Dolar

34,8957

Euro

36,6205

Altın

3.009,45

Bist

10.058,63

Sakalı yüzünden milli takımdan kopartılan judocu spora yeniden başladı

Judo'da 1973-1980 yıllarında üst üste 7 yıl Türkiye şampiyonu olan ve inancı gereği bıraktığı sakalı gerekçe gösterilerek Milli Takım'dan uzaklaştırılan Ahmet Özdemir iadeyi itibar için 58 yaşında tekrar judoya başladı. 2012 yılı kasım ayında düzenle

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-13 11:08:02

Sakalı yüzünden milli takımdan kopartılan judocu spora yeniden başladı
Judo'da 1973-1980 yıllarında üst üste 7 yıl Türkiye şampiyonu olan ve inancı gereği bıraktığı sakalı gerekçe gösterilerek Milli Takım'dan uzaklaştırılan Ahmet Özdemir iadeyi itibar için 58 yaşında tekrar judoya başladı. 2012 yılı kasım ayında düzenlenen veteranlar Türkiye şampiyonasında 73 kiloda birinci olan Ahmet Özdemir'in hedefi 2013 yılında düzenlenecek olan dünya şampiyonasında ülkemize altın madalya ile dönmek.

Milli judocu Ahmet Özdemir judoya 23 yıl ara verip 58 yaşında tekrar salonlara dönmenin gerekçesini şöyle açıklıyor: " Spora başlarken tek amacım vardı. O da ülkemizin adını dünyaya duyurmak şanlı bayrağımızı göndere çektirerek İstiklal Marşımızı okutmaktı. Bu amaç için çok çalışmıştım. Devletimizden bir beklentim yoktu. Çalışmaları kendi imkânlarımla yürütüyordum. Hatta şeker çuvalından eşofman yapıp o şekilde antreman yapıyordum. Fakat inancım gereği bıraktığım sakalım yüzünden bu fırsat verilmedi. Milli takımdan atıldım Uluslararası müsabakalara götürülmedim. Bu konu yıllardır içimde uhde olarak kaldı. Şimdi ülkemizde güzel gelişmeler var. Bende içimde kalan bu uhdeyi gerçekleştirmek içim 58 yaşında tekrar spor salonlarına döndüm. İnşallah 2013 yılında düzenlenecek olan dünya şampiyonasında birinci olup bayrağımızı göndere çektireceğim."

Çocukluğunda 3-4 arkadaşı ile mücadele edip onları yenmesiyle sporcu olmaya karar verdiğini belirten Ahmet Özdemir o yıllardaki hedefinin 10 arkadaşı ile mücadele edip onları yenmek olduğunu ifade ediyor. İlk olarak ata sporu olan güreşi tercih eden Ahmet Özdemir mayo giymek istemediği için hocalarının tüm ısrarlarına rağmen güreşçi olmaktan vazgeçer. Daha sonra arkadaşları ile salonda antreman yaparken yolu judo ile kesişir. Judo kıyafetinin yaşam tarzı ile uyuşması sonucu Ahmet Özdemir'in yarım asırlık judo serüveni başlar. Ahmet Özdemir spor hayatında yaşadığı önemli hadiseleri şöyle anlattı "13 yaşında judoya başladım. 1973-1980 yılları arasında 7 yıl üst üste 60 kiloda Türkiye şampiyonu oldum. 1980 yılında inancım gereği sakal bıraktım. Sakal bıraktıktan sonra spor hayatımda birçok engellemelere maruz kaldım. Bizim devletimizden bir beklentimiz yoktu. Tek amacımız gurur duyduğum ülkemize hizmet etmek o şanlı bayrağı göndere çektirmekti. Ama darbe dönemlerinde sadece inancım gereği bıraktığım sakal yüzünden milli takımdan atıldım. Sakallı olarak müsabakalara çıkmanın yasal bir engeli yoktu. O zamanki Federasyon yetkilileri bizleri temsil noktasında sakıncalı gördükleri için Milli takıma almadılar. Türkiye Şampiyonalarındaki yarışmalara katılıyor birinci oluyordum. Fakat Dünya ve Balkan şampiyonalarına sakallı olduğum için götürmüyorlardı. Bende dışarıda ülkemi temsil edemeyeceksem yarışmanın bir anlamı yok diye judoyu bıraktım" dedi.

Şampiyon Ahmet Özdemir 1980 yılında Avrupa şampiyonası için çağrıldığı Kayseri Talas kampında yaşadığı şu ilginç olay spor hayatını özetliyor: " Türkiye şampiyonasına katıldım. Türkiye şampiyonasında birinci oldum. Ondan sonra Kayseri Talas kampına çağırdılar. O zaman Romanya'da Balkan şampiyonası vardı. O seçmelerde rakiplerimi yendim. 60 kiloda birinci oldum. Balkan şampiyonasına gitmeyi hak ettiğim halde beni götürmemek için sonuçları açıklamadılar. Bütün sıkletler açıklandı benim yarıştığım 60 kilodaki sonuçlar açıklanmadı. Daha sonra akşama doğru sonuçlar açıklandı. Balkan şampiyonası için üçüncü olan arkadaşımızı uygun gördüler. Halbuki ben birinci oldum benim gitmem gerekirdi. Sonra ben yetkililere sordum neden ben birinci olduğum halde şampiyonaya gidemiyorum diye? Verdikleri cevap çok ilginçti. Sen kampa çağrılmadın, kampa da katılmadın. Halbuki ben bir ay boyunca kampta idim. Tüm çalışmalara katıldım yapılan tüm yarışmalarda rakiplerimi yendim ve birinci oldum. Hatta bana harcırah bile ödediler."
Milli sporcu Ahmet Özdemir yaşadığı olaylarla ilgili gazete kupürlerini hala muhafaza ettiğini belirterek şunları söyledi " Sakallı olduğum için benim önüm kesildi. 1981-82-83 yılında yapılan Türkiye şampiyonalarına katıldım sakallı olarak birinci oldum kamplara çağrılmadım. Olimpiyatlara ve dünya şampiyonasına Avrupa şampiyonasına götürülmedim. Önce Hürriyet gazetesi sonra Milli Gazete bu olayı "Milli Judocu Ahmet Özdemir Milli Takıma Giremiyor" diye haber yaptı. Fakat bu haber bile o zamanki Federasyon Başkanımız emekli Albay Cihat Uskan engellendi. Hürriyet gazetesinin Anadolu basımı durduruldu. Haber gazetenin Avrupa ve İstanbul baskısında çıktı. Ben bu gazeteyi İstanbul'da bulunan arkadaşımdan aldım. Türkiye'de birinci oluyordum ama yurt dışına dünya, olimpiyat şampiyonalarına götürülmüyordum. Yani sakal mevzunda hakikaten bir baskı oluşturdular. Hatta sakalı olduğumuz için bizi spor salonlarına dahi almadılar. Arkadaşlarıma da baskı uyguladılar. Antrenmanlarımızı sokaklarda yapmak zorunda kaldık. Bu konuyu Hürriyet Gazetesi "Judocular sokağa döküldü" diye haber yaptı.

YUNANLI RAKİBİ 1 SANİYE 13 SALİSEDE TUŞ EDEREK DÜNYA REKORU KIRDIM

Milli judocu Ahmet Özdemir spor hayatı boyunca çıktığı tüm karşılaşmalarda rakiplerini tuş ederek maçlarını kazanmış. Hiçbir maçı puan alarak kazanmamış. Balkan şampiyonasında Yunanlı rakip ile yaptığı maçı 1 saniye 13 salisede kazanan Ahmet Özdemir o zamanki yetkililerin bu sonucun arkasını aramadığı için dünya spor tarihine rekor olarak girmediğini ifade ediyor. Ahmet Özdemir bu sonucu almasının perde arkasındaki hikayeyi şöyle özetliyor " İlkokulda iken müzik öğretmenimiz vardı. Bizlere hep anlatırdı Meriç'in bir kenarında Türk askeri, karşı kenarında da Yunan askeri nöbet tutuyormuş. Türk askeri Yunan askerine öyle sert bir şekilde bakmış ki 'Yunan askeri korkudan ölmüş' diye. Spor müsabakalarında da hocalarımız hep telkinde bulunurdu 'Yunan rakibe yenilmeyin de kime yenilirseniz yenilin' diye. Bu olaylar benim aklımdan hiç çıkmıyordu. 1979 yılında Balkan şampiyonasında çekilen kurada ilk rakibim Yunanlı çıktı. Ben ısındıktan sonra mindere geldim. İlk önce Yunanlı rakibe öyle bir sert baktım ki Türk askerinin baktığı gibi Yunan rakibim bakışlarını benden kaçırdı. Hakemin başla demesiyle ben Yunanlıya doğru koştum. Yunanlı rakip geri geri kaçıyordu. O anda bir teknik yaptım ve 1 saniye 13 salisede rakibi iponladım(Judoda tuş etmek anlamına geliyor). Herkes kronometrelere baktı bu bir rekor diye. Bu rekor daha kırılmadı. Ama o zaman ki yetkililerimiz konunu üzerinde durmadığı için dünya spor tarihine geçmedi. Elimde bununla ilgili sadece Hürriyet gazetesinin yaptığı haber var."

AKDENİZ OLİMPİYATLARINDA SAKATLANDIM DOKTORLAR BENİMLE İLGİLENMEDİ

Milli Judocu Ahmet Özdemir 1979 yılında yapılan Akdeniz Olimpiyatları'nda ciddi bir sakatlık geçirerek dizi döner. Milli Takım doktorları kendisi ile ilgilenmez. Ahmet Özdemir olayı şöyle anlatıyor: " Akdeniz Olimpiyatları'nda antrenman yaparken ciddi bir sakatlık geçirdim. Dizim şişti. Hemen GATA'dan gelen doktorlarımıza gittim. Şöyle bir baktılar. 'Sen artık maç yapamazsın turist olarak gelmiş gibi takıl' dediler. Bu benim çok zoruma gitti. Ben yıllarca çalışmış bir sürü emek vermiştim. Bu emeğin boşa gitmesine içime sindiremedim. Bizim doktorlardan gizlice kaçarak Yunanlı doktorlara muayene oldum. Sağ olsunlar çok iyi ilgilendiler beni 2 günde tedavi ettiler. Yapılan tedavi sonucu bacağımın şişi biraz indi, ağrısı azaldı. Ben sakat sakat maçlara çıkarak üçüncü oldum. Ülkemize bronz madalya kazandırdım. Tören alanında bizim doktorların konuşmasına şahit oldum. 'Bu bizim sakatlanan sporcu değil mi nasıl maça çıktı üçüncü oldu' diye hayret ettiler"
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara