Okul açmak mı zor yaşatmak mı?
Gökçeada'da Rum okuluna izin verildi. Ancak 'azınlıklar' için okul açmak kadar, var olan okulları yaşatmak hatta öğrenci kaydı almak bile güç.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-30 09:41:39
TIMETURK / Haber Merkezi
Gökçeada’daki Rum okulunun açılması talebini onaylamasıyla birlikte Türkiye ’de 49 yıl sonra ilk kez bir ‘azınlık okulu’ için izin çıkmış oldu. Gökçeada’da yaşayan Rumlar için süren 3 yıllık mücadele, önceki gün Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Okul açılacak” müjdesiyle mutlu sona ulaştı. Rum toplumunun liderlerinden ve Azınlık Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas, gelişme karşısında Radikal’e yaptığı açıklamada “50 yıllık tabuları ve ayıpları hep birlikte kaldırıyoruz. Bundan sonrası çok önemli değil” dedi.
Gökçeada’daki gelişmeler, Ermeni ve Süryanilerin eğitim sorunlarını gündeme getirdi. Ermeni toplumu, azınlık okullarının işleyişindeki sorunları duyurmak amacıyla 2010’da dönemin Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya bir rapor sunmuştu. Ancak rapordan bugüne tek olumlu gelişme, Talim Terbiye Kurulu’nun önerileriyle ilköğretim okullarında okutulan ders kitaplarından bazılarının Ermenice olarak yayımlanması oldu. Ancak bu kitaplarda da tek bir Ermeni kişinin adı geçmedi.
Ne kadar Ermenisiniz?
Raporda şu şikâyetler yer aldı: Kayıt sırasında güçlük çıkarılıyor. Türkiye’de yaşayan Ermeni asıllı yabancı uyruklu ailelerin çocuklarına Ermeni okullarında eğitim olanağı tanınmıyor. Törenler esnasında söylenecek Ermenice şarkı ve şiirlerin Türkçe çevirisinin yapılıp üst makamların onayına sunulması zorunlu. Lozan Antlaşması’nın 41. maddesi gereğince azınlık okullarına verilmesi gereken maddi katkı sağlanmıyor.
Radikal’e açıklamalarda bulunan Yeşilköy Ermeni Okulu Yöneticisi Garo Paylan’a göre 2010’dan bu yana rapordaki sıkıntıların hiçbiri çözülmediği gibi sıkıntılar arttı. En büyük problem ise kayıtlar: “Son dönemde kimliğinin farkına varan Ermeniler var. Bize geliyorlar. Kayıt alıyoruz. Formlarını Milli Eğitim’e gönderiyoruz. Eskiden karma evililiklerde yalnızca babası Ermeni olanlar kayıt olabiliyordu. Medeni Kanun’daki değişiklikle annesi Ermeni olanlar da kayıt olmaya başladı. Fakat bu sene şöyle bir durum oldu. Dede ve anneanne karma evlilik yapmış. Anne ve baba da karma evlilik yaptığı için ‘Sizin Ermeniliğiniz yüzde 25’e düştü’ cevabı geldi. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil.”
Bir başka örnek Dersim’den: “Dersimli bir Ermeni başvurdu. Dedesi Müslümanlaştırılmış. İsmi Abdullah’a çevrilmiş. Ancak devlet dedesinden önceki kayıtları vermemiş. Verse dedenin babasının ismi Hosref onun babasının ismi ise Garabet çıkacak. Birkaç kişinin benzer sorunlarını birleştirerek dava açmaya hazırlanıyoruz.” Paylan, azınlık okullarına ayrı statü istedi:
“Azınlık okullarının ayrı bir statüsü olması gerek. Özel Okullar Yönetmeliği ile yönetiliyoruz. Ancak öğrencilerimizden para alamıyoruz. Ama bizden özel okullardaki uygulamaların tam olarak uygulanmasını istiyorlar. Yapamıyoruz, maddi kaynağımız yok. Devlet Lozan çerçevesinde vermesi gereken yardımı da vermediği için sıkıntılar yaşıyoruz.”
Süryanilere de izin yok
Azınlık okulları konusunda Süryaniler de oldukça dertli. Beyoğlu Süryani Kadim Meryemana Kilisesi Vakfı’nın 2012’de anaokulu açmak için yaptığı talep “Azınlık değilsiniz, yabancı dilde eğitim yapamazsınız” gerekçesiyle reddedildi. Vakıf Başkanı Sait Susin, “Dava açtık. İlk duruşma önümüzdeki günlerde görülecek” dedi.
49 yıl sonra açılacak okulda ‘öğrenci’ sıkıntısı
Çanakkale ’ye bağlı Gökçeada Zeytinli Köyü’nde 49 yıl sonra açılacak Rum Okulu, öğrenci sıkıntısıyla karşı karşıya kalacak.
İlçe merkezine 4 km uzaklığındaki köyde yaşayanların başka yerlere göç etmesi nedeniyle, bir sınıf açılabilmesi için gerekli olan 12 öğrencinin bulunup bulunamayacağı merak konusu oldu. Gökçeada Belediye Başkanı AK Partili Yücel Atalay, “Bizim 175 yaşlı Rum vatandaşımız var. Yazın köylerine geliyorlar, 2 bin nüfus oluyor. Şimdi bu karar bu nüfusun kalıcı olmasına vesile olursa ondan mutluluk duyarız. Kanunlarımız herkese aynı. 12 öğrenci bulunursa bir sınıf açılabilir. Ama şu aşamada o sayıda çocuk yok” dedi. Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay ise “Temennimiz, Rum’ların bir an önce köylerine dönmesidir. Çünkü bir ülke, bütün zenginlikleri bir arada olursa ‘büyük ülke’ olur. Dolayısıyla benim belediye başkanı olarak son sözüm, herkesin huzur içinde yaşayabildiği bir ortam olan Gökçeada’da, Rum vatandaşlarımızı görmek istiyoruz” diye konuştu. (Radikal / Enis Tayman)
SON VİDEO HABER
Haber Ara