Akil İnsanlar heyeti Diyarbakır'da: Barışı en çok güneydoğu istiyor
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, barışı en çok isteyenlerin, Kürtler başta olmak üzere güneydoğuda yaşayan insanlar olduğunu söyledi. Ensaroğlu, "Burada yaşayan insanlarla toplumun diğer kesimlerin duyguları, d
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-11 10:08:24
Akil İnsanlar Grubu'nun Güneydoğu Anadolu Bölgesi heyeti, ilk toplantısını Diyarbakır'da yaptı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, Mazlum Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Avukat Kezban Hatemi, eski milletvekili Mehmet Emin Ekmen, gazeteci Etyen Mahçupyan ve Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem'in katıldığı toplantıda heyetin yol haritası belirlendi. Diğer üyeler Murat Belge ve Yılmaz Erdoğan'ın da gün içinde Diyarbakır'a gelerek çalışmalara katılacağı açıklandı.
Yol haritasını belirledikten sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan heyet üyeleri, bölgenin taleplerini dinleyip hükümete ve kamuoyuna ileteceklerini vurguladı. Bölgenin sesini duyurmak istediklerini anlatan heyet başkanı Yılmaz Ensaroğlu, "Birlikte yaşamanın koşullarını, zeminini burada yaşayan insanlarla belirleyeceğiz. Sadece bizim değil bütün Türkiye'nin gözü güneydoğuda. Diğer komisyondaki arkadaşlar da, 'tüm komisyonlar bir yana siz bir yana' diyor. Bize yüklenen manevi sorumluluk biraz daha fazla. Bütün Türkiye'nin barışa dair düşüncelerini belirleyecek bir noktadır güneydoğu. Bütün şehirlere gücümüz yettiğince gideceğiz." şeklinde konuştu.
Herkesin fikrini alabilmek amacıyla özel bir mail adresi oluşturduklarına dikkat çeken Ensaroğlu, isteyen herkesin görüş ve düşüncelerini bu adrese atabileceğini kaydetti. [email protected] adresinde toplanan önerilerin daha sonra rapora dönüştürüleceğini söyleyen Ensaroğlu, 13 Nisan'a kadar Diyarbakır'da kalacaklarını, 17-20 Nisan tarihlerinde Mardin ve Şırnak'a, 24-27 Nisan'da Batman ve Siirt'e, 8-11 Mayıs'ta Antep ve Kilis'e, 15 Mayıs'ta da Şanlıurfa ve Adıyaman'a gitmeyi planladıklarını açıkladı. Son değerlendirmeyi Diyarbakır'da STK'larla yapacaklarını, ardından da 2 ay sonra raporu tamamlayacaklarını kaydeden Ensaroğlu, yol haritalarını şöyle özetledi: "Bölgede farklı eğilimler, farklı düşünceler var. Her gittiğimiz yerde her kesime ulaşmak istiyoruz. Siyasi partiler, hareketler, STK'lar, dini cemaatler, kanaat önderleri, Kürtçede rusipî olarak ifade ettiğimiz hakem rolü biçilmiş olan saygın kişilerine ulaşmaya çalışacağız. Murat İzol'un ailesini ziyaret edeceğiz. İlk durağımız orası olacak. Bir grup anne ile görüşeceğiz, onları ziyaret edeceğiz. Siyasi partileri öğlenden sonra ziyaret edeceğiz. Akşam bir grup STK ve entellektüelle istişare toplantısı yapacağız. Yarın Ceylan Önkol'un ailesini ziyaret etmeyi tasarlıyoruz. Cumartesi günü çeşitli meslek kuruluşlarıyla toplantı yapıp Diyarbakır programımızı tamamlamayı düşünüyoruz. Şırnak'ta Roboski'ye gideceğiz. Orada açılmış ve sarılmamış bir yara var. Roboskili ailelerin yaralarını sarmaya yönelik bir çaba içerisinde olacağız."
Heyetin diğer üyeleri de, gazetecilerin soruları üzerine şu görüşleri dile getirdi:
Avukat Kezban Hatemi: Bu komisyon son derece bağımsız bir komisyon. Yapacağımız şey, olanı ve olması gerekeni bir rapor halinde, öneri olarak hem ilgililere hem de kamuoyuna açıklamaktan başka bir şey değil. Göreve başlarken inanılmaz bir e mail ve telefon trafiğine maruz kaldık. İnsanlar ummadığımız yerlerden destek veriyor. Bu bizi çok heyecanlandırdı. Bu ülkede artık herkes çözüm arıyor. Bunu ben çok anlamlı buluyorum. Ülkenin her yerinden insanlar yardım için ne yapabiliriz sorusunu soruyor. Bu, artık barış, huzur ve sükuna ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Her iki taraftan da anlayış bekliyoruz. Buradaki beklentileri tespit etmek, şimdiye kadar aktarılamayan, engellenen her noktaya ulaşmayı hedefliyoruz. Hiçbir ayrımcılık yapmadan, herkesi dinlemeyi planlıyoruz. Dolayısıyla bunu çok önemsiyoruz. Bu durumun çözülmesini istemeyenler de çok. Nitekim üniversitelerde başlayan olaylar bunu gösteriyor.
TÜRKİYE'DE SİYASET YAPMA TARZI DEĞİŞİYOR
Mazlum Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal: İlk defa Türkiye'de çatışan tarafların akil insanlar tarafından destek istendiği bir süreç yaşanıyor. Bu devlet açısından da bir ilk. Türkiye'de bundan sonra siyaset yapma tarzının değiştiğinin göstergesidir. Bizim komisyonumuzun üzerinde çalıştığımız sorunun çözümüne dair tarihi bir misyonu olmakla birlikte Türkiye'de siyaset yapmanın farklı bir yolunu da açtığını ifade etmek istiyorum. Olabildiğince hiç kimseyi dışarıda bırakmamaya dikkat edeceğiz. Korucuların fazla olduğu, önemli sorun oluşturduğu veyahut sorunlar yaşadığı yerlere gideceğiz. BDP ve Hudapar ile görüşeceğiz. Sadece bunlar değil geçmişte de yaşanmış, bu ülke insanının içinde kanayan yara olan başka sorunlar da var.
BARIŞIN BAŞLANGICINDAYIZ
KESK Başkanı Lami Özgen: Elbette 7 bölgenin komisyonu var. Ancak geçmişten bu yana Kürt sorununun çözümüne ilişkin Diyarbakır'a ve bölgeye vurgular yapıldı. Biz de bu bölgenin komisyonu olarak kendi misyonumuzun farkındayız. Ancak gerçek anlamda Kürt sorununun barışçıl, demokratik, çözümünün başlangıcında olduğunu kabul ediyorum. Özellikle barış dili ve ikliminin yansıtılmasında bölge ve Diyarbakır basınına çok büyük görev düşüyor. Objektif ve somut bir yaklaşımın buradan bütün Türkiye'ye yansıması, diğer bütün bölgeler üzerinde etkili olacağını düşünüyorum. Önce yürütülen politikalar zaten iflas etmiştir.
SAVAŞ HERŞEYİN ÜSTÜNÜ ÖRTTÜ
Etyen Mahçupyan: İlk soruya döneceğim; Güneydoğu'da olmak kolay mı zor mu? Beklentileri nasıl karşılıyorsunuz, diye sormuşlardı. Güneydoğu çok özel bir yer. Savaş güneydoğuya bir örtü gibi geldi, üstünü örttü. Güneydoğu diğer bölgelerden çok farklı bir yer. Yoğunlaşan ses de güneydoğuda bir entelektüel siyasileşmeyi yarattı. Çok daha derinlikli analizlere sahipler. Güneydoğuda iş yapmak, kolay mı zor mu diye sorulduğu zaman bir kere her zaman daha hakikidir, daha derinliklidir, daha keyiflidir. Beklenti meselesine gelince de, şunu da görmek lazım. Savaş hali birbirimizden beklentinin olmadığı bir dönemdi. Beklenti çok önemli bir şeydir, tedavi edicidir. Umarım insanların bizden beklentileri çoktur ve bizim de onlardan beklentilerimiz var. Beklentiler çünkü tedavi edicidir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara