Dolar

34,8783

Euro

36,7749

Altın

3.045,23

Bist

10.144,62

Türköne'den 'Vakti gelince' yorumu

Prof. Dr. Mümtazer Türköne, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin geniş kitleler önünde şiddet mentallerine dayanan politikanın önünü açtığını düşünmediğini söyledi. Bahçeli'nin Bursa mitinginde, "Vur de vuralım, öl de ölelim." diyenlere karşılık, "Vakti gel

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-28 14:02:45

Türköne'den 'Vakti gelince' yorumu
Prof. Dr. Mümtazer Türköne, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin geniş kitleler önünde şiddet mentallerine dayanan politikanın önünü açtığını düşünmediğini söyledi. Bahçeli'nin Bursa mitinginde, "Vur de vuralım, öl de ölelim." diyenlere karşılık, "Vakti gelince." demesinin o anda var olan duygusal tepkiyi boşaltmak için söylemiş olabileceğini ileri sürdü.

Zaman Gazetesi'nde köşe yazarlığı da yapan Prof. Dr. Türköne, Moral FM'de Fethi Çağıl'ın hazırlayıp sunduğu Radyobüs programına konuk oldu. Söyleşide, MHP lideri Bahçeli'nin Bursa mitingindeki sözleri de gündeme geldi. Türköne bu konuda, "Lider kitleden gelen bu tepkiye şu karşılığı veriyor: 'Vakti gelince.' Vakti gelince lafı bence o anda var olan o duygusal tepkiyi o gazı boşaltmaktır. Ben MHP liderinin bu sözleriyle geniş kitleler önünde şiddet mentallerine dayanan politikanın önünü açtığını düşünmüyorum. MHP lideri böyle bir şeyi yapmaz. Bu güne kadar yapmadığı, kendi kitlelerinin Kürt sorununun çok tehlikeli evrelerinde sokaktan uzakta tuttu. Sanıyorum bundan sonrada tutar." değerlendirmesinde bulundu.

MHP'nin mecburen yasal çerçevede bir rolü üstlenmek zorunda olduğunu ama doğrudan doğruya sokağa yayılacak kitlesel şiddete izin vermeyeceğini aktaran Türköne, konuşmasına şöyle devam etti:

"Fakat işin tabiatı gereği bir kutuplaşma var. Bir denge oluşuyor. Çözümden yana olanlar, çözüme karşı olanlar. Toplumda da bu şekilde yürütülen müzakerelerde çözüme karşı olan bir kesim var. Özellikle batılı sanayileşmiş şehirlerimizde Kürt göçünün yoğun olarak yaşandığı bölgelerde sosyolojik anlamda böyle bir kutuplaşma var ve MHP kutuplaşmanın bu kanadını temsil ediyor. Ben bu basıncı, bu gazı almak konusunda MHP'nin mecburen yasal çerçevede bir rolü üstlenmek zorunda olduğunu ama doğrudan doğruya sokağa yayılacak kitlesel şiddete izin vermeyeceğini düşünüyorum. Ben MHP kesimlerinde görüyorum bu duygusal tepkinin ne kadar şiddetli ve geniş olduğunu. Kanunlar çerçevesinde görev yapan bir siyasi partiye düşen görevde bu şiddetli duygusal tepkileri alıp bunları siyasete, hukuk zeminine taşımaktır. Bunun dışında bir çağrıyı da MHP'nin geleneğinin, kimliğinin, kişiliğinin, tavrının müsait olmadığını düşünüyorum. Bir gerilim var bir gerginlik var ve MHP bu gerilimde çözüm sürecine karşı çıkan muhalefet olarak bir kesimi temsil ediyor ve bu temsil görevini de hakkıyla yürütmeye çalışıyor. O çok şiddet yüklü sözlerin eleştirilmesi lazım mutlaka bir siyasi polemik konusu yapılması lazım. Ama grubu bir kitlesel çatışmaya, kitlesel şiddete yol açacak kadar tehlikeli görmüyorum."

Haber Ara