Üniversite kütüphanelerine erişim mümkün mü?
Boğaziçi Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İstanbul Bilgi Üniversitesi, Dicle Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi Kütüphaneleri çalışanları kütüphanelerinden nasıl yararlanılabileceğini, 'açık erişim'e yaklaşımlarını ve var olan sistemin artılarını ve eksilerini anlattı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-30 10:02:07
TIMETURK / Haber Merkezi
Bağımsız araştırmacılar, gazeteciler, herhangi bir üniversitede bulunmayıp herhangi bir kaynağa erişmek isteyen kullanıcılar için üniversite kütüphaneleri bir maden oldukları kadar bir türlü çözülemeyen bulmaca gibiler. Kimi kütüphaneler sizi kolları açık karşılarken bazıları randevu almanızı, kimisi üye olmanızı istiyor kimisiyse sizi içeri dahi sokmayabiliyorlar.
Tüm bunların yanındaysa bütün dünyada yayılan ve Türkiye’de de pek çok kütüphanenin desteklediği "açık erişim uygulaması" her türlü araştırmacıya çeşitli tez, rapor ve çalışmalara ücretsiz erişim imkanı sağlıyor.
Boğaziçi Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İstanbul Bilgi Üniversitesi, Dicle Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi Kütüphaneleri çalışanları ile görüştük. Kütüphanelerinden nasıl yararlanılabileceğini, "açık erişim"e yaklaşımlarını ve var olan sistemin artılarını ve eksilerini konuştuk.
Bilgi: Herkes bilgilensin
İstanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi Müdürü Sami Çukadar ellerindeki tüm kaynakların erişime açık olduğunu ifade etti.
“Üniversitemiz kurulduğu ilk günden bu yana kullandığımız slogan ‘herkes bilgilensin’. Bu yüzden üniversitemizde bulunan tüm kaynaklar dışarıdan gelen kullanıcılara açık. Bilgi herkes tarafından kullanılsın, çoğalsın ve bilimsel çalışmalar artsın istiyoruz.
“Kütüphanemizde açık raf sistemini kullanıyoruz. Kütüphanemize gelen kişiler sistem hakkında bilgilendirildikten sonra istedikleri kitapları raflardan kendileri alıyorlar, istedikleri takdirde akademik araştırma olduğu için fotokopi çektirebiliyorlar, film izleyebiliyor, müzik koleksiyonumuzdan faydalanabiliyorlar.
“Bunun dışında kampus içinde erişim için de üniversitenin her yerindeki IP’ler (Internet Protocol) tanımlanmış durumda. Bu sayede herhangi bir şifreye gerek duyulmadan, ister kütüphaneden ister dışarıda çimenlerde otururken erişim sağlayabiliyorlar. Bu kapsamda üniversitenin her tarafı kütüphane gibi düşünebilirsiniz, dolayısıyla kampus içerisinde girdiğinizde elektronik kütüphaneye giriyorsunuz diyebiliriz.
Çukadar, telif hakları sebebiyle üniversitelerinde öğrenci, akademisyen, çalışan ya da mezun olan kişilerin “yetkili kullanıcı” olmaları sebebiyle en fazla hakka sahip olduğunu söyledi. Bu kullanıcılar istedikleri takdirde diğer üniversite kütüphanelerinde bulunan kaynaklara da Kütüphaneler Arası Ödünç (ILL) sistemi sayesinde ulaşabiliyorlar.
“Biz de güncel bir koleksiyona sahip olduğumuz için bizden talep oluyor. Örneğin 2012’de 107 üniversiteye kaynak gönderdik.”
Telif hakları konusunda özellikle elektronik kaynakların paylaşımında kısıtlamalar yaşadıklarını belirten Çukadar, üniversite olarak açık erişimi desteklediklerini söylüyor.
“Üniversitemizde açık erişim sistemini üç yıl önce koyduk. 215 akademik yayın mevcut. İstatistikleri görünce çok şaşırdım. Ağırlıklı İngilizce yayınlara sahip olduğumuz için sistemimize Tayland’dan Angora’dan dahi erişim yapılmış.”
Boğaziçi: Üniversiteli olmayan giremez
ü
Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi Otomasyon Yöneticisi İsmet Mazlumoğlu kütüphanelerinden Boğaziçi Üniversitesi mensupları haricinde sadece akademisyen ve üniversite mezunlarının yararlanabildiğini söylüyor. Mazlumoğlu bu konuda şikayet alsalar da asıl sorunun yeterli sayıda halk ve araştırma kütüphanesinin olmamasından kaynaklandığını ifade ediyor.
“Kütüphanemizden diğer üniversitelerin mezunları ya da hocaları üyelik karşılığında yararlanabiliyor. Kütüphane içinde her türlü kaynağı kullanabiliyorsunuz. Üniversite hocaları ödünç kaynak da alabiliyor.
“Elektronik kaynaklara kütüphane içinde ulaşabiliyorsunuz. Telif hakları sebebiyle doğrudan üniversite mensubu olmayanlara kütüphane dışından erişim izni verilmiyor. Ortak paylaşımda da elektronik kaynaklar kullanılamıyor.
“Türkiye’de fazla kütüphane yok. Modern gelişmiş kütüphane eksiği olduğu için kaynak nerde varsa oraya yığılıyor. Bu yüzden düzgün işleyen bir kütüphane olarak Boğaziçi Üniversitesi’ne yükleniyorlar. Televizyonda ‘Araştırma yapacağım neden üniversite kütüphanesine giremiyorum’ diye soruyorlar. Asıl soru: Arştırma yapamacağım, neden araştırma kütüphaneleri yok?"
Boğaziçi üniversitesinde açık erişim uygulaması ise olgunlaşma aşamasında. Tezler internette herkese açık bir şekilde sunuluyor ancak üniversitedeki akademisyenlerinin çalışmalarını yayınlamak için çalışmalar sürüyor.
Dicle: Tüm araştırmacılara açığız
Dicle Üniversitesi de açık erişime henüz geçmemiş ama yakından izleyen kütüphanelerden üniversite merkez kütüphanesinin şube müdürü Songül Atlı her araştırmacıya açık olduklarını, açık erişim çalışmalarını yakından takip ettiklerini söylüyor.
“Kütüphanemize geldiğiniz takdirde telif hakları sebebiyle kısıtlamalı olan bir koleksiyonumuz ve elektronik kaynaklarımız dışında tüm kaynaklarımıza ulaşabilirsiniz.
"Ben araştırma amacıyla elde bulunan herhangi bir kaynağın paylaşılabilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada titri ne olursa olsun tüm araştırmacılara açığız.”
Kadir Has: Yıllardır suç işliyoruz
Kadir Has Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Ertuğrul Çimen herhangi bir kullanıcının üniversite bilgi merkezine geldiği takdirde her türlü kaynağı kullanabileceğini ama ödünç alamayacağını söylüyor.
“Kadir Has'ta yararlanmak için organik bağınız şart değil. Bilgi merkezinin hedefinde öğrencileri ve akademisyenleri var ama toplumun her kesimine hizmet vermeyi amaçlıyor. Dileyen herkes merkeze gelip kaynaklara erişebilir.
“Ancak lisans anlaşmaları ve telif hakları kanunu sebebiyle üniversite mensupları ile diğer kullanıcılar arasında kullanım hakları arasında fark var. Dışarıdan gelen kullanıcılar kaynaklarımızı dışarı çıkaramazlar ancak burada istedikleri şekilde yararlanabilirler.”
Çimen 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda kütüphaneler için bir tanımlama olmadığını ifade ediyor.
“Mevcut telif hakları yasasına göre Türkiye’de kitapların kütüphanelerden ödünç verilmesi de yasal değil, bu da bir suç. Biz üniversite ve halk kütüphaneleri olarak aslında yıllardır suç işliyoruz. Çünkü Türkiye mevzuatı açısından kaynakların kopyalanması, çoğaltılması dağıtılması ya da paylaşılması yasak. Siz bunu bir kullanıcıya ya da birden fazla kullanıcıya verdiğiniz zaman Türkiye de yasaları ihlal etmiş oluyorsunuz.”
Kadir Has Üniversitesi de Açık Erişim destekçilerinden. Çimen üniversitenin kaynakları kullanılarak yapılan tüm çalışmaların kamuoyuyla paylaşılması yönünde bir ilkeleri olduğunu söylüyor. Bu bağlamda üniversitede yapılan tezlere internet üzerinden erişmek mümkün.
ODTÜ: Kaynaklar herkesin erişimine açık olmalı
ODTÜ Açık Erişimi 2003’ten beri kullanan üniversitelerden sekiz bin tezini kullanıcılarla paylaşan kütüphanenin daire başkan yardımcısı Emre Hasan Akbayrak daha fazla kişinin daha fazla kaynağa erişebilmesi için bazı veri tabanlarının ülke genelinde herkesin kullanımına açık olması gerektiğini söylüyor.
“Dışarıdan gelen kullanıcılar lisans anlaşmaları gereği kısıtlamaları olan kaynaklara erişemiyorlar ama onun dışındakilere erişebilirler. Lisans anlaşmaları gereği üniversitemizin mezunları dahi kaynaklarımızı kütüphane dışına çıkaramıyorlar.
Kamu üniversiteleri mevzuat gereği üye kaydedemiyor, aidatla üye yapamıyor. Üniversitenin öğrenci sayısına göre telif hesaplaması yapıldığı için dışarıdan kullanıcılar da katıldığında telif ücretleri çok artıyor.
“Biz tüm kaynakların herkesin erişimine açık olmasını istiyoruz ama telif haklarının da çok belli kuralları var. Oysa bazı kaynaklar tüm ülkeye açılabilir, bazı veritabanları tüm toplumun erişimine açılabilir.”
Akbayrak bu bağlamda açık erişimi desteklediklerini söylüyor. 2014 yılında akademisyenlerin çalışmalarını da yayınlamaya başlayacaklarını söyledi. (Bianet / Elif Akgül)
SON VİDEO HABER
Haber Ara