Filistinli tutuklular için UCM'ye başvuru çağrısı
Filistin Esirler Kulübü Faris: 'Filistin'in gerektiğinde UCM'ye başvurmasının 'saldırganlık' olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. Aksine bu bir savunma hakkıdır'
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-04-09 12:48:13
TIMETURK / Haber Merkezi
Filistin Esirler Kulübü Başkanı Kaddura Faris, "Filistin'in gerektiğinde UCM'ye başvurmasının "saldırganlık" olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. Aksine bu bir savunma hakkıdır" dedi.
İsrail'in Filistinli tutuklu ve mahkumlara yönelik baskılarına devam etmesi durumunda Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne(UCM) başvurulması çağrısında bulunan Faris, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail, jop, elektrikli sopa ve gazlarla destekli, eğitimli Nahşon ve Mitsade askeri birlikleri öncülüğünde her hafta Filistinlilerin bulunduğu koğuşlara baskın yaparak, tutuklulara yönelik toplu cezalandırma taktikleri uyguluyor" iddiasında bulunarak, "Filistin'in gerektiğinde UCM'ye başvurmasının "saldırganlık" olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. Aksine bu bir savunma hakkıdır" diye konuştu.
"UCM'de İsrail'e karşı bir "cephe" oluşturulmalı"
İsrail'in, Filistinli mahkum ve tutuklulara uyguladığı fiziki ve psikolojik işkence yöntemleriyle ruh sağlıklarını bozmaya çalıştığını savunan Faris, "Filistinliler, İsrail'in planını bozdu ve direnişin sembolü oldu. Ancak İsrail, Filistinli esirlere yönelik baskı, zulüm ve insan hakları ihlallerine devam ederse uluslararası anlaşmalara taraf olarak UCM'de İsrail'e karşı bir "cephe" oluşturulmalı. Ancak esirlerin serbest bırakılmasını garanti altına alacak ve Filistin halkının meşru bir şekilde yaşama hakkına izin verecek barışçıl bir sürece girilirse tabii ki uluslararası mahkemelere gidilmesi söz konusu olmaz" dedi.
Müebbet hapse mahkum edilen ve İsrail hapishanesinde hayatını kaybeden kanser hastası Meysera Ebu Hamdiye'nin (64) cesedi üzerinde yapılan otopsi sonucunu hatırlatan Faris, ölümünde tıbbi ihmalin olduğu belirlenen Hamdiye gibi çok sayıda tutuklunun risk altında bulunduğunu dile getirdi.
Faris, açlık grevi yapan Filistinli mahkum Samir el-İsavi'nin sağlık durumunun 'İsrailli yetkililerin açıklamalarının aksine' kritik olduğunu ve hayatından endişe duyduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"İsrail, tutukladığı esirlerin kullandığı ilaç var mı yok mu, sağlığı ne durumda umurunda değil. Barbarca bir şekilde göz altına alınan ve sağlıksız şartlarda sorgulanan Filistinlilerin sıkıntılar silsilesi de bu süreçte başlamış oluyor. Rahatsızsa hastalığının teşhisi konması için yıllarca bekliyor. Teşhisi konulmuşsa tedavi edilmiyor. Ölüm tehdidiyle karşı karşıyalar. Örneğin Halil Misbah'ın penisiline karşı alerjisi olduğu dosyasında belirtildiği halde kendisine Soroka hastanesinde penisilin vuruldu ve yoğun bakıma alındı. Şatta cezaevi hastanesinde bir hekim, hastalara açıkça, 'Ben ırkçıyım sizi tedavi etmek istemiyorum' bile diyor."
Filistin Esirler Bakanlığı verilerine göre, 17 İsrail hapishanesinde 4 bin 660 Filistinli bulunuyor.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara