Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Postacınız olacağız, mektubu Ankara'ya ileteceğiz'

Akil İnsanlar Komisyonu'nun Akdeniz ve Ege Bölgesi heyetleri ilk toplantılarını gerçekleştirdi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-13 14:46:40

'Postacınız olacağız, mektubu Ankara'ya ileteceğiz'

TIMETURK / Haber Merkezi

Akil İnsanlar Heyeti'nin Akdeniz Bölgesi grubu çalışmalarına Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Karapınar köyünden başladı. Heyetin Başkanvekili Lale Mansur, "Ümitliyim bu sefer. Gerçekten kararlılar, başarmak istiyorlar. Yavaş yavaş hayal etmeye başladım, bu olursa, başarılırsa, nasıl bir ülkede yaşacağız diye. İlk defa ömrümde hayal etmeye başladım" dedi.

Akil İnsanlar Heyeti'nin Akdeniz Bölgesi grubu, bu sabah Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Karapınar köyüne geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında Lale Mansur, Tarık Çelenk, Kadir İnanır, Şükrü Karatepe, Muhsin Kızılkaya, Öztürk Türkdoğan ve Hüseyin Yayman'ın yer aldığı heyet 2 bin nüfuslu köyü gezerken, Antalya uçağını kaçıran heyet üyesi Nihal Bengisu Karaca ilk gün çalışmalarında yer almadı. Heyet üyelerini köyde Bucak Kaymakamı Osman Hacıbektaşoğlu ve Ak Partili Bucak Belediye Başkanı Ramazan Ayaz ile köyün ileri gelenleri karşıladı.

Heyet önce, köy kahvesine oturdu, niye geldiklerini, amaçlarının ne olduğunu anlattı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu köylülere, "Hepinizin bildiği gibi devletimiz bir süreç başlattı. Ülkemizdeki bu huzur sürecinde 'Vatandaşımız, halkımız ne düşünüyor?' diye bize görev verdiler. Ne düşünüyorsunuz bu süreçle ilgili iletmek istediğiniz bir şey varsa bunun alıp devletimize iletmek üzere sizlerle beraberiz. Eskiden postacı vardı. Artık kalmadı. Biz sizin postacınız olacağız. Sizin mektubunuzu alacağız doğrudan Ankara'ya ileteceğiz" dedi.


Köylüler: Hükümet Bilecek

Hisarcıklıoğlu'nun kısa giriş konuşmasının ardından çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerini almak üzere söz köylülere bırakıldı. Süreçle ilgi düşünceleri sorulan Karapınar köylülerinde ortak düşünce, "Bir şey diyemeyeceğim. Onu hükümet bilecek" diye oluştu. "Kaygın, endişen var mı?" sorusuna "Yok" diye cevap verilirken, "Çözülecek mi?" sorusunun cevabı "Terör kalksın ortadan. İnşallah" oldu.

Barış Elçisi İnanır

Köye girişinde çocuklar tarafından kır çiçekleriyle karşılanan Kadir İnanır ise, "Kaygıları ortadan kaldırmak için geldik. Herkesin bir kaygısı varsa bizim de var. Konuşarak güzel diyaloglarla barış sürecinde güzel duygularla sorunlarımızı ortaya koyacağız"
dedi.

Bu konuşmalardan çıkacak ortak bir raporu Ankara'ya ileteceklerini kaydeden İnanır, "Sürecin başarılı bitmesi için biz birer barış elçisi olarak görevlendirildik diye düşünüyorum. Bu sıcacık namuslu dürüst ellerimizi birleştireceğiz, bu ülkenin daha huzurlu mutlu olması için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Kolay olanı herkes yapar önemli olan zoru başarmak" diye konuştu.


Gözlemeli Kahvaltı

Köy kahvesindeki toplantının ardından heyet, kendileri için hazırlanan gözlemeli kahvaltıya geçti. Bu sırada İnanır'a yaklaşan bir köylü, sürece yönelik eleştirilerini dile getirdi. İnanır, eleştirilere, "Özgür bırakıldık. Zaten öyle bir şey olmazsa ben buraya gelmezdim. Sizler de talebinizi özgürce bize söyleyeceksiniz. Biz de bir aracı olarak bunu gerekli yerlere ileteceğiz. İnsanca, kardeşçe" diye karşılık verdi.

Lale Mansur kadınlarla

Akil İnsanlar Akdeniz Heyeti'nin erkek üyeleri kahvaltı masasına otururken Karaca'nın katılmadığı ilk toplantının tek kadın üyesi Lale Mansur, gözlemeleri hazırlayan köylü kadınların yanına gitmeyi tercih etti. Onların yanında oturan Mansur, Kadir İnanır'ın kendisine hediye ettiği kır çiçeklerini kadınlara verirken, "Temel problem aynı. Erkekler orada oturuyor, kadınlar burada çalışıyor" dedi.

Lale Mansur'un bu serzenişleri üzerine Karapınar köyünden bir erkek, gözleme tepsisini alarak çalışan kadınlara yardım etti.
Lale Mansur, heyetin ilk olarak neden bir köyden çalışmalarına başlamayı tercih ettiğine yönelik soruya, "Bence bir köyden başlamak çok iyi bir fikir" diye cevap verdi. Karapınar köyünde bulunmalarının özel bir nedeni olmadığını kaydeden Mansur, şunları söyledi:

"Artık bugün itibariyle sahadayız. Biz anlatmayacağız. Dinleyeceğiz. Bu hep yanlış anlaşıldı. Bu hep böyle konferans verecekmişiz falan zannedildi. Onun için birçok insan karşı çıktı. 'Bakalım ne anlatacaklar' Yok. Ne anlatması, biz dinlemeye bunları sonunda rapor olarak vermeye ve sadece hükümete değil, diğer muhalefet partilerine de vereceğiz. Kendi biriktirdiğimiz deneyimleri, ne düşündüğümüzü, çözüm önerimiz varsa bunları sunacağız."


Kadir İnanır: Ümitliyim bu kez 


Kadir İnanır'ın da dile getirdiği gibi heyetin tüm süreçlerde özgür bırakıldığını kaydeden Lale Mansur, çözüm sürecine ilişkin, "Ben son derece mutluyum. Son 20 yıldır sivil toplum kuruluşlarında barış için çaba gösteriyorum. Sırf bu yüzden, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde 11 yıl hapis istemiyle yargılandım. Ümitliyim bu sefer. Gerçekten kararlılar, başarmak istiyorlar. Yavaş yavaş hayal etmeye başladım, bu olursa, başarılırsa nasıl bir ülkede yaşacağız diye. İlk defa ömrümde hayal etmeye başladım" değerlendirmesinde bulundu.

Kahvaltının ardından yapılan duadan sonra Akil İnsanlar Heyeti'nin erkek üyeleri, gözlemeleri hazırlayan kadınların yanına gitti. Heyet Başkanı Hisarcıklıoğlu, kadınlara, "Yeni çözüm süreci ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" diye sordu. Kadınlar, "Her şeyin hayırlısı. Hayırlısı neyse o olsun" karşılığını verdi.


Kadir İnanır

Kadir İnanır süreçle ilgili gazetecilere kaygıları ortadan kaldırmak için Burdur'a geldiklerini ifade etti.

"Yani herkesin bir kaygısı varsa, bizim de var. Onun için konuşarak, diyalogla barış sözcükleriyle ve güzel duygularla sorunlarımızı ortaya koyacağız" diyen İnanır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konuşmalardan çıkacak ortak bir raporu merkeze ileteceğiz. Halkımızın endişelerini oraya aktaracağız. Bu sürecin başarılı bitmesi için birer barış elçisi olarak görevlendirildik diye düşünüyorum. Bu sıcacık, dürüst, namuslu ellerimizi birleştireceğiz. Bu ülkenin daha huzurlu, daha mutlu olması için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Onun için çalışmaya başladık."

Vatandaşlarla sohbet eden İnanır, herkesin bütün endişelerini ortaya koymasını istedi.

Ziyaretlerin kırgınlık ve bağırma olmadan endişeleri ortadan kaldırmayı amaçladığını vurgulayan İnanır, "Bütün mesele bu. Herkes her istediğini söylemekte serbest. Biz kimsenin talimatıyla gelmedik. Biz tamamen özgür bırakıldık. Zaten öyle bir şey olsa ben buraya gelmezdim. Sizden de talebimiz, özgürce her istediğinizi bize söyleyeceksiniz. Biz de bir aracı olarak onu gerekli yerlere aktaracağız" diye konuştu.


Lale Mansur

Lale Mansur ise gazetecilere yaptığı açıklamada, çalışmalar kapsamında bir şey anlatmayacaklarını, daha çok dinleyeceklerini kaydetti. Bu konunun hep yanlış anlaşıldığını Mansur, şunları kaydetti:

"Onun için birçok insan karşı çıktı. 'Bakalım ne anlatacaklar' falan... Yok, ne anlatması- Biz birebir dinlemeye ve sonunda bir rapor olarak vermeye, sadece hükümete değil, diğer muhalefet partilerine de vereceğiz aynı raporu ve tabi bununla kendi biriktirdiğimiz deneyimleri, ne düşündüğümüzü, çözüm önerimiz varsa bunları sunacağız."


‘Ömrümde ilk defa hayal etmeye başladım’

Mansur, bir gazetecinin, "Siz bir sanatçı olarak süreci nasıl değerlendiriyorsunuz-" sorusu üzerine şöyle konuştu:

"Ben son derece mutluyum. 20 yıldır sivil toplum kuruluşlarında barış için çaba gösteriyorum. DGM'lerde 11 yılla yargılandım, sırf bu yüzden... O yüzden çok mutluyum ve çok ümitliyim bu sefer. Çünkü gerçekten çok kararlılar. Bunu gerçekten başarmak istiyorlar. Ben yavaş yavaş hayal etmeye başladım. 'Gerçekten bu olursa, başarılırsa nasıl bir ülkede yaşayacağız' diye... Ömrümde ilk defa hayal etmeye başladım."

Heyet, daha sonra köy kahvaltısı yaptı ve gözleme pişiren kadınlarla bir süre sohbet etti. Programa katılmayan Nihal Bengisu Karaca'nın, çalışmalara daha sonra iştirak edeceği bildirildi.


Valilik Ziyareti


Heyet, Karapınar köyünde başladıkları çalışmanın ardından Burdur Valisi Nurettin Yılmaz'ı makamında ziyaret etti. Ziyarette AKP'li Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik, Ticaret Borsası Başkanı Baki Varol, İl Emniyet Müdürü Abdülkerim Polat da yer aldı.

Vali Yılmaz, "Ülkemiz için önemli bir çalışma inşallah olumlu sonuçlanır" değerlendirmesinde bulunurken heyetin kendi alanlarında ülkeyi temsil etmiş önemli insanlardan oluştuğunu kaydetti.

Ziyarette Mehmet Akif Ersoy'un "Tefrika girmeden bu millete düşman giremez" dizelerini alıntılayan Hisarcıklıoğlu, ana amaçlarının birlik ve beraberliğe katkı sağlamak olduğunu söyledi.

Kadir İnanır ise, "Özgür ve demokratik bir ülkede hep beraber güçle ellerimizi birleştirerek mutluluğu yakalamak istiyoruz. Kardeşlik şarkıları mutluluk marşları söylemek istiyoruz" diye konuştu.

Heyetin bir diğer üyesi Şükrü Karatepe, bugün geriye dönük kimin suçlu olup olmadığını araştırmanın hiçbir manası olmadığını belirterek, "Tarih onları araştıracak. Ne taraftan olursa kırgın olanların gönlünü alarak barış için elimizden geleni yapmaya çalışacağız" dedi.

Akil İnsanlar Akdeniz Bölgesi Heyeti, ziyaretin ardından Serenler Otel'de Burdur'un sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. 100'e yakın temsilcinin katıldığı toplantı basına kapalı yapıldı.


Erdem: Sadece konuşacağız, fikir alacağız


Başkanlığını Tarhan Erdem'in yaptığı Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti'ndeki Avni Özgürel, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Fuat Keyman, Baskın Oran, Fehmi Koru, Fadime Özkan, Hasan Karakaya, İzmir'de, konaklayacakları otelde bir araya geldi.

Heyet Başkanı Tarhan Erdem, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, kendilerine halkın fikrini öğrenme görevini biçtiklerini ifade etti.

Bunu yaparken herkese ulaşmanın imkansız olduğunu bildiklerini ancak ulaştıkları kişilerin fikirlerini öğrenmeye gayret edeceklerini dile getiren Erdem, şunları kaydetti:

"İzmir gibi bir yerde, halkı gerçekten temsil edebilecek sayıda insana ulaşmak zaten mümkün değil. Biz bazı insanlarla konuşacağız, bunun anlamı budur. Ne İzmir'i temsil edecektir ne Ege'yi temsil edecektir. Sadece konuşacağız, fikir alacağız. Çözüm süreci nasıl algılanıyor, onu anlayacağız. Biz de onlara kendi tanımlarımızı söyleyeceğiz."

(Ajanslar)

Haber Ara