Dolar

34,8709

Euro

36,7213

Altın

3.039,02

Bist

10.058,47

Ak Parti vekillere başkanlık kitapçığı dağıtacak

AK Parti, 'Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor' başlıklı bir kitapçık hazırladı. Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla hazırlanan kitapta 20 soruda Başkanlık sisteminin detayları anlatıldı. 22 sayfadan oluşan kitapçık yarınki grup toplantısında AK Parti Milletvekillerine dağıtılacak

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-01 20:21:48

Ak Parti vekillere başkanlık kitapçığı dağıtacak
Kitapçığın girişinde "Türkiye'nin hükümet sisteminde bir değişime gitmesi uzun vadede ülkemizin lehine olacaktır" deniliyor.

Kitapçıkta sorulan bazı sorular ve cevaplar şöyle:

KOALİSYONLAR FARKLI POLİTİKALAR NEDENİYLE SAĞLIKLI İŞLEMEZ

-Hükümet sistemi değişikliği Türkiye için acil bir ihtiyaç mıdır?

Evet, bugün Türkiye'nin en önemli anayasal sorunlarından birisi hükümet sistemine ilişkindir. Türkiye, 2002 yılından itibaren sağladığı siyasal istikrar sayesinde ulaştığı ekonomik, siyasal, toplumsal ve uluslararası ilişkiler anlamındaki pozisyonunu istikrarsızlığı ve kaosu bünyesinde taşıyan mevcut parlamenter hükümet sistemi nedeniyle her an kaybedebilir.

Parlamenter sistemlerde Meclis aritmetiği nedeniyle hükümet kurulması süreci uzayabilir. Kurulan koalisyon hükümetleri öngördükleri farklı politikalar nedeniyle sağıklı işlemez. Yine kurulan koalisyonlar zaman zaman az sayıda milletvekili transferleri nedeniyle heran yıkılma tehdidiyle karşı karşıya kaldığından kalıcı politikalar izlemekten uzaktırlar.

Türkiye için tedbir alınmaması durumunda önümüzdeki yıllarda benzer bir risk her zaman söz konusudur. Bunun gerçekleşmesi ve istikrarın bozulması durumunda ise, bugüne kadar elde edilen bütün kazanımlar kaybolacak, yapılan bütün fedakârlıklar heba olacaktır. Bütün bunların yaşanmaması için hükümet sisteminin değişmesi acil ve hayati bir konudur.

İLK TARTIŞMALAR ERBAKAN, ÖZAL VE TÜRKEŞ DÖNEMİNDE YAPILDI

- Neden bugün başladı bu tartışma?
1850'li yıllardan başlayarak, 1909,1924,1941 ve 1982 anayasaları ile devam eden tarihi bir arka plana sahip. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde fiilen başkanlık sistemine yakın bir model uygulandı.1961 ve 1982 Anayasaları yazılırken başkanlık modeli üzerinde duruldu. 1970 yılında Necmettin Erbakan'in öncülüğünde kurulan Milli Nizam Partisi'nin programında yer aldı. Alparslan Türkes'in Dokuz Işık Adlı Kitabında Türkiye için ideal hükümet modelinin başkanlık sistemi olduğu belirtildi. Ardından Özal ve sonrasında Demirel başkanlık sistemini tartışmaya açtı.

HERKES PARLAMENTER SİSTEMİN OLUMSUZLUKLARIN FARKINDA

-Sorun sadece AK Parti'nin sorunu mu? Diğer siyasi partiler bunu neden sorun etmiyor?
Hayır, sorun sadece AK Parti'nin sorunu değil. Aslında Türkiye'deki bütün siyasi partiler, akademisyenler, aydınlar herkes anayasada hükümet sisteminin tanımlanış biçiminin doğurduğu olumsuzlukların farkında. Herkes değişmesini istiyor. Herkesin kendine göre bir önerisi var. Bazı siyasi partiler parlamenter sistemde ısrarcı olmaya davam ediyorlar. Ama mevcut anayasadaki yapısıyla değil. AK Parti geçmişteki acı tecrübelerden hareketle, gelecekteki muhtemel sorunların çözüm için başkanlık sistemini öneriyor.

BAŞKANLIK SİSTEMİNDE 4 TEMEL ÖZELLİK

-Başkanlık sistemi nedir?
Başkanlık sistemi yürütme organının doğrudan halk tarafından seçildiği ve secimle işbasına gelen başkanın yasama organı tarafından görevinden alınamadığı bir hükümet sistemidir.
Sistemin en belirgin özelliği sert kuvvetler ayrılığına dayanması, bu sayede yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirinden ayrı çalışması esasının uygulanmasıdır.

- Başkanlık sisteminin temel özellikleri nelerdir?
Başkanlık sisteminin temel özelliklerini 4 baslık altında toplayabiliriz:
Yürütme organının (Başkan) tek kişiden oluşması. Başkanın halk tarafından seçilmesi ve halka karsı sorumlu olması.Başkanın yasama organından (Meclisin] güvenoyu
almak zorunda olmaması. Aynı kişinin hem yürütmede (hükümette] hem de
yasamada (mecliste] görev alamaması.

HESAP SORULABİLİRLİK ÖN PLANA ÇIKIYOR

-Başkanlık sistemi demokrasiyle çelişir mi?
Başkanlık sistemine yöneltilen eleştirilerden biri de bu sistemin tek kişinin diktatörlüğüne yol açma ve demokratik ilkeleri bertaraf etme tehlikesi olduğu yönündeki tamamen yanlış olan algıdır. Demokrasinin en önemli özelikleri arasında olan öngörülebilirlik ve hesap sorulabilirlik ilkeleri başkanlık sistemiyle daha iyi sağlanabilir.

BAŞKAN PARLAMENTO İLE İYİ GEÇİNMEK ZORUNDA

-Başkanlık sisteminde parlamentonun önemi azalmakta mıdır?
Başkanlık sistemiyle ilgili bir başka yanlış algı da, başkanın bütün sisteme hâkim olarak parlamentoyu etkisiz bıraktığı yönündeki algıdır. Oysa başkanlık sisteminde yasama organı çok daha etkili ve yetkili olmaktadır. Kanun ve bütçe gibi çok önemli iki yetkiyi elinde tutan Meclis, bu iki yetki sayesinde Başkanı kendisine muhtaç kılmakta ve onu parlamento ile iyi geçinmek zorunda bırakmaktadır. Başkan ve bakanların meclis çalışmalarına katılma yetkileri olmadığı gibi, kanun tasarısı hazırlama yetkileri de yoktur.

BAŞKANA DOKUNULACAK

-Başkanlık sisteminde karşılıklı fesih mekanizması işletilebilir mi?

Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme yetkileri mutlak bir şekilde ayrı organlara verilmiştir. Yasama ve yürütme organları hem göreve gelişleri açısından hem de görevi sürdürme açısından birbirinden bağımsızdırlar. Başkanlık sisteminde anayasal kurumların kendi görev sınırları içinde kalmalarını ve anayasal yetkilerinin dışına çıkmamalarını sağlayacak tedbirlere yer verilir. Aynı şekilde yasama ile yürütme arasında anlaşmazlığın söz konusu olması ve sistemin tıkanması ihtimaline karşı değişik güvenceler getirilir. Bu konuda farklı uygulamalar söz konusudur.

ANLAŞMALAR SENATO'TAN ONAYLANMASI GEREKİYOR

-Başkanlık Sisteminde Yasama Organının Başkana Karşı Sorumlulukları varmıdır?

ABD başkanlık sisteminde yasama organının yürütme organı üzerinde sahip olduğu yetkilerden birincisi üst düzey devlet görevlilerinin atanmasını onaylamaktır. Kural olarak
yürütme içindeki atamalar başkanın elindedir. Ancak sekreter (bakan), yüksek mahkeme üyesi, büyükelçi ataması gibi bazı önemli atamalar için Senato'nun onayı aranmaktadır.
İkinci alarak milletlerarası antlaşmaları yapma yetkisi başkana aittir. Ancak yapılan antlaşmaların geçerli alabilmesi Senato tarafından onaylanmasına bağlıdır.


AK PARTİ'NİN TEKLİFİ HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ

-Federal Devlet Şekli Başkanlık Sisteminin Zorunlu Bir Sonucu mudur? Bu Sistem Üniter Devletlerde de Uygulanabilirini?

Hükümet sistemi tartışmalarında üzerinde an çok manipülasyon ve dezenformasyon yapılan hususlardan bir tanesi başkanlık modelinin beraberinde zorunlu olarak başkanlık sistemine kategorik olarak karşı çıkanlar bilinçli bir biçimde sırf halkı yanıltmak için başkanlık modeliyle birlikte zorunlu olarak ülkenin bölüneceğini ve federal bir yapının kurulacağını ileri sürmektedirler. Oysa federalizm bir devlet şeklidir, başkanlık ise bir hükümet sistemidir. Her ikisi de farklı kategorilerde birer tercihtir. İsteyen ülke istediği modeli seçebilir.
Hükümet sistemi olarak başkanlığı seçen bir ülkenin zorunlu olarak devlet sistemi tercihinin federalizm olması gibi bir durum söz konusu değildir. Başka bir ifadeyle, federal yapı başkanlık sisteminin zorunlu bir sonucu değildir.
Zaten AK Parti'nin teklifi de sadece hükümet değişiklik yapılmasına ilişkindir. Teklifte devlet sistemine ilişkin olarak, yani üniter devlet konusunda hiçbir değişiklik yer almamaktadır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ DİKTARÖRLÜK DEĞİLDİR

- Başkanlık Sisteminin Diktatörlüğe Dönüşme Eğilimi Taşıdığı Yolundaki İddialarda Gerçeklik Payı Var mıdır?
Başkanlık sistemi hakkındaki eleştirilerin odak noktasını, bu sistemin tek bir liderin sultasının egemen olduğu, otoriter veya totaliter bir yönetime yol açabileceği yönündeki kanaat oluşturmaktadır.Bu eleştiriyi yapanlar iddialarına delil teşkil etmesi amacıyla Latin Amerika ülkelerindeki "başkanlık sistemlerinde' vücut bulan kötü uygulamaları göstermekte ve Türkiye'nin de başkanlık sistemine geçmesi durumunda beyle bir tehlikeyle her zaman karşılaşabileceğini dile getirmektedirler. Türkiye'de de diktatörlüğe yol açacağını ileri sürmek milletimize haksızlık olacaktır. Aksine başkanlık sisteminin demokrasinin yerleşmesi ve gelişmesi acısından daha elverişli bir sistem olduğu söylenebilir. Belirtilen bu nedenler dikkate alındığında, başkanlık sisteminin diktatörlükle özdeş olduğu ya da diktatörlüğe yol açacağı yönündeki söylemin hiçbir bilimsel temelinin bulunmadığı ve bunun yanlış bir algıdan kaynaklandığı ortaya çıkmaktadır.


2007 HATIRLATMASI

-Başkanlık Sistemine Geçildiğinde Türkiye'de Güney Amerika'daki Örneklerinde Olduğu Gibi Otoriter Rejimler Ortaya Çıkabilir mi?

Sistemleri otoriter ya da totaliter olarak tanımlamamıza sebep olan şey ona hayat veren bireyler ve millettir ve ülkenin sosyal, ekonomik, siyasi vb. şartlandır. Dolayısıyla otoriter rejimler parlamenter hükümet modeli yürürlükte iken de ortaya çıkabilir.

Dünyada başkanlık sistemi ile yönetilip otoriterleşen ülkeler olduğu gibi parlamenter bir hükümet modeline sahip olup otoriterleşen ülkeler de mevcuttur.
Türkiye'yi parlamenter sistemle yönetilirken iyi örnek olan İngiltere ile kıyaslayıp, başkanlık sistemi söz konusu olduğunda kötü örneklerle kıyaslamak doğru bir mantık değildir.

Türkiye'de seçmen kendisini demokratik teamüllere uygun bir biçimde yönetecek kişileri seçme olgunluğuna sahiptir.
AK Parti başkanlık sistemini teklif ederken millete güven duyduğunu da ifade etmiş olmaktadır. Bugün başkanlık sistemine karsı çıkan siyasi partilerin 2007 yılında cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik referandumda millete olan bu güvensizliklerinden dolayı "Hayır" bloğunu oluşturduklarını unutmamak gerekir.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara