Bilim adamları, genetik testlerde elde edilen yeni bulguların meme, yumurtalık ve prostat kanserlerine yakalanma riskinin belirlenmesinde yardımcı olacağını açıkladı.
Uluslararası 100'ün üstünde kuruluşun katıldığı ve 200 binden fazla kişiye uygulanan genetik testler sonucunda, meme, yumurtalık ve prostat kanserlerine yol açan karmaşık mekanizmalara ilişkin birçok yeni bilgi elde edildi.
Genetik test sonuçlarının, söz konusu kanser türlerinin tanımlanmasında yardımcı olabilecek. Genetik ipuçları sayesinde gelecekte yeni tedavi yöntemleri geliştirilebilecek.
Yapılan araştırmalara göre, ailesinde ortalama yüzde 20 oranında prostat kanseri görülen bir kişide, 'testlerde elde edilen genetik bulguların görülmesi halinde' bu risk yüzde 60'a çıkıyor.
Cambridge Üniversitesinden Douglas Easton, söz konusu 3 kanser türünün oluşum riskini artıran bazı genetik bulguların daha önceki süreçte de bilinmesine rağmen yapılan son testlerle ellerindeki sayının 2 katına çıktığını vurguladı.
Easton, yumurtalık kanserine oranla prostat ve meme kanseri test sonuçlarının daha başarılı olduğunu, elde edilen bulgularla 3 kanser türünün biyolojik altyapısına ilişkin ipuclarına ulaştıklarını, gelecek günlerde bu sayede daha etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilebileceğini ifade etti.
İngiltere Kanser Araştırma Vakfı Başkanı Harpal Kumar ise bu testler sayesinde 'genetik bulmacının bir parçasının daha çözüldüğünü' söyledi.
Uzmanlar, çalışmanın heyecan verici olmasına rağmen, test sonuçlarının hastaların tedavisinde etkili olup olmayacağının belirlenmesi için daha çok araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Araştırma sonuçları, Nature Genetics, PLOS Genetik ve diğer 13 bilim dergisinde yayımlandı. ABD, Avrupa ve diğer yerlerdeki 130 kurumun çalışmalarda işbirliği yaptı.
Dünya çapında her yıl 1 milyondan fazla kadın meme kanserine yakalanıyor. Prostat, erkekler de akciğer kanserinden sonra en çok görülen ikinci kanser türü konumunda. Yumurtalık kanseri ise dünya üzerinde kansere yakalanan kadınların yüzde 4'ünde görülüyor
AA