Diyarbakır'daki 770 sahabe kabirinden 32'sinin yeri biliniyor
İslam aleminin Mekke, Medine, Kudüs ve Şam'dan sonraki 5. Harem-i Şerif'i kabul edilen Diyarbakır, sayısız manevi hazineyi topraklarında barındırıyor. 6 peygamber kabri ve 3 nebi makamına ev sahipliği yapan Diyarbakır'ın çeşitli noktalarında ismi bel
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-18 10:20:53
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Özaydın, İslam ordusunun 639 yılında Diyarbakır'ı fethettikten sonra ilçelerde yaşanan mücadelelerde birçok sahabenin şehit düştüğünü söylüyor. Diyarbakır'ın ilçelerinde 133 sahabe kabrini tespit ettiklerini anlatan Özaydın, birçok sahabenin ismi ve mezarının ise meçhul olduğunu dile getiriyor. Özaydın, Diyarbakır'daki sahabe varlığını şöyle anlatıyor: "Mevlana Halidi Bağdadi Diyarbakır'a geldiğinde namaz kılmak için camiye girmiş ve hemen çıkmıştır. Soranlara 'O kadar çok şehit var ki onları incitmektense dışarıda kılmayı tercih ettim' demiştir. Bağdadî Farsça yazdığı eserinde 'O kadar sahabe var ki ben bu topraklara basmaya haya ederim' der. Elde edilen bilgiler Diyarbakır'da yaklaşık 770 sahabenin metfun olduğunu gösteriyor."
KÖY YOLU SAHABE KABRİNİN ÜZERİNDEN GEÇİYOR
Dicle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kenan Haspolat, Doç. Dr. Abdulkadir Bilen, Doç. Dr. Fazlı Ergül ile eğitimci Yahya Kamçı, Bozbağlar köyündeki sahabe kabirlerinde inceleme yaptı. Yöre halkı, kabirleri bulundukları yere göre isimlendirmiş: "Harmestun sahabesi, Akyar karşısı sahabesi, Taşlıklar kuyusu sahabesi (2 tane), Dede sahabi, İncir Sahabi, Zuğreşer yolu sahabisi, Davutpınarı sahabesi, Yolgeçen sahabe, Rüzgar Sahabe, Büyük Sahabe, Tepe sahabesi."
Mezarların halinin içler acısı olduğunu belirten Prof. Dr. Kenan Haspolat, "Köylüler kendi imkanlarıyla korumaya çalışıyor ancak yeterli değil. Köyün içindeki sahabe kabri üzerinden yol geçiyor. Bu kabirlerinin sahabeye yakışır şekilde korunması gerekiyor. Burada herkese görev düşüyor." dedi. Yöre halkının, mübarek gün ve gecelerde sahabe kabirlerini ziyaret edip dua ettiğini anlatan Haspolat, sağlıklı bir çalışmayla yerleri belli olmayan diğer sahabe kabirlerinin de bulunabileceğini kaydetti.
BÜTÜN İSİMLERİ TESPİT ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Diyarbakır'ın fethiyle ilgili çalışma yapan Prof. Dr. Mehmet Azimli ise Diyarbakır'ın da içinde bulunduğu Cezire bölgesinin, sahabe orduları tarafından birkaç koldan kuşatıldığını belirtiyor. Azimli, "Cezire bölgesi, Arabistan yarımadası dışında ilk fethedilen topraklardır. Bu fetihlere katılan sahabeler, Şam ordusu içinde müstakil olarak Hz. Ömer'in direktifinde oluşturulan İyaz b.Ğanm'in komutasındaki orduya katılmışlardır. Fetihlere katılan sahabelerin hepsinin ismini tespit ve tayine imkân bulunmamaktadır. Ancak bazı sahabelerin isimlerini zikreden Vakidi gibi müellifler de yok değildir." diyor.
İSLAM ORDUSU DİYARBAKIR'A NASIL GELDİ
Hz. Ömer'in halifeliği döneminde başarıdan başarıya koşan İslam orduları, Yermük savaşında Bizans güçlerini bozguna uğratarak Suriye'yi fethetti. Sırada Mezopotamya vardı. İyaz bin Ğanem, sekiz bin kişilik bir orduyla harekete geçti. Diyarbakır'a (Amid) yönelen orduda bine yakın sahabi vardı. Kuşatma beş ay sürdü. İyaz bin Ğanem Mardinkapı'yı, Said b.Zeyd Urfakapı'yı, Muaz b.Cebel Dağkapı'yı, Halid b.Velid ise Yenikapı'yı tutmuştu. Menfezden içeri giren Halid b.Velid komutasındaki 30 sahabe kapıyı açınca 27 Mayıs 639 günü fetih müyesser oldu. Sahabe ordusu, Diyarbakır'ı fethettikten sonra Halife Hz. Ömer'in isteği doğrultusunda yoluna devam etti. Hedefte bu kez dönemin ticaret merkezlerinden biri olan Antak Kalesi vardı. Şanlı ordu Antak'a ilerlerken Kocaköy kırsalında Sasani ordusuyla karşılaştı. Müslümanlar 'Quçik' olarak geçen Bozbağlar'ı, Sasaniler ise Zoğbırim köyünü karargâh seçti. İki ordu arasında meydan muharebesi yaşandı. Sasani güçlerinin bozguna uğradığı savaşta 33 sahabe şehit oldu. Sahabeler şahadet şerbetini içtikleri yerlere gömüldüler. İslam ordusu, yeni fetihler için Lice ve Bingöl'e doğru ilerleyişini sürdürdü.
SON VİDEO HABER
Haber Ara