Dolar

34,8719

Euro

36,7287

Altın

3.040,58

Bist

10.123,70

HSYK 1.Daire Başkanı Okur: Görüntüler Silivri'de suç unsuru olduğunu gösteriyor

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Ergenekon davasının görüldüğü Silivri'de barikatlar yıkılarak duruşmanın engellenmesiyle ilgili konuştu. Yaşanan olaylarla ilgili görüntülerin ortada suç unsuru olduğunu gösterdiğini a

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-11 10:22:53

HSYK 1.Daire Başkanı Okur: Görüntüler Silivri'de suç unsuru olduğunu gösteriyor
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Ergenekon davasının görüldüğü Silivri'de barikatlar yıkılarak duruşmanın engellenmesiyle ilgili konuştu. Yaşanan olaylarla ilgili görüntülerin ortada suç unsuru olduğunu gösterdiğini ancak bunu değerlendirecek olanın savcılık olduğunu belirten Okur, talimatla soruşturma başlatıldığı iddialarına da cevap verdi. Okur, bir davanın barikatlar yıkılarak engellendiği olayların Türkiye'de daha önce benzer bir örneğinin olmadığını da belirtti.

        İzmir'de düzenlenen 'Anlaşmazlıkların Barışçıl Yöntemlerle Çözümü' konulu konferansa katılan HSYK 1. Daire Başkanı Okur, "Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı dün bir basın açıklaması yaparak olaylar olduğu andan itibaren soruşturma başlattıklarını söylediler. Dolayısıyla 'bir talimatla bu soruşturma başlatılmış' iddiasının doğru olmadığı ortaya çıktı. Hatta iki soruşturma olduğunu, bir olayları öğrendikten sonra kendilerinin başlattıkları bir de cezaevi savcılığının ihbarı üzerine başlatılmış iki tane evrak olduğunu söylediler. Sanıyorum bu, tartışmayı bitirmek için yeterli. Bunun ötesinde söylenecek başka bir şey yok. Başsavcılık zaten işlem başlatmasa bu sorumluluk doğururdu. Savcılık açısından niye işlem başlatmadın sorusu sorulması gerekirdi. Savcılık yapılması gerekeni yapmış ve soruşturmasını başlatmış." dedi.

        "MAHKEMELERİN ÇALIŞAMAZ DURUMU GETİRİLMESİ HOŞ DEĞİL"

        Yasalarla kurulmuş görevini yapan mahkemelerin engellenmesinin hoş bir görüntü olmadığının altını çizen Okur, "Yargı sürecinin bu şekilde tıkanmış olması, mahkemenin çalışamaz duruma getirilmesi Türkiye açısından güzel bir görüntü değil. Gönül isterdi ki bunlar yaşanmasın süreç normal mahkemelerdeki işlediği gibi devam ettin, ancak gelinen nokta bu. Maalesef hoş olmayan bir tablo." değerlendirmesinde bulundu.

        Uzun tutukluluklarla ilgili soru üzerine tutukluluk süresini eleştirenlerin bu davanın uzaması için ellerinden geleni yaptığını da belirten Okur, "Adalet Bakanlığı'nın istatistiklerine bakarsanız birkaç dava dışında uzun tutuklulukla ilgili Türkiye'de çok ciddi bir sorun olmadığı gözüküyor. Toplam tutukluların yüzde 75'den fazlası 1 yılın altında tutuklu olanlar, 5 yılın üzerindekiler çok daha düşük. Bu davada bir yandan uzun tutuklamalardan yakınıyoruz, bir yandan da mahkemenin karar vermesini engellemeye çalışıyoruz. Burada çok ciddi bir çelişki var. Karar verilsin istiyor muyuz, istemiyoruz, tutukluluk bitsin istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Buna karar vermesi lazım Türkiye'nin, bu konuda sanıyorum kafalar karışık. Bu ciddi bir çelişki." değerlendirmesinde bulundu.

        "DURUŞMANIN ENGELLENMESİ BAŞLI BAŞINA SUÇ"

        Silivri önünde toplanılması için günler öncesinden yapılan çağrıyla ilgili bir soru üzerine Okur, "İnsanlar elbette izlemek için gelebilirler, orada demokratik tepkilerini dile getirebilirler. Bunu yasaları çiğneyerek suç oluşturacak şekilde yapmamaları gerekirdi. Ancak barikatları yıkmak, duruşma salonunu basmak, duruşmayı engellemek yasaya aykırıdır, kanunlar bunları suç olarak tanımlamış." cevabını verdi.

        Görüntülere göre Silivri'de yaşanan olaylarla ilgili soruşturma açılması gerektiğinin altını çizen Okur, "Görüntülere bakarsanız elbette soruşturma açılmalı. Çünkü orada bir düzen alınmış, barikatlar kurulmuş. Bunların yıkılması, duruşmanın yaptırılmaması gibi bir eylem var. Elbette görüntülere bakarsanız suç unsuru var gibi, bunu değerlendirecek olan savcılık. Bizim televizyonda izlediğimiz görüntüler oradaki kuralların çiğnendiğini gösteriyor. Duruşmaların yapılmaması engellemesi başlı başına suç oluşturur." dedi.

        Silivri'de olayları çıkartanların kendilerine şiddet uygulandığı, olayları kendilerinin başlatmadığı iddiasını ortaya attıklarıyla ilgili soruya da Okur, "Bunu savcılık kayıtları inceleyerek ortaya çıkartacak. Böyle bir şey varsa bunun da gereğinin yapılması gerekiyor. Soruşturma zaten bunun için yapılıyor. Doğrudan dava açılmaması bunun için. Savcılık bir tahrik var mı, onları bu şekilde davranmaya iten davranış var mı, varsa kimler yaptı buna bakılacak ve sonucunda karar verilecek."

        "YARGI ÜZERİNDEN TARTIŞMA YAPILMAMALI"

        HSYK 1. Daire Başkanı Okur, yargı üzerinden tartışma yapılmamasını isteyerek, bütün siyasilerden buna özen göstermelerini istedi. Okur, "Sadece muhalefet değil, iktidar da tartışmaları yargı üzerinden yapmamalı. Yargı yıpratılmamalı, hukuk herkese lazım." çağrısı yaptı.

        Yargının siyasallaştığını iddia edenleri bunu ispat etmeye davet eden Okur, "Yargının siyasalaştığını iddia edenler, dün nasıl olduğunu, bugün nasıl olduğunu ortaya koymaları gerekir. İddia ediyorum; 'yargı siyasallaştı' diyenler geçmişte siyasallaşmış yargıdan faydalananlar. Bugün yararlanamadıkları için yargının siyasallaştığını iddialarında bulunabiliyorlar." şeklinde konuştu.

        Yargının hiç tarafın yanında olmaması gerektiğini savunduğunu da ifade eden Okur, "Devletin, hükümetin, bir başkasının yanında değil, yargı tarafsız, arabulucu, hüküm veren konumunda olmalı. Bizim yargımız zaman zaman değişik adlar altında bazen rejimin, hükümetin muhalefetin yanında yer alma gereği hissettiler. Şu anda verdiğimiz mücadele yargının tarafsız olması mücadelesi, bunu sağlamaya çalışıyoruz. Bir zihniyetin değişmesi kolay değil. Ama ben inanıyorum ki Türk yargısı son derece bağımsız görevini yapmaya devam ediyor." diye konuştu.

Haber Ara