Cumhurbaşkanı Gül: Irkçılık ve ayrımcılık demokrasinin düşmanlarıdır

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ırkçılık ve ayrımcılığın demokrasinin düşmanları olduğunu belirterek, "Demokrasinin kendini koruma reflekslerini hareket geçirerek bunları bertaraf etmeliyiz." dedi. Gül, nedenle Avrupa'da insani ve demokratik değerler bakımından ortak bir vicdana sahip olan herkesi bu tür aşırı akımlarla mücadeleye davet ettiğini kaydetti.

        Cumhurbaşkanı Gül, Ankara JW Marriott Otel'de gerçekleştirilen 'Avrupa'da Göç, İslam ve Çokkültürlülük Sempozyumu'nun açılışına katılarak burada bir konuşma yaptı.

        Tarihin her döneminde göçün, toplumların devletlerin ve kıtaların temelini etkilediğini vurgulayan Gül, "Göçün tarihine değinmeden insanlık tarihini yazmak mümkün değildir." ifadelerini kullandı.

        Bilimsel araştırmaların, insanlığın Afrika'dan tüm dünyaya yayıldığını göstermekte olduğunu aktaran Gül, "Dünya nüfusunun büyük bir bölümü tarihin bir bölümünde göç etmiş insanlardan oluşmaktadır. En çok göç alan yerlerden biri de şüphesiz Anadolu'dur. Bugün de iç savaştan kaçan 100 binlerce Suriyeli komşusuna kapısını açan ev sahipliği yapan Türkiye olmaktadır." diye ekledi.

        Türkiye'nin güçlenen ekonomisi ile göç alan ülke haline geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bu soruna karşı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nu onayladığını ve yasanın bugünden itibaren geçerli hale geldiğini söyledi.

        Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı gibi değerlerin Avrupa'da doğan ve küresel ölçekte yansımaları olan değerler olduğuna dikkat çeken Gül, şöyle devam etti: "Ancak bugün Batı dünyasında farklılıkları çatışma sebebi olarak gören aşırı görüşlerin zemin kazanabildiğine şahit olmaktayız. Irkçılık İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı Avrupa'yı etkisine alan ekonomik krizle bağlantılı olarak ciddi bir endişe kaynağı olmaya başlamıştır. Göçmenleri işsizlik güvensizlik ve fakirlik gibi olguların sebepleri olarak gösteren partilerin oy oranları artmaktadır. Bu korkulara karşı göçmenlere önlem alan hükümetler ayrı bir endişe sebebidir. Irkçılık ve hoşgörüsüzlük batı toplumların en müzmin hastalıklarından biridir. Bu hastalık toplumsal refah dönemlerinde kontrol altına alınabilse de kriz dönemlerinde baş gösteriyor. Bu hastalık Avrupa'da genellikle farklı gündemi olan bir gruba karşı nüksetmektedir. Geçmişte yaşanılmış ve bugün de insanlığın kolektif hafızasında bir kara leke olarak duran olayları burada sizlere hatırlatmak istemiyorum. Temennimiz bu tür acıların bir daha asla yaşanmamasıdır."

        "AVRUPA'DAKİ TÜRKLER, IRKÇI HAREKETLERİN HEDEFİ HALİNE GELDİ"

        Avrupa'da sayıları 5 milyona yaklaşan Türklerin bu tür ırkçı hareketlerin hedefi haline geldiğinin ve benzer şekilde Avrupa yaşayan diğer Müslümanların da fiziki saldırılara maruz kaldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, "Çoğulcu demokrasilerde bir takım aşırı uç siyasi görüşlerin olması mümkündür. Bu marjinal gruplar demokrasinin sağladığı özgürlükleri kötü amaçları doğrultusunda istismar edebilmektedirler. Bu tür aşırı fikirlerle mücadele ederken meşru yollara başvurmak esas olmalıdır. Haklıyken haksız duruma düşmemelidir. Avrupa'da yaşayan Müslümanlar demokratik ve hukuki mekanizmaları işletmede bu tür saldırgan ve ırkçı siyasetin gerçek yüzünü içinde yaşadıkları toplumlara göstermelidirler. Irkçılık ve ayrımcılık demokrasinin düşmanlarıdır. Demokrasinin kendini koruma reflekslerini hareket geçirerek bunları bertaraf etmeliyiz. Bu nedenle Avrupa'da insani ve demokratik değerler bakımından ortak bir vicdana sahip olan herkesi bu tür aşırı akımlarla mücadeleye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.

        Cumhurbaşkanı Gül, açılıştan sonra göç temaları karikatürlerin sergilendiği bir serginin açılışını yaptı ve sergiyi gezdi.