Dolar

34,8885

Euro

36,7597

Altın

3.043,31

Bist

10.058,47

Onlar aynı kaderin ortakları!

Twetter'da paylaştığı bir şiir nedeniyle bugün 10 ay hapis cezası alan Fazıl Say, Başbakan Erdoğan'ın 1999'da yaşadığı sürecin bir benzerinin kurbanı oldu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-15 15:34:38

Onlar aynı kaderin ortakları!

TIMETURK / Haber Merkezi


Twitter hesabından Ömer Hayyam’ın olduğu iddia edilen bir dörtlüğü paylaştığı için hakkında dava açılan ve bugün 10 aylık hapis cezası alan piyanist Fazıl Say, Başbakan Erdoğan ’ın 16 yıl önce yaşadığı sürecin bir benzerini yaşadı.

Başbakan Erdoğan, 12 Aralık 1997'de Siirt’te yaptığı bir konuşmada Ziya Gökalp'in 1912 yılında Balkan Savaşı için yazdığı Asker Duası'na ait olduğu iddia edilen dörtlüğü okumuş, ardından bu şiir nedeniyle açılan davada Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmıştı.

21 Nisan 1998 tarihinde mahkeme, Erdoğan’ın Türk Ceza Kanunu’nun meşhur 312/2 maddesinden “Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçunu işlediği kararını vererek Erdoğan’ı bir yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Ceza daha sonra 10 aya indirilmişti.

26 Mart 1999 günü Pınarhisar Cezaevine giren Erdoğan, 24 Temmuz 1999 günü ceza süresini tamamlayarak hapisten çıkmış ve onu iktidara taşıyan süreç de böylelikle başlamıştı.

Erdoğan’ın yaşadığı bu süreçle, Fazıl Say’ın yaşadıkları arasında büyük benzerlikler bulunuyor:

Erdoğan şiir okumaktan hapis cezası almıştı. Fazıl Say ise twitter’da şiir paylaşmaktan hüküm giydi.

Erdoğan’a da 10 ay ceza verilmişti, Fazıl Say da 10 ay ceza aldı.

Erdoğan’ın hapis cezası aldığı TCK’nın 312. Maddesi, AB ve İnsan hakları örgütlerinin yoğun eleştirileri nedeniyle 1 Haziran 2005’te kaldırılarak, bugün Fazıl Say’ın ceza aldığı 216. Madde'ye dönüştürüldü.

Erdoğan’ın okuduğu ve Ziya Gökalp’e ait olduğu iddia edilen dörtlüğün (Minareler süngü, kubbeler miğfer; Camiler kışlamız, mü'minler asker; Bu ilâhi ordu dinimi bekler; Allahu Ekber, Allahu Ekber) Ziya Gökalp’e ait olmadığı ortaya çıkmıştı.

Fazıl Say’a dava açıldıktan sonra da, davaya konu olan ''Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cennet-i ala meyhane midir / Her mümine 2 huri vereceğim diyorsun cennet-i ala kerhane midir?” dizelerinin Ömer Hayyam’a ait olmadığı bazı tarihçi ve edebiyatçılar tarafından iddia edilmişti.

Erdoğan, hapis sürecinin ardından daha çok gündeme geldi ve yaşadığı mağduriyet AK Parti 'nin kurulması ve iktidar olması sürecini hızlandırdı.

Fazılsay dava sürecinde twitter hesabını kapattı ve Türkiye 'yi terk edeceğini açıkladı.


Erdoğan’ın ceza aldığı madde şöyleydi:
TCK. 312/2: Halkı; sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üçbin liradan onikibin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu tahrik umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek bir şekilde yapıldığı takdirde faile verilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.

Fazıl Say’a verilen ceza ise şu maddeye dayanıyor:
TCK. 216/3: Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


SABAHATTİN ALİ, AHMET KAYA...

Ancak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde şiir okuduğu için hapis yatanlar Say ve Erdoğan'la sınırlı değil.
Yakın tarihte yine tanınmış bir isim Ahmet Kaya da okuduğu bir şiir nedeniyle hapse mahkum olmuştu.
Ahmet Kaya, 1977 yılında, Nazım Hikmet Anma Gecesi'nde sahne alıp şiirler okudu ve konuşma yaptı. Bu eylemi nedeniyle de hapis cezasına çarptırıldı. Sağmalcılar Cezaevi'nde 5 ay hapis yattı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ise ünlü şair Sabahattin Ali, arkadaş toplantısında okuduğu bir şiir nedeniyle hapis yatmıştı. Atatürk'e hakaret eden bir şiir okuduğu gerekçesiyle ihbar edilen Sabahattin Ali, 1933 yılında önce 12 aya, temyiz sonrasında ise 14 ay hapse mahkum edildi. Sinop Cezaevinde 6 ay hapis yatan Ali, ünlü "Başın öne eğilmesin, Aldırma gönül aldırma" şiirini de burada yazmıştı. Ali, özgürlüğüne ancak 29 Ekim 1933'te, Cumhuriyet'in 10.yılı şerefine ilan edilen afla, cezasının bitmesine bir ay kala serbest bırakılınca kavuştu.


KADINLAR GÜNÜ'NDE NAZIM ŞİİRİ OKUDU VE ...

Bir başka "şiir okumaktan hapis cezası" vakası ise, Adana'da yaşandı. Adana’da 2008 yılında Kadınlar Günü kutlamalarında Nâzım Hikmet’in ‘Akın var güneşe akın, güneşin zaptı yakın’ dizelerini okuyan Mehmet Pekinoğlu, 10 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Pekinoğlu hakkında, “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla Özel Yetkili Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılanırken diğer sanıklarla birlikte tahliye edilen Pekinoğlu, savunmasında, herhangi bir örgütle bağlantısının olmadığını belirterek, “Yürüyüşte yasal slogan attım. Çıplak sesle Nâzım Hikmet’in şiirini okudum. Nâzım Hikmet’in şiirinin suç olduğunu bilmiyordum” dedi. Davanın son duruşmasında Pekinoğlu’nun avukatı, “Şiir okuma dışında herhangi bir eylem söz konusu değildir” diyerek müvekkilinin beraatını istedi. Mahkeme heyeti, Pekinoğlu’nu önce 1 yıl hapse mahkûm etti. Pekinoğlu’nun duruşmadaki iyi hali nedeniyle bu cezası 10 aya indirildi.

(Radikal / Hürriyet)


SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara