Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

CHP İl Başkanı: Ülkücüler boşaltılmış Kürt köylerine gelsinler!

CHP İl Başkanı Yavuz,” Soykırımla bu işi çözeceklerine inanıyorlarsa boşaltılmış 5 Bin köye yerleşerek silahlarını kuşansınlar. Bakalım bildikleri şekilde çözmeye güçleri yetecek mi?

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-12 13:13:10

CHP İl Başkanı: Ülkücüler boşaltılmış Kürt köylerine gelsinler!

TIMETURK / Haber Merkezi


CHP Bitlis İl Başkanı Çetin Yavuz, başlatılan çözüm sürecini önemsediklerini belirterek CHP’nin de çözümün bir parçası olması gerektiğini söyledi.

Konuyla ilgili www.dengebitlis.com'a görüşlerini açıklayan CHP Bitlis İl Başkanı Çetin Yavuz, gelinen sürecin Kürt Halkında büyük beklentiler oluşturduğunu belirterek CHP Genel Başkanı ve Kurmaylarının tüm şartları zorlayarak; teferruatlara takılmadan sürece destek vermesini beklediğini açıkladı. PKK güçlerinin sınır dışına gitmesinin değil; evlerine dönmelerini sağlayacak adımların atılması halinde kalıcı bir barış geleceğini de belirten CHP Bitlis İl Başkanı Çetin Yavuz; Kürt Sorununun toplumsal bir sorun değil; devletin bugüne dek attığı yanlış adımlar neticesinde oluşmuş bir yapısal problem olduğuna vurgu yaptı. Yozgatlı Mehmet amcanın ya da Trakyalı Ayşe Teyze’nin Kürtlere bir düşmanlık beslemediğini; aksine, halklar arasında bir problem olmadığının altını çizen CHP İl Başkanı Yavuz, sorunun ertelenmeden çözülmesini, aksi halde 30’uncu isyanın eşikte olduğunu söyledi.

CHP’nin Kürt bölgelerinde halkın gündemini yakalayamadığını da söyleyen, bu nedenle de oy oranının düşük olmasının doğal olduğunu söyleyen CHP Bitlis İl Başkanı Çetin Yavuz’un en sert eleştirisini iser MHP’ye yaptı. MHP’nin soykırım mantığında olduğunu belirten CHP İl Başkanı Yavuz,” Soykırımla bu işi çözeceklerine inanıyorlarsa boşaltılmış 5 Bin köye yerleşerek silahlarını kuşansınlar. Bakalım bildikleri şekilde çözmeye güçleri yetecek mi? dedi.

Hükümet ve Abdullah Öcalan’ın başlatmış olduğu barış yönündeki çabaların bölge halkı tarafından büyük bir umutla karşılandığını, Kürtlerin Türkiye’den ayrılmak gibi bir niyetlerinin olmadığını söyleyen CHP İl Başkanı Burhan Yavuz, şu görüşlere yer verdi:

MHP Sorunu Çözmek İstiyorsa Ülkücüleri Boşaltılmış 5 Bin Köye Yerleştirsin

Sayın Bahçeli gerilimi tırmandırıcı, ötekileştirici bir tavır içindedir. Eğer MHP’nin anlayışı Kürtleri soy kırımdan geçirmekse ve istekleri varsa bildiklerini yapsınlar. Madem bildiğiniz yöntemlerle Kürt sorununu çözeceksiniz, o zaman alın ülkücüleri getirin boşaltılmış 5 Bin köye. Bu köylere yerleşsinler, korucu silahını da alsınlar ve bildikleri gibi çözsünler bu sorunu. MHP’ye gönül verenler Bin yıllık beraberliğin temelini iyi anlayıp; ikinci bir Kurtuluş savaşı verilmesi halinde Kürt Halkından ne şartlarla ve nasıl destek isteyeceklerini düşünsünler. Kardeş kanının akmasının önüne geçmek için siyasi görüşü her ne olursa olsun tüm Türkiye’nin sürece destek vermesi gereklidir.”

Kürtler Bölünme Değil; Birlikte Yaşam İstiyorlar

Köyü bombalanan Kürtler, onları bombalayan insanların komşuluğuna gidiyor. Bu insanlar evlerini alıp Erbil, Süleymaniye ya da başka Kürt bölgelerine gitmek yerine Ankara’ya, İstanbul’a, İzmir’e yerleşmemişlerdir. Halklar bu sorunu kendi aralarında çözmüştür. Siyasetçilerin bu soruna toplumsal uzlaşma çerçevesinde bir daha her iki taraftan da kan akmaması için meclis çatısı altında çözüm bulması gerekmektedir. Tarafların dışında kimsenin içeriğini bilmediği bir süreç var. Barışa susamış halkımız buna rağmen sürece destek vermektedir. Bu son derece önemli bir gelişmedir.

Burada olaya sayısal bakımdan yaklaşmak ya da bir kararname mantığıyla bakmak yanlıştır. Bunun en güzel örneğini Anayasa Uzlaşma Komisyonunda gördük. Mecliste temsil edilen tüm siyasi partilerin eşit olarak komisyona verecekleri üyeler ile bu çalışmalar yürütülmelidir. Hükümet öncelikle hiçbir hesabı olmadan ve gizli ajanda bulundurmadan sivil toplum örgütleri, medya, iş dünyası ve akademisyenlere de kapısını açarak tüm Türkiye’yi sürece ortak etmelidir. Bu şekilde bir yaklaşımla meclis ve sivil toplum çalışmaları yönlendirilirse eminim ki CHP de buna katkı sağlayacaktır.

PKK’liler Bölge Çocuklarıdır. Sınır Dışına Değil; Evlerine Gelmeliler

PKK içindeki silahlı unsurların tamamı bölgenin çocuklarıdır. Bu çocuklara silahlarınızı alıp ülkeyi terk edin derseniz bu; samimiyetsizliğin ifadesidir. Kimi nereden kovuyorsun? Bu insanlar anne-babasından, toprağından-evinden uzaklaştırılması mantığı 30’uncu isyanı doğurur. Böylesi bir durumda bölge ülkelerinin düştüğü duruma düşeriz. Bu işi erteleme, öteleme ve yok sayma mantığından vazgeçerek; Kürt sorununa neden olan yapısal sorunların çözümüne katkı sağlanmalıdır. Halen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanlara evlerinden topraklarından uzaklaşmalarını ve bir daha dönmemelerini söylemek samimiyetsizliktir. 29’uncu isyanı bastırma mantığıyla atılacak adımlar; 30’uncu isyana zemin hazırlar. Kürtler politize olmuş bir halktır. Dolayısıyla bu işe kararname zihniyeti ile yaklaşmamak gereklidir.

Sömürgeler Kararnamelerle Yönetilir


Hükümet sorunu kendisinin çözeceğini söyleyerek hareket ediyor ancak bu sorun tek başına hükümetin ortaya çıkardığı ya da hükümeti ilgilendiren bir sorun değildir. Bu sorunu hükümet sorunu veya hükümet eylem planı olarak görüp; kararname ile çözemezsiniz. Beşir Atalay’ın “3 aydır kan akmıyor. Bu yeterli değil midir?” demesi bile erteleme mantığının ve samimiyetsizliğin açık bir göstergesidir. Çözüm, isyan eden gençlerimizi bu topraklardan sürerek sağlanamaz. Hükümet, cesurca atılan bu adımı sadece kendi meselesi ve çözümünde sadece kendilerinde olacağını söyleyerek çözemez. Meclis’te oluşturulan komisyon da kararname mantığıyla oluşturulmuş bir komisyondur. Bu komisyon eşit temelde oluşturulmadığı müddetçe sorunu erteler; ancak bu sorun daha etkili bir şekilde kapımızı çalar.

Akil İnsanlar Grubu 7 Bölgeyi Değil; Devlet Zihniyetini Tartışmaya Açmalı

Akil insanlar akademisyenler ve politikacılardan oluşturularak 7 bölgeyi gezmek yerine toplumsal bir sorun olmayan Kürt Sorununu yaratan devlet yönetimi içindeki yapısal sorunlara el atmalıdır. Halklar arasında bir problem yoktur. Yozgat’ta oturan Mehmet amca veya Trakya’da yaşayan Ayşe Teyze’nin devletten,” Kürtleri hapise atın. Kürtçe’yi yasaklayın” gibi bir talebi olmamıştır. Kürt sorunu yapısal bir meseledir ve yapısal sorunların tespiti doğrultusunda akil insanların çalışması gerekmektedir. Kürt Sorunu devletin yanlış yaklaşım ve adımları ile ortaya çıkmış yapısal bir problemdir.

CHP Halkın Gündemini Tutmaktan Uzaktır

Kürt sorununun ivme kazandığı 40 yıldan bu yana CHP, bölgemizde halkın gündemini yakalayamamıştır. Bu nedenle oy oranımız düşüktür. Bölge insanının CHP’ye bir düşmanlığı yoktur. Şöyle ki; CHP’nin doğru politikalar uyguladığı dönemlerde halkımız CHP’yi iktidara taşımıştır. CHP’nin iktidarlarına ve yüksek oy oranlı seçimlerine bakıldığında Kürt halkının verdiği oyların etkisi görülecektir. Türkiye’yi kuran ve ülkeyi demokrasiyle tanıştıran CHP’nin bölge halkının gündemini yakalayarak sürece ortak olması gerekmektedir. CHP, Türkiye’de AKP’nin alternatifi olacak tek partidir ve halkın gündemini yakalamak zorundadır. CHP Milletvekilimiz Birgül Ayman Güler’in çok zamanlaması dar ve çok talihsiz bir açıklaması da oldu. Bir partinin görüşlerini partinin genel başkanı, başkan yardımcıları ve tüzüğü belirler. Dolayısıyla Birgül Hanım’ın görüşleri kendisini bağlar. Birgül Hanım, tek başına bir CHP değildir.

CHP Teferruatlara Takılmadan Sürece de Komisyona da Destek Vermelidir

CHP ilk defa 1 yıl önce Bitlis İl Kongresini gerçekleştirirken Kürt Sorununun meclis çatısı altında her partiden eşit sayıda katılımla oluşturulacak bir komisyonla çözüm getirilmesi önerisini yaptı. Ancak bugün hükümetin konuyu meclise getiriş tarzı ve komisyonun oluşturulma biçimi CHP ve diğer muhalefet partilerini sürecin dışında bırakma yolunda atılmış bir adımdır. Her ne kadar iktidar muhalefeti ve özellikle CHP’yi sürecin dışında bırakmaya çalışıyor olsa da teferruatlara takılmadan Barış etrafında kenetlenerek çalışmalara destek verilmelidir. Bölgedeki CHP’lilerin Genel Başkanımız ve parti kurullarımızdan beklentisi bu yöndedir. Kürt sorunu artık meclis çatısı altındadır. CHP’li parlamenterler sorunun özünü öğrenme amacıyla dahi komisyona katılmalı ve çalışmalara destek vermelidir. (dengebitlis.com)



Haber Ara