Dolar

34,8736

Euro

36,7156

Altın

3.035,88

Bist

10.124,00

Myanmar ordusu Arakanlı kadınları seks kölesi olarak kullanıyor

Burma Müslümanları oldukça kötü günler geçirmeye devam ediyor. Geçen sene ülkenin Budist çoğunluğu azınlık olan Rohingya Müslümanlarına bir dizi saldırıda bulundu. Tek gerekçeleri etnik açıdan saf olmamalarıydı. Saldırılar bu yıl da devam etti ve saldırılar Rohingyalıların yanı sıra artık genel olarak Müslümanları kapsıyor. Evleri yakılıyor,yağmacı kötü budist çeteleri tarafından kafaları eziliyor..

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-15 10:37:34

Myanmar ordusu Arakanlı kadınları seks kölesi olarak kullanıyor

TIMETURK / Haber Merkezi

Rohingya'nın durumunu izledikten ve geçen yıl Haziran ve Ekim ayındaki vahşi saldırıdan sonra başka bir sorun olabilme ihtimaline karşı Burma'ya gitmeye karar verdim. Ama param yoktu, beni destekleyebilecek bir medya organı yoktu ve yaygın medya çoğunlukla bu konu hakkında yayın yapmayı durdurdu. Seyahat etmeme yardım etmeleri için kamuya yöneldiğimde cevap yoğundu ve gitmem için yeterli para toplamama yardım ettiler.

Arakan'ın ana şehri Rohingya kamplarının büyük bölümünün bulunduğu Sittwe'de kaldık. Rohingya müslümanları Burma vatandaşı olarak sayılmıyor yani hiçbir hakları yok, çok az eğitim ve sağlık hizmetleri izinleri bulunuyor.

Sittwe'deyken bazı bağlantılarım bana kadınların askeri üsde tutulduklarını söyledi. Bazı görgü tanıklarını takip ettim ama duyduklarımı teyit etmek için kampa yakın olmam gerekiyordu. Burma askeri üssünden resim yada video almak kolay bir şey değildi ve beni oraya götürmeyi kabul edenler hayatlarını riske atıyorlardı.

Sittwe'de kaldığım haftada elde ettiğim kanıtlar Burma ordusunun Arakan bölgesinden Rohingyalı kadınları hapsedip seks kölesi olarak kullandıklarını işaret ediyordu. Bu kanıt iş sorunları ile ilgilenen kadınları kurtarmak için bir soruşturma başlatan Birleşmiş Milletler kuruluşu Uluslararası Çalışma Örgütü'ne geçti.

Askeri kamptaki görgü tanığının ifadesine göre ; Sittwe bölgesinden bir kaç mil ötede 20 kadın ve 8 yaşlarında 3 çocuk kampta tutuluyor. Tanıklardan biri Amina kampta yürürken onu çağıran sesler duyduğunu söyledi. Mahkum kadın ona müslüman olup olmadığını sordu,öyleydi.

''Lütfen bize yardım et.Eğer bize burdan çıkmamıza yardım edersen cennete gidersin. Bir çok asker geliyor,nefes alamıyoruz. Tekrar müslüman olmak istiyoruz. Eğer böyle kalırsak cehenneme gideceğiz.'' Amina'nın bundan çıkardığı mana açıkca kadınlara tecavüz edildiğiydi, orada neler olduğunu açıkca söylemelerine gerek yoktu.

Mahkumlar Amina'ya mesajlarını yardım edecek birine ulaştırmalarını istedi. ''Ebeveynlerimiz bizi bulamıyor,'' diye ekledi.

Kadınlar sadece Amina ile konuşmayı başardı çünkü Burma'nın bağımsızlık günüydü ve askerler uzaktaydı. '' Uzun zamandır burada tutuluyoruz, bugün bizi bıraktılar çünkü bugün özel bir ziyaretçileri var.'' Kadınlar Amina'ya eğer konuşulanlar yayılırsa kendilerini öldüreceklerini söyledi.

Amina kampın içinde 3 çocuk gördü. İkisi kafasını pencere eşiğine koymuştu ve diğeri çite geldi böylelikle Amina topladığı sebzelerden ona verebildi. '' Kadınlar ağlıyordu, bazıları beni kardeşi , bazıları ise kızı olarak görüyordu.''

Amina bazı kadınların Haziran ve Ekimden beri orada olduğunu gösteren hamileliklerini fark etti. Farklı kaynaklardan gelen bilgiye göre köylüler kadınların tutulduğunu biliyor ancak korkudan konuşamıyorlardı. Rohingyalılar Burma vatandaşı olarak tanınmadığı için onlara uygulanan bu cezalar adil olduğu için bunun gibi iddialar tam olarak doğrulanamaz.

Röportaj yaptığım 18 yaşındaki diğer bir Rohingyalı adam 20 dakika uzaklıkta başka bir kadının aynı şartlar altında tutulduğu bir kampı anlattı. Rakhine dili ile kadınla konuşmak için giden pirinç tarlası işçilerinden biriydi. Kadın; '' benimle burada Rakhine dilinde konuşma,ben bir müslümanım ve burda bir mahkumum.''

Daha sonra babasının ismini ve nereli olduğunu anlattı. Kadına bir müslüman ise askeri bir kampta ne yaptığını ve onlarla gelmeye hazır olup olmadığını sordular. İki çocuğu olduğunu söyledi. Çocuklar onu orada tutmak için kullanılmıştı. Bu bilgi de Uluslararası Çalışma Örgütü'ne geçti.

Diğer görgü tanıklarını da takip ettim,ancak konuşmaktan korkuyorlardı. 270'inci alaydaki kadınları gören bir kadın başta benimle konuşmayı kabul etti ama sonra kocası boşanmakla tehdit edince geri çekildi. Rohingya'nın hakkı yada resmi bir savunması yok ve gazetecilerle konuşanlar hayatlarını riske atıyor, bildiklerini anlatmak için isteksiz olmaları oldukça anlaşılır.

En son mart ayında alındı bu haberler ve kadınların hala hayatta olup olmadıkları bilinmiyor. Yada kadınların hala kampta birlikteler mi ayrı mı oldukları bilinmiyor. Ama kesin olan şey Burma ordusu tarafından tutsak edilen masum Rohingyalı kadınlar var ve çoğu köylü bunu biliyor. Sadece hayatlarını kaybetme tehlikeleri olmadan bir şey yapmaları imkansız.

Vice.com'da yer alan Assed Baig'in bu makalesi Ayşe Erem tarafından TIMETURK için tercüme edilmiştir.


Haber Ara