geliştirme ve derinleştirme söz konusudur. Türkiye’nin hem enerjiye acil ihtiyacı var hem de enerji nakli için oldukça stratejik bir güzergâhta yer almakta. Bu nedenle bu konular, her zaman iki ülke yetkilileri ve ilgili kurumlarının görüşmelerinde yer almaktadır. İran, Türkiye’nin Orta ve Doğu Asya’ya açılan kapısı, Türkiye de İran’ın Batı ile bağlantı kurduğu kapısıdır. Bu kural değişmeyecektir.”
Yılmaz, nükleer program bahane edilerek İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik uluslararası yaptırımlara ilişkin Türkiye’nin tavrını açıklayarak, “Ankara, barışçıl amaçlı nükleer enerjiyi kullanmanın bütün ülkelerin hakkı olduğu görüşünde olup nükleer silahlara karşı çıkmayı, dış politikasının kurallarından biri olarak görmektedir. Ankara, bu doğrultuda İran’ın nükleer programını desteklemektedir ve BM Güvenlik Konseyinin geçici üyesi olduğu dönemde Güvenlik Konseyinin İran’a karşı kararına muhalefet ederek olumsuz oy vermiştir.” dedi.
"İRAN'A KARŞI TEK TARAFLI YAPTIRIMLAR GÜNDEMDE"
Yılmaz, Türkiye’nin uluslararası hukuk çerçevesinde BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi: “İran’a karşı tek taraflı yaptırımların uygulanması gündemde. Uluslararası kanunlara saygı gösteren bir hukuk devleti olarak Türkiye, kendi uygulama alanını sadece BM Güvenlik Konseyinin kararlarıyla sınırlamıştır.”
Yılmaz, “İran, Türkiye’nin komşusudur ve Türkiye, İran ile meşru bir ticaret yürütmektedir ve bu hiçbir şekilde uluslararası kanunlara aykırı değildir. Türkiye’nin uluslararası hukuka bağlılığı, komşusu İran ile meşru ticaretini azaltmasına neden olmamalı.” dedi.
Türkiye Kalkınma Bakanı, iki ülkenin ilişkisini yaptırımlara rağmen olumlu olarak değerlendirdi ve İran’ın, Batı ile nükleer müzakeresinin sonuca ulaşmasının sadece İran’ı rahatlatmayacağını, bölgedeki ekonomik faaliyetlere de ciddi bir hareketlilik getireceğini söyledi.
(Kaynak: TC Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü)
SON VİDEO HABER
Haber Ara