Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Arap Baharı'nın şarkısını söylüyor

Azeri asıllı İngiliz sanatçı Sami Yusuf, son albümü 'Salaam'ın Arap Baharı'nın getirdiği değişimler bağlamında anlam kazandığını belirterek, 'Çünkü bir bakıma karanlıktan çıkıp aydınlığa yönelmeyi, güçlükleri, sorunları aşmayı anlatıyor' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-01 13:55:21

'Arap Baharı'nın şarkısını söylüyor

TIMETURK / Haber Merkezi

Dünya medyasında, "İslam'ın en büyük rock starı" diye nitelendirilen Sami Yusuf, son albümü 'Salaam'ın tanıtımı için İstanbul'a geldi.

Sami Yusuf, albümde 16 şarkının yer aldığını ifade ederek, 'Cömert bir albüm oldu. Barış, dayanışma, sevgi ve hepsinden önce de umut mesajı taşıyor. Bunlar, ezeli ve kalıcı gerçekler, değerler' diye konuştu.

Arap Baharı'nın şarkıları

"Zor zamanlardan geçiyoruz. İnsanlık büyük sorunlarla boğuşuyor" ifadesini kullanan Sami Yusuf, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Siyasi bir kişiliğim yok, olaylara insani açıdan bakıyorum. Arap Baharı'nın getirdiği değişimleri hep birlikte yaşadık. Bu albüm de bence bu bağlamda anlam kazanıyor. Çünkü bir bakıma karanlıktan çıkıp aydınlığa yönelmeyi, güçlükleri, sorunları aşmayı anlatıyor."

Albümde ye alan 'I am your hope' (Senin umudun benim) şarkısını Mısır'da yaşanan devrimden sonra yaptığını anlatan Yusuf, şarkının gençlikle ilgili olduğunu, siyaset, herhangi bir parti ya da grupla ilgisi olmadığını söyledi.

"Siyaset kirli, sanat saf"

Siyaseti sevmediğini ve uzak durmaya çalıştığını belirten Yusuf, siyasetin 'saflıktan uzak ve kirli' olduğunu, sanatın ise saf olması gerektiğini kaydetti.

Müziğinin dünyada ilahi, rock, pop gibi çeşitli şekillerde nitelendirildiğini ancak 'Spiritique' (manevi) tanımlamasını tercih ettiğini söyleyen Yusuf, "Spiritique benim uydurduğum bir kelime. Bu kelimeyle isimlendirdiğim kendi müzik tarzımın amacı, dinleyeni manevi dünyaya çekmek. Manevi dünyayı da kimse tekeline alamaz" diye konuştu.

"Bunların hiçbirini hak ettiğimi düşünmüyorum"


Albümünün beğeni topladığını anlatan Yusuf, şöyle konuştu:

"Büyük bir kabul gördüğümüz ve sevgiyle karşılandığımız doğru. Ancak birşeyi mutlaka belirtmeliyim, -bunu sakın sahte bir tevazu gibi algılamayın lütfen- bunların hiçbirini hak ettiğimi düşünmüyorum. Bu sevgi, benim yeteneklerimin sonucu değil. Bizler bu dünyada fukarayız. Allah ise gani olandır. Ne kazanıyorsak, mutlak olarak Allah'ın lütfudur. Yoksa müziğim, çok iyi şarkılar yapmam gibi yüzeysel pop unsurlar bu sevgiyi getiremez. Dinleyicilerimle aramada açıklanması zor, neredeyse kutsal diyebileceğim çok özel bir sevgi bağı var."

Urfa'dan İzmir'e kadar Türkiye'nin değişik bölgelerinden gelen konser taleplerinin kendisini onurlandırdığını dile getiren Yusuf, "Fakat ticari bir sanatçı değilim. Sahneye fazla çıkmıyorum. Çok fazla şarkı da yayımlamıyorum. Seçiciyim. Niceliğe değil, niteliğe inanan biriyim. Doğru insanları, doğru organizatörleri, özel ve kalıcı birşey yapmaya elverecek koşulları bulduğumuzda bu konserleri yapabiliriz. Ancak konser yapmış olmak için yapmak istemem" diye konuştu.

Satış rakamları değil, beraberlik

"Müziğimin ana amaçlarından biri tüm inançlardan, dinlerden, geçmişlerden insanları birbirine yakınlaştırmak" diyen Yusuf, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kısa süre önce Lübnan'daydım. Dinleyicilerin yüzde 70'i Hristiyandı. Bu, küçük de olsa, dünyada bir fark yarattığımı hissettiriyor. İnsanları ayırmaya yönelik eğilimlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz maalesef. 'Ya bizdensin, ya da karşımızdasın' anlayışı var. Ama insanları bir araya getirmeye çalışanlar da mevcut. Umuyorum ki bu alanda ufak bile olsa bir rol oynayabilirim. Beni mutlu eden şey albümün ulaştığı satış rakamları değil, farklı inançlardan, farklı geçmişlerden insanların konserlerimde etkileşime girdiğini görmek. Sabah yataktan kalkmamı ve müzik yapmaya başlamamı sağlayan şey bu. Bu insanların bir araya gelmesi ve aynı gerçeği kutlaması benim için bir haz. Bunu sağlayan da Spiritique müzik."

"Konserlerim hutbe değil"

Dünyanın dört bir yanında sahneye çıkan sanatçı Yusuf, konserlerinde aldığı reaksiyonun ülkeden ülkeye değişebildiğini ifade etti.

Her ülkenin, toplumun kendi mizacı, kültürü, dehası olduğunu anlatan Sami Yusuf, şöyle devam etti:

"Söz gelimi Mısır'da dinleyiciler coşkulu, alkışlıyor, dans ediyorlar. Ama Singapur'da daha ölçülüler, daha sakinler. Kültür, tarz bu. Fakat konserlerimde genel olarak maneviyatın hakim olduğunu söyleyebilirim. Benim konserim insanların dans etmeye geldiği bir şov değil. Ama insanlar oraya hutbe dinlemeye de gelmiyor. İkisinin arasında bir yerde duruyorum. Farklı insanların maneviyat ikliminde buluştuğu bir ara noktada. İşte belki de bu nedenle Avrupa'da sahneye çıkmaktan özel bir zevk alıyorum. Çünkü dinleyici son derece heterojen, çok farklı kültürler bir arada."

Yusuf, en çok Hint, İran ve Türk klasik müziklerinden etkilendiğini anlatarak, batı müziğinde de klasiğe yöneldiğini, özellikle Johann Sebastian Bach'a hayran olduğunu söyledi.

"Türkiye'nin herkesi kucaklama kapasitesi var"

Türkiye'nin kendisi için özel bir ülke olduğunu, burada evinde olduğunu hissettiğini belirten Sami Yusuf, 'Türkiye ve insanları aslında son derece karmaşık. Homojen değil, hakim bir tek tip yok. Birçok kültürün karışımı. Pers, Arap, Moğol ve batı etkileri var. Türkiye'nin, kendisine gelen herkesi kucaklama kapasitesi var, bunu müziğinde de hissedebiliyoruz. Türkiye, kültürü ve tarihi mirası sayesinde insanları birleştiriyor. Her gelen burada kendisini evinde hissediyor' dedi.

Yusuf, albümü hakkında ayrıntılı bilgiyi 2 Nisan'da yapacağı basın toplantısıyla duyuracağını anlatarak, 6 Nisan'da da Antalya'da konser vereceğini belirtti. Yusuf, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle gerçekleşecek konserin temasının 'diyalog' olacağını söyledi.

"Salaam" sanatçının beşinci albümü

1980 doğumlu Sami Yusuf, tüm dünyada 4 milyonu aşkın satış rakamına ulaşan 'Al-Muallim' albümüyle çıkış yaptı. Son albüm 'Salaam' ise sanatçının beşinci albümü olarak müzik piyasasındaki yerini aldı.

Time dergisinin 'İslam'ın en büyük rock starı', İngiliz Guardian gazetesinin de 'dünyanın en ünlü Müslüman İngilizi' diye nitelendirdiği sanatçı, Afrika'daki açlık ve Pakistan'daki sel mağdurları için katıldığı sosyal sorumluluk projeleriyle de tanınıyor. (AA)
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara