Ortadoğu ülkeleri bilgiye ne kadar yatırım yapıyorlar ?
Petrol zengini Ortadoğu ülkeleri sürdürülebilir bir ekonomik yapıya ulaşabilmek için şimdiden ekonomilerini çeşitlendirmeye,petrol harici alanlarda da ekonomik olarak etkili olmaya çalışmaktalar. Fakat uzun vadede petrolsüz bir ekonomide kalkınmayı sağlayacak tek faktör dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi Ortadoğu’da da ‘bilgi’ yatırımından geçiyor. Peki Ortadoğu ülkeleri bilgiye ne kadar yatırım yapıyorlar?
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-28 12:32:58
TIMETURK / Haber Merkezi
Ortadoğu’nun petrol zengini ülkelerinin oluşturduğu Körfez İşbirliği Konseyi’nin üyeleri (Suudi Arabistan, Katar, BAE, Kuveyt,Umman ve Bahreyn) her yıl ekonomik büyüme bakımından rekorlar kırarken ne yazık ki aynı şeyi eğitim alanında söylemek çok zor.
Her 4 yılda bir düzenlenen Uluslararası Matematik ve Bilim Olimpiyatları’nın sonuçları bakılınca ilk 5 de yer alan ülkeler Singapur,Tayvan,Güney Kore,Japonya ve Hong Kong gibi Asya’nın hızla gelişen ülkelerinden oluşurken son sıralar Ortadoğu ülkelerinden oluşmakta. Bilim olimpiyatlarında en son sırada Yemen yer alırken bu ülkeyi sırasıyla Fas,Kuveyt,Tunus,Umman,Suudi Arabistan,Katar,İran ve Birleşik Arap Emirlikleri takip ediyor.
Eğitim alanında durum bu iken Ortadoğu’da nüfus sürekli artmakta ve buna paralel olarak işsizlik oranları da yükselmekte. Her ne kadar petrol ile zenginleşmiş olsa da eğitime yeterince önem verilmeyip nitelikli işgücü oluşturulmadıktan sonra hem ekonominin sürekli gelişmesi ihtiyacı hem de ekonomiye katkıda bulunabilecek yeterli işgücünün olmayışı ekonominin yanında bir çok sosyal problemleri de beraberinde getirecek. Örneğin 2025 yılında nüfusu 50 milyona ulaşması beklenen Suudi Arabistan’ın yeterince bilgiye yatırım yapmaması durumunda tarihinin en büyük işsizlik oranları ve sosyal buhranlarıyla karşılaşacağı öngörülüyor.
Dünya Bankası tarafından yayınlanan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da İşgücü Piyasası raporuna göre 2030 yılına kadar bölgede iş talebini karşılamak için 100 milyon yeni iş imkanının oluşturulması gerekiyor. Fakat özel sektör temsilcilerine göre bu sayının gerçekleştirilmesi imkansız. Ortadoğu’nun en zengin bölgesi olan Körfez’de her yıl yaklaşık 82.000 istihdam sağlandığına göre bölgede 100 milyon hedefine varmanın çok zor olduğu ortaya çıkıyor.
Ekonomik gelişme ile eğitim arasındaki bu yakın ilişkinin önemini kavrayan bazı Arap ülkeleri şimdiden bazı eğitim reformlarını hayata geçirmeye başladılar. Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ülkelerindeki özel üniversitelerin gelişimine büyük destekler vermeye başlarken Suudi Arabistan devlet üniversitelerini güçlendirmeye öncelik veriyor. Yabancı üniversitelerle işbirliği yaparak eğitimde yeni modeller uygulanmaya başlayan bu ülkeler yurtdışındaki prestijli üniversitelerin öğretim görevlilerini de yüksek bedellerle ülkelerine transfer ediyorlar.
Gelecekte başta yazılım olmak üzere birçok teknolojik alanda ilerleme sağlayabilmek için bilim ve teknoloji enstitülerinin sayısını ve kalitesini arttırmaya çalışan bu ülkeler bu alana ciddi fonlar ayırıyorlar. Bunların yanı sıra çağa ayak uydurabilmek için olmazsa olmazdan olan İngilizce eğitimine de büyük önem veren Körfez ülkeleri artık ilkokuldan itibaren dil eğitimi vermeyi planlıyorlar. Öyle ki artık Abu Dabi’de 3-4 yaşındaki çocuklara devlet kreşlerinde İngilizce eğitim verilmeye başlandı.
Sonuç olarak küreselleşen ve her alanda riskleri ve fırsatları içeren dünyamızda bireyler gibi devletler de kendilerini geliştirebildikleri sürece gelişme gösterebiliyorlar. Bugün petrol ve doğal gaz sayesinde yüksek ferah seviyesine ulaşsa da, zengin Ortadoğu ülkeleri bu zenginliklerini sürdürebilmek için ‘Bilgi Çağı’nın gereklerini yerine getirmek zorunda. Aksi takdirde petrole dayalı zenginliğin geçici,bilgiye dayanan zenginliğin kalıcı olduğu gerçeğini yaşanacak ekonomik buhranlarla anlamak zorunda kalabilecekler.
(Tuna Lüleci / TurkArabNews)
Haber Ara