Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Şahin: Herkesin ana dilde konuşma hakkı vardır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, '93 yıl önce bu topraklarda hakim olan o ruh, o heyecan, o şuur ve kardeşlik hukuku; bugün Türkiye'nin içinde yaşadığı sorunların çözümü için inanıyorum ki tek çıkış yoludur' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-13 14:50:48

Şahin: Herkesin ana dilde konuşma hakkı vardır
TIMETURK / Haber Merkezi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, partisinin Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı 6. Bölge Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 10 gün sonra açılışının 93. yıl dönümünü kutlayacak TBMM'nin, devlet kuran, Kurtuluş Savaşı başarıya ulaştıktan sonra Cumhuriyeti ilan eden, farklılıkları zenginlik kabul eden bir meclis olduğunu söyledi.

TBMM'nin kuruluş sürecindeki heyecanın, şuurun ve kardeşlik ruhunun çok iyi irdelenmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, "93 yıl önce bu topraklarda hakim olan o ruh, o heyecan, o şuur ve kardeşlik hukuku; bugün Türkiye'nin içinde yaşadığı sorunların çözümü için inanıyorum ki tek çıkış yoludur. Çünkü o ruhta birlik ve beraberlik vardır. O ruhta, Mevlana Hazretlerinin dediği gibi, (Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir) sözündeki hikmet yatar" dedi.

Yakın tarihin kitaplarda bazı unsurların eksik anlatıldığını savunan Şahin, Erzurum Kongresi'nin sonuçlarıyla ilgili kitaplarda, "Milli sınırlar içinde vatan bölünmez, bütündür" denildiğini, ancak o tarihte milli sınırların bile belli olmadığını ifade etti.

Kitaplarda Erzurum Kongresi'nin birinci maddesine yer verilmediğini dile getiren Mehmet Ali Şahin, şunları kaydetti:

"Genel Başkanımız geçenlerde yaptığı konuşmada, Erzurum Kongresi'nin tarih kitaplarına intikal etmemiş olan birinci maddesini paylaştı. Erzurum Kongresi'nin birinci maddesi, maalesef tarih kitaplarında yer almıyor. (Trabzon vilayeti ve Canik Sancağı ile şark vilayetleri adını taşıyan Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Bitlis vilayeti ile bu sahasındaki bağımsız vilayetler hiç bir sebep ve bahaneyle diğerlerinden, Osmanlı camiasından ayrılmak imkanı düşünülemeyen bir bütündür. Bu bölgede yaşayan bütün Müslüman unsurlar diğerlerine karşı fedakarlık hissi ile dolu, ırki ve sosyal durumlarına riayetkar öz kardeştirler). Erzurum Kongresi'nin birinci maddesi budur.

Yani, (Bu topraklarda ana dili farklı olan Müslüman unsur olabilirler. Biz hepimiz, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, hepimiz bir araya geldik. Kurtuluş Savaşı'nda kol kola verip, bu ülkeyi düşmanlardan temizleyeceğiz ve hep birlikte devlet kuracağız). Bu anlayışla bir araya geldik. Bu son derece dikkat çekici, bana göre bugünlerin sorunlarına ışık tutan bu anlayışa, bugün gerçekten her zamankinden daha çok ihtiyacımız var."

TBMM'nin kuruluşu döneminde herkesin bir bütün olarak mücadele ettiği anımsatan Şahin, bu birlik ruhuna bugün daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

-"Öz be öz Türküm"-

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, kurtuluş mücadelesi kardeşlik ruhuyla verilirken son 30 yılda yaşanan terörün nasıl ortaya çıktığının irdelenmesi gerektiğini kaydetti.

Şahin, şöyle konuştu:

"Ben Türk'üm, öz be öz Türküm. Oğuzların Kayı boyundan geliyorum. Ama bir başka kişinin de ana dili farklı olabilir, kendisini başka bir etnik yapıda görebilir. Ben nasıl ki (Ben Türküm, ana dilim Türkçe) deme hakkına sahipsem bir başkasının da kendi etnik kökeniyle ilgili, ana diliyle ilgili konuşma hakkı vardır. İşte 1925 yılından sonra Türkiye'de böylesine tek tipçi bir anlayış, CHP'li tek parti döneminde Türkiye'de hüküm sürmüştür. Bu toplumumuzun içine fitne katmıştır, ayrışmaya yol açmıştır ama hiç bir sebep terörün de bahanesi olamaz. Böyle yapıldı diye birileri terör eylemlerine yeltenirse o da en büyük insanlık suçu işlemiş olur. Maalesef böyle bir hata olmuştur, bu hata, bir takım istismarcıların kullandığı hata olmuştur. Bunu kullandılar, (Sizi inkar ediyorlar, ana dilinizi kullanmaya mani oluyorlar) diye söylemler tavan bulmuştur. İşte terörün çıkmasındaki nedenlerden bir tanesi budur. Tek bir etnisiteye dayalı devlet yönetimi kurmanın acılarını, sıkıntılarını yıllardır yaşıyoruz."

-AK Parti ve çözüm süreci-

AK Parti'nin, terör örgütünün istismar ettiği alanlarla ilgili yapılması gereken tüm değişiklikleri gerçekleştirdiğini dile getiren Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülkede artık kimse etnik kökeninden dolayı dışlanmıyor, ana dilinden dolayı hak mahrumiyetine uğramıyor ve bu farkındalıklar zenginlik sayılıyor. Şimdi düşünüyorum da eğer AK Parti bundan 25 yıl önce iktidar olmuş olsaydı Türkiye'nin terör diye bir sorunu olmazdı. Ve bütün bunları geride bırakmış olurduk. Peki, (11 yıldır iktidardaydınız neden çözemediniz?) Maalesef Türkiye'de terörle mücadelede konusu güvenlik bürokratlarına havale edilmiş, askerlere havale edilmiş; onun çözmesi beklenilmiş. Sivil siyasetin bu sorunla ilgilenmesi engellenmiştir. Asgari önlemlerle, güvenlik tedbirleriyle bu sorunun çözüleceği zannedildi ancak çözülemedi. Şimdi ise askerin cesareti yerine siyasetteki sivil cesaret çözümü üstlenmiştir."

"Sorun çözülürse Türkiye bölünür" diye açıklama yapanlar olduğuna dikkati çeken Şahin, "Tam tersi olacak, sorun çözülürse Türkiye bütünleşecek. Doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle bir ve beraber yürüyecek" dedi.

Toplantıya, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mevlüt Çavuşoğlu ve Menderes Türel, eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Antalya, Isparta, Burdur, Afyonkarahisar, Konya ve Karaman siyasi ve hukuki işler başkanları katıldı.


(AA)

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara