Kazdağları ve Siyanürlü Altın Madenciliği Sempozyumu sonuç bildirgesi açıklandı
Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile Çanakkale Barosu'nun ortaklaşa düzenlediği "Kazdağları ve Siyanürlü Altın Madenciliği Sempozyumu" sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, maden arama çalışmalarının durdurulması istendi.
İki günlük sempozyu
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-16 10:10:39
İki günlük sempozyumun bugün yazılı bir açıklamayla duyurulan sonuç bildirgesinde, Kazdağları'nın Türkiye'nin en güzel coğrafyası olduğu, altın arama çalışmalarının bölgenin doğal yaşamını yok ettiği vurgulandı. Bildirgede, şu konulara değinildi: "Ülkemizin en güzel coğrafyasında yer alan Biga Yarımadası ve Kazdağları, barındırdığı toplumsal, tarihsel, kültürel ve ekolojik değerleri nedeniyle yeryüzünün özgün doğal varlıklarının başında gelmektedir. Bacalarından zehir yayılan termik santraller ve siyanürlü altın işletmeciliği faaliyetleri, Kazdağları'nda doğal yaşamı yoketmektedir. Bu tehlikenin bilincinde olan TBB ve Çanakkale Barosu, Kazdağları'nın tüm değerlerini korumak ve geliştirmek, bölgesel farkındalık yaratmak ve halkımızı bu konularda bilgilendirmek üzere 13-14 Nisan 2013 tarihlerinde bir etkinlik düzenlemiştir. Biga Yarımadası, Kazdağları ve ülkemizde doğal yaşama telafisi imkansız zararlar veren madencilik, altın arama, sondaj ve işletme faaliyetlerinin derhal durdurulması yaşamsal zorunluluktur. Kazdağları'nın korunması ve doğa koruma alanlarında bütünselliğin sağlanması, acil bir görev olarak devletin önünde durmaktadır. Biga Yarımadası ve Kazdağları'nda yeni maden işletmelerine izin verilmemeli, altın arama ruhsatları derhal iptal edilmeli ve yargı kararlarına uyularak, termik santrallerin faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. Yeni termik santrallerin kurulmasına izin verilmemelidir. Kazdağları'nın Çanakkale il sınırları içinde yer alan ve korunması gereken bölümleri de milli park kapsamına alınmalıdır. Kazdağı ve yöresinin Biga Yarımadası ve yakın çevresi üzerindeki sayısız sosyoekonomik ve ekolojik katkıları ve olumlu etkileri de dikkate alınarak, koruma statüsünün kuvvetlendirilmesi gerekir. Siyasal iktidara ve ilgililere sesleniyoruz: Anayasa'da doğal varlıklarımızın korunmasına ve çevre hakkının güçlendirilmesine yönelik önerilere hak ettiği önemde yer verilmelidir. Yöre halkının haklı sesini duyun. Bu bölgede yürütülen meşru ve haklı ekoloji ve yaşam direnişini saygıyla selamlıyor ve sonuna kadar destekliyoruz."
Sempozyumu katılanlar, daha sonra Kazdağları'nı gezerek inceleme yaptı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara