Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Nakba'nın Şahitleri: 'Toprağımıza bağlıyız'

Filistin'in sürgün insanları halen toprakları için mücadele ediyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-31 15:25:26

Nakba'nın Şahitleri: 'Toprağımıza bağlıyız'
TIMETURK / Haber Merkezi

Aşırı sağcı Yahudilerin, Siyonist çetelerin, örgütlerin ve cinayet şebekelerinin 1948 yılında yaptıkları katliamların ardından topraklarını terk edip başka yerlere göç etmek zorunda kalan diğer Filistinliler gibi Hac İbrahim El-Atal da terk ettiği köyüne dönmekten başka bir şey düşünmediğini söylüyor.

Filistin halkı, işgal rejiminin baskı, terör, saldırı ve zorbalıkla topraklarını lime lime edip gasp etmesi nedeniyle 37 yıl önce 30 Mart gününü Filistin Toprak Günü ilan etti ve her yıl bugünü yâd ederek, toprak gerçeğine dikkat çekiyor. İşgal rejiminin 1976 yılında El-Celil şehrinde 12 bin dönüm araziyi gasp etmesi üzerine Filistin halkı ayaklanmış ve birçok kişi şehit olmuş çok sayıda kişi de yaralanmıştı.

Kendi toprağından göç etmeden önce Hac El-Atal, Berir beldesinde 60 dönümlük arazinin sahibiydi. 1922 doğumlu olan El-Atal’ın toprakları işgal askerlerinin saldırısından sonra sahipsiz kaldı, bir kısmına işgal rejimi el koyarken, bir kısmını ise hain simsarlar sattı.

El-Atal başından geçen olayı şöyle anlatıyor: “Siyonist çeteler köyümüze saldırdığında ben Gazze’deydim. Köyüme döndüğümde çetelerin köye saldırıp talan ettiklerini gördüm. Saldırıda ayaklarımdan yaralandım. Apar topar ailemle birlikte komşu köye kaçtık. Çeteler sığındığımız köye de saldırdı. Bu kez Gazze’ye geldik. Buraya yaya olarak geldik. O süre içinde şehit olan 120 kişi gördüm.”

1933 doğumlu olan Eyup Kersuh ise yaşadığı acıları şu sözlerle anlatıyor:

“Selme beldesindeki evimiz ana caddenin üzerindeydi. Köye Siyonist çete üyelerinden biri geldi. Ama direnişçiler onu kovdular. Bunun ardından köye saldırılar başladı. Bazı evleri yakan çetelerle direnişçiler arasında çatışmalar başladı. 5 direnişçi şehit oldu. Çatışmalar altı ay sürdü. Çatışmalar ve sıkıntılar yüzünden civardaki Beyt Derras’a iki aylığına gittik. Ama buraya da saldırdılar. Bunun üzerine yürüyerek Hamame’ye gittik. Ardından Mecdel’e geçtik. İnsanlar, Siyonist çetelerin yaptığı insanlık dışı saldırı ve cinayetler nedeniyle korkuyorlardı. Ondan sonra Gazze’ye gelip Cibaliya’ya yerleştik. Toprağımızdan, evimizden ve köyümüzden asla ödün vermeyiz. Toprağını işgalciye satan haindir.” (haksozhaber)

Haber Ara