Kemal Kılıçdaroğlu , Adana'daki programı kapsamında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'ni ziyaret ederek, sanayi bölgesinin yönetim kurulu üyeleriyle basına kapalı toplantı yaptı. Bir fabrikayı da gezen Kılıçdaroğlu, işçilerle bir süre görüştü.
Daha sonra Karataş ilçesine hareket eden Kılıçdaroğlu, güzergahta bulunan Doğankent Mahallesi'ndeki bir kahvehanede çiftçilerle bir araya geldi.
Çiftçinin alın terinin karşılığını alabileceği bir düzen kuruluncaya kadar mücadele edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Dünyanın en verimli topraklarında yaşıyorsunuz ama alın terinizin karşılığını alamıyorsunuz. Hükümet tarımı, besiciyi bitirmiş durumda. Parlamentoda bunu dile getiren tek parti biziz'' dedi.
Daha sonra Karataş ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, Ata Parkı'nda otobüsün üstünden partililere yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iyi yönetilemediğini savunarak, CHP 'ye oy veren bir kişi dahi olduğu sürece ülkenin birliğinden, bütünlüğünden, bağımsızlığından ve özgürlüğünden asla ödün vermeyeceklerini anlattı.
Türkiye'nin Hakkari'den Edirne'ye kadar bir bütün olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, ''Bölünmeyeceğiz, bölmek istiyorlar. Korkmayacağız, korkutmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar'' ifadesini kullandı.
SURİYE'DEKİ OLAYLAR
Kılıçdaroğlu, Suriye'de ve Türkiye'de birbiriyle akraba insanlar olduğunu belirterek, ''Bu ülkede barış içinde yaşamak varken, bütün komşularımızla barış içinde yaşamak varken, neden Suriye'yi düşman ilan ettik? Birilerinin oyununa gelmek için ama hiçbir zaman, hiçbir komşumuzla savaş istemiyoruz. Bu coğrafyada, bu topraklarda barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Biz de Suriye'ye gidelim, Suriyeli kardeşlerimiz de buraya gelsinler'' şeklinde konuştu.
''Vizeleri kaldırdık, biz ondan çok memnunduk, huzur içindeydik ama bir sabah kalktık, Recep Tayyip Erdoğan Suriye'yi düşman ilan etmiş'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Asla istemiyoruz. Hiçbir yerde bir yönetimin kendi halkına baskı uygulamasını da istemiyoruz. Demokrasiyi, barışı, huzuru, kardeşliği her yerde isteriz. Sadece Türkiye'de değil, Suriye'de, Irak'ta, İran'da da isteriz'' diye konuştu.
Adaletin içinin boşaltıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, adaletsizliklerin Başbakan Erdoğan'ın eseri olduğunu iddia etti.
Kılıçdaroğlu, bugünün ayrışma ve bölünme günü olmadığını belirterek, geçmişte Doğru Yol Partisi'ne, Anavatan Partisi'ne, Demokrat Parti'ye oy verenleri CHP çatısı altında yeniden beraber olmaya davet etti.
Kurulan bazı mahkemeleri vatandaşın bildiğini, onların da eski sıkı yönetim mahkemeleri gibi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''İnsanları sabahın köründe alıyorlar, yıllarca hapislere atıyorlar. Gazeteciler, yazarlar, aydınlar, üniversite profesörleri orada. O hocalar on binlerce çocuğumuzu okuttu. Orada ölümle pençeleşen saygıdeğer bilim insanları var. 21. yüzyıl Türkiyesine yakışmıyor bu. Gün birlik olma günüdür.''
ÇÖZÜM SÜRECİ
Karataş'taki programın ardından kent il merkezine dönmek üzere hareket eden Kılıçdaroğlu, Doğankent Mahallesi'ndeki bir kahvehanede vatandaşlarla sohbet etti.
Bir vatandaşın gençlerin işsiz olduğunu ifade etmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Uludere'de 34 tane genç çocuk öldürüldü, takip eden biziz. Başbakan 'Ankara'nın dehlizlerinde bu kaybolmayacak' diyordu. Ne oldu? Dün kapattılar dosyayı'' dedi.
Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın çözüm sürecine katkı için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 'ın birbirine sarılması gerektiğini belirterek, CHP'nin buna öncülük yapmasını istemesi üzerine şöyle konuştu:
''Parlamentoda tüm milletvekillerinin birbirlerine saygılı davranması, tokalaşması, hal hatır sorması elbette çok önemlidir, olması da gerekir. Parlamentoya gelen her milletvekili vatandaştan oy almıştır. 8 milletvekili tutuklu, bu bir demokrasi ayıbıdır. Bizim 2, MHP'nin 1, diğerleri BDP'li. Biz her yerde şikayet yapıyorsak, 8 milletvekili için yapıyoruz, hiçbir zaman ayrım yapmadık milletvekilleri arasında. Doğru da değil zaten. O nedenle bu ülkenin birliğe, bütünlüğe, barışa ve huzura ihtiyacı var. O nedenle CHP olarak 'hep beraber kucaklaşalım' diyoruz bu güzel topraklarda. Alıp veremediğimiz nedir? Hukuk içinde kalarak, sorunlarımızı çözebiliriz. Yeter ki vatandaşın sesine kulak verelim.'' AA