TBMM'de düzenlenen 23 Nisan resepsiyonunda gazetecilerin sorularını
Bahçeli'nin ifadesinin kabul edilebilir bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Bozdağ, ''Siyasetçilerin vazifesi, 'Vur de vuralım, öl de ölelim' diyenlere, 'Onun zamanı gelince o da olacak' demek değil. Vurmanın, ölmenin ve öldürmenin olmadığı bir dünya oluşturmak için mücadele etmektir'' dedi.
Siyasetçinin, ölmek ve öldürmeye kurgulanan insanlar değil, yaşamak ve yaşatmaya adanmış insanlar yetişmesine katkıda bulunması gerektiğine işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:
''Herkesin yaşam hakkı kutsaldır. Toplumun huzur ve barış içinde olmasını sağlamak ve bunun için politikalar üretmek gerekir. Toplumu birbirinin karşısına dikecek, insan arasındaki sevgi ve saygı bağlarını koparacak; bunun yerine kin, nefret ve öfkeyi ikame edecek yaklaşımlar yerine, tam tersi sevgiyi, saygıyı, kardeşliği güçlendirecek yaklaşımlar ortaya koymak gerekir.
Sayın Bahçeli, birlik ve beraberlik edebiyatı yaparak, birlik ve beraberliğe sözleri ile adeta bomba atıyor benim gördüğüm. İnsanların kardeşliğini bombalıyor konuşarak. Birliğin dili böyle olur mu? Beraberliğin dili böyle mi olur? Birliğe, beraberliğe kardeşliğe, sevgiye, saygıya negatif yaklaşımdan, dünyanın neresinde sevgi, saygı, kardeşlik, birlik, beraberlik güç bulmuş ki burada bulsun.
Sayın Bahçeli konuşmalarına iyi bakması lazım. 'Benim sözlerim insanlarımız arasındaki sevgiyi çoğaltıyor mu azaltıyor mu? Saygıyı çoğaltıyor mu azaltıyor mu? Kini, nefreti öfkeyi kabartıyor mu kabartmıyor mu? Artırıyor mu artırmıyor mu?' Ona bakması lazım. Baktığın zaman, hiç kimse şunu söyleyemez: 'Bahçeli'nin lafları Türkiye'de insanlar arasındaki sevgiyi, saygıyı, bağlılığı artırıyor' diyemez. O yüzden Sayın Bahçeli'yi sevgi dilini, saygı dilini kullanmaya davet ediyorum.''