Dolar

34,8660

Euro

36,7937

Altın

3.049,56

Bist

10.118,10

İçişleri Bakanı Güler: Çözüm sürecinde dışarıda kalanları millet tasfiye eder

İçişleri Bakanı Muammer Güler, bir kesimin çözüm sürecinin başarıya ulaşmaması için gayret gösterdiğini ifade ederek, "Demokrasiye yaklaşımlarını görüyorsunuz. Bu süreçte dışarıda kalanı millet tasfiye eder. Bu süreç bir tarafın kazanması diğer taraf

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-29 14:27:15

İçişleri Bakanı Güler: Çözüm sürecinde dışarıda kalanları millet tasfiye eder
İçişleri Bakanı Muammer Güler, bir kesimin çözüm sürecinin başarıya ulaşmaması için gayret gösterdiğini ifade ederek, "Demokrasiye yaklaşımlarını görüyorsunuz. Bu süreçte dışarıda kalanı millet tasfiye eder. Bu süreç bir tarafın kazanması diğer tarafın kaybetmesi değildir. Barış ve huzur içinde yasama çalışmasıdır. Çözüm süreci pazarlıkların yapıldığı, tavizlerin verildiği, teröre karşı geri adımların atıldığı bir süreç değildir. Terörün sonlandırılmasıdır." dedi.

Milliyet gazetesi tarafından düzenlenen "Türkiye'ye Yatırım Geleceğe Yatırım" toplantılarının 14'üncüsü Mardin'de yapıldı. Hilton Garden Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler, DTK Eş Başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, Mardin Valisi Turhan Ayvaz, AK Parti Milletvekili Abdurrahim Akdağ, Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, Milliyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Milliyet gazetesi Yayın Yönetmeni Derya Sazak katıldı.

Toplantıda uzun bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Muammer Güler, devam eden çözüm süreci ile ilgili adeta bilgilendirme toplantısı yaptı. Konuşmasını yaptığı kürsüde yorulunca oturmak için masa isteyen Bakan Güler konuşmasına buradan devam etti. Bir saate yakın çözüm süreci ile ilgili daha önce aldığı notlardan bilgiler paylaşan Bakan Güler, "Sürecin hassasiyetini hepimiz biliyoruz. Az konuştuğumuzu çok iş yaptığımızı biliyoruz. Elbette ki kimseyi rencide etmek istemediğimiz ama meşruiyet çizgisine dahil olmadan bu işi çözmek istediğimizi belirtmek istiyorum. Şimdi ayrıştırmanın zamanı değil kucaklaşmanın zamanıdır. İşin başındayız hesaplaşmanın değil helalleşmenin zamanıdır. Ben Türkiye'deki bu büyük güç ve destekle oluşturulan bu umut ve bahar havasının önünde hiç kimsenin duramayacağının ve ülkenin bu sorunun çözülmesinin özelikle şimdi çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun çok önemli olduğunu ve bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini özellikle ifade ediyorum. Bu bizler için fırsattır. Bu bölge için bir fırsattır. Ülkemizi daha huzurlu daha demokratik, daha özgür yapmak için sorumluluğu elbette siyasi iktidar ama diğer siyasi partilerdir. Devlet toplumun herkesimine düşmektedir. Yalnız bazı sorunlar vardır ki siyasal iktidarı aşan ülkenin bütün siyasi partilerin sivil toplum kuruluşlarının ve kanaat önderlerinin de katkı vermesi gerektiren bir sorundur. Sorun herkesin taşın altına elini koyması ve mutlaka bu çözüm sürecinde kendini ifade etmesi gerekmektedir. Burda seyirci kalırsak illerde bir söz söylemeye hakkımız olmayabilir."dedi

KAVGAYLE BU İŞİ GÖTÜREMEYİZ

Çözüm sürecinin samimiyeti konusunda herkesin emin olması gerektiğini ifade eden Bakan Güler, açıklamasında şunları söyledi: "Gerçekten de Türkiye açısından bunun inşallah yaratacağı olumlu hava yeni anayasaya yansıyacak bunun getirdiği olumlu havanın çatışma ortamının durdurulmasıyla bir sonraki konuların oturulup rahatlıkla konuşulabileceği ve buna çözümler getirebileceğini ifade etmek istiyorum. Biz kavgayla bu işi bir yere götüremeyiz. Güvenlik politikalarıyla bu işin sürdürülmesi mümkün değildir. Çatışma ortamını sürdürerek bunun çözülmesi mümkün değil. Bu işi çatışmayla götürmek isteyenler bir yere varamaz, güvenlik politikaları sürdürülebilir ama çözüm sürecinde birbirimizi anlayarak bu işi bir ortak nokta da buluşturmak var. Bunu yapmak bizim ellerimizde kavga istersek kavga ederiz ama bu işi sonlandırmak huzuru sağlama imkanı bizim elimizde. Gelin hep beraber bunu yapalım. Bu ülkenin gücünü kuvvetini kaynaklarını böylesine çatışmalarla heba etmeyelim."

HALK DESTEĞİ YÜZDE 80 DEĞİL YÜZDE 90

Medyanın önemine vurgu yapan Bakan Güler, "Geleceğe yatırım Türkiye'ye yatırım çok önemli bir toplantı ufuk turu yapıp burada rahat bir ortamda seslenebilmek için daha ayrıntılı bir görüşmeyi yapabileceğiz. Çözüm sürecine böyle toplantıların yapılması Mardin için çok değerli. Geleceğe yatırım Güneydoğu'dan geçiyor. Çözüm sürecinin gündeme geldiği günden itibaren pek çok yatırım isteği var. Halk desteği yüzde 80 diyorlar ama gerçeği yansıttığına inanmıyorum. Burada halkın desteği yüzde 90 durumunda. Hangi etnik kökende olursa olsun artık kurtulmak istiyor. Sıkıntılar var sıkıntıları çözmek, sebeplerini gözardı edemeyiz bu sorunların sebeplerini de düşünürsek Türkiye'nin demokratik yapısını dikkate alarak çözmeye çalışalım. İktidarları muktedir kılacak bir anlayışın Türkiye Cumhuriyeti devletine hangi etnik kökenle olursa olsun eşit saygıdeğer ve hukuktan en çok faydalanacak vatandaşlar olarak bakmamız lazım." diye konuştu.

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN DOĞRU ADRES MARDİN

Konuşmasında AK Parti'nin son 11 yılda red inkar ve asimilasyon politikalarını terk eden birçok düzenlemeyi yaptığını ve bunun gözardı edilemeyeceğini ifade eden Bakan Güler, "Bizim bakış açımız vatandaşlar bugüne kadar yaşanan sorunlarda illa A'yı B'ye B'yi C'ye alternatif yapmak değil. Kürt Türk'ün, Türk de Kürt'ün karşılığı değildir. Bunlar birbirinin kesinlikle karşılığı değil. O karşılığı yaratanların anlayışı demokratik bir devlet yapısı olmadığını düşünmemiz lazım. Bu sorunların çözümü için doğru adres burası. Milliyet çok doğru bir yere gelmiş. Yüzyıllardır hoşgörü içinde yaşaya geldiler. Keşke bu anlayış bütün Türkiye ve dünyaya hakim olsa Mardin'i model olarak görüyoruz. "diye konuştu.

"DIŞARIDA KALANI MİLLET TASFİYE EDER"

Türkiye'nin geleceği açısından da çok önemli engellenmelerle karşı karşıya olduklarını dikkat çeken Bakan Güler, "Bir kesimin bütün gayretleri çözüm sürecinin başarıya ulaşmaması için uğraşıyor. Demokrasiye yaklaşımlarını görüyorsunuz dışarıda kalanı millet tasfiye eder bir taviz ilişkisi değil. Bir tarafın kazanması diğer tarafın kaybetmesi değildir. Barış ve huzur içinde yasa çalışmasıdır. Çözüm süreci pazarlıkların yapıldı tavizlerin yapıldığı teröre karşı geri adımların atıldığı bir süreç değildir. Terörün sonlandırılması sürecidir. Bölünme parçalanma gibi sorunlarla toplumsal desteği azaltma çabasında anayasaya aykırı işler yapamaz. Siyasi anlayışımız buna izin vermez. Silah bırakılsın da ne olursa olsun diye bir düşünce de söz konusu olamaz. Silahtan arınarak demokrasi standartlarını yükselterek red inkâr ve asimilasyon politikasında değiliz. Artık insanlar pek çok şeyi meslek örgütleri basın siyasi partileriyle her şeyi biliyor. Çözüm sürecinde ekonomi siyaset geçerli olacak. Hem bu sorunların temeline inme konusunda siyaset geçerli olacak. Bir yandan çözüm süreci işlerken ekonomik politikaların da insanların bakışlarında farklılıklar gördüm. İnsanlar geçmişe göre farlı bakış açıları gördüm."şeklinde konuştu.

BÖLGEDE MİLLETVEKİLİ OLMAYANLARIN BÖLGENİN RUHUNU ANLAMASI ZOR

Bölgeden milletvekili olmayan siyasi partilerin bu bölgenin ruhunu anlamayacağına vurgu yapan Bakan Güler, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Her türlü çabanın gösterilmesinden yana iktidarın milletle anlaşması gibi büyük bir toplumsal süreç olmazsa kimse bu benim oyum yükselsin de daha kaç tane şehit gelirse gelsin diyene doğu ve batıyı da temsil edilemeyen partiler bu bölgenin ruhunu bilmiyorlar. Keşke CHP, MHP'nin de milletvekilleri olsaydı. Bu politikaları üretirken doğudan uzak kaldıklarını görüyorum. Ülkenin bütününü kucaklayacak politikalar üretmeliyiz. Daha çok demokrasi bu eksikliği çözüm sürecindeki tavrı siyasi partilerin çok iyi değerlendirmesi gerektirdiği düşüncesindeyim. Sürecin hassasiyeti nedeniyle az konuştuğumuzu çok iş yaptığımız meşruiyetten ayrılmadığımızı söyle helalleşmenin zamanıdır. Türkiye'deki büyük destekle oluşturulan umut ve bahar havasının önünde kimsenin duramayacağını bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini özellikle ifade ediyorum. Bizim için bu bölge için fırsattır. Bazı sorunlar vardır ki siyasi partileri aşan bir sorundur. Kanaat önderlerinin de hepimizi ilgilendiren çok önemli bir sorun çözüm sürecinin samimiyeti konusunda emin olmanızı istirham ediyorum. Türkiye'nin geleceği için de bunun getirdiği olumlu havanın yeni anayasaya da yansıyacağını ifade etmek istiyorum. Kavgayla bu işi bir yere götüremeyiz. Güvenlik ve çatışma politikasıyla bir yere götürmek mümkün değil. Bu işi bir ortak noktada buluşturma imkânımız var. Bu işi sonlandırma imkânı varken bunu heba etmeyelim Türkiye'nin gücünü çatışmalara heba etmeyelim. Akil insanlar heyeti oluşturuldu. Çalışmalarına göz atarsanız. Tepki verenlerin söylediklerine bakarsanız süreci daha iyi anlayabileceğiz milliyet bize bu imkanı verdi çözüm sürecinin en iyi örneklerini Mardin'de görecekler. Burada her kesim var. Güç bizde irade bizde toplumsal destek burada bunu burada çözemezsek vebali hepimizindir."

Haber Ara