Barış sürecinde dikkat edilecek 5 kritik nokta!
Doğu'dan Batı'ya, Güney'den Kuzey'e uzanan coğrafyada insanlar artık 'barış'ın hakim olmasını istiyor. Bu konuda hiçbir dönemde olmadığı kadar insanlar 'umut' taşıyor. Peki bu süreçte muhalefet ve iktidar nasıl hareket etmeli, hangi noktalarda dikkatli olunması gerekiyor?
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-27 11:30:53
Türkiye, uzun yıllardır karşı karşıya kaldığı terör sorunun çözümü konusunda tünelde ışığı gördük gibi. Elbette bu çözüm sürecinde, barışı getirmek isteyen aktörlerin karşısına zaman zaman engeller de çıkmıyor değil. Akşam gazetesi köşe yazarlarından Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan bugünkü yazısında 'Barışma sürecinde kritik noktalar'dan bahsederek, barışa 'köstek' olanlara çattı.
ÇÖZÜMÜN KARŞISINDAKİLERE KÖTÜ HABER: İŞLER İYİ GİDİYOR
İsim vermeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve şer güçlere verdi veriştirdi ve şu tespiti yaptı:
"Daha şimdiden çatlak sesler, karıştırıcı yorumlar ortalığı kaplamış durumda. Hiçbir konuyu, hiçbir ideali siyasetler üstü göremediğimizden, işlerin iyi gideceği endişesine kapılmış kalabalık bir grubun varlığı dikkat çekici. Türkiye'nin en büyük sıkıntısı bu; harislik ve hasetliğin bir gelenek halini almış olması. Daha iyiye doğru gidiş için çabalamak değil, iyiye gideni bozmak üzerinden gelecek kurgulama alışkanlığı. Bu ülke batarsa batsın, yeter ki bizim sevmediklerimiz zarar görsün felsefesinin herkesin kaybettiği bir oyundan başka ne sonucu olabilir ki? "Kaptana kızdık hadi gemiyi batıralımcılık" oynamaya devam edenlere kötü bir haberim var: "İşler iyi gidiyor". Kazanmak isteyenlerin kötüyü değil, daha iyiyi hedeflemesi gerekiyor. Geriyi değil daha ileriyi göstermekle başlamanın, başarı şansını artıran bir faktör olacağını şimdiden söyleyelim"
SABOTAJ TEHLİKESİ
Türkiye'de ne zaman işler iyi gitse mutlaka bir sabotajla karşı karşıya kalındığını ifade eden Arıboğan, bununla ilgili olarak Habur, Silvan, Uludere ve son olarak da Paris örneğini verdi.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK GÜVENCESİ
30 yıllık kanlı bir çatışmayı, on binlerce kayba rağmen iç savaşa dönüştürmeyen bir halkın varlığı Türkiye'nin en büyük güvencesi olduğu iddia eden Prof. Dr. Arıboğan, hiçbir toplumun böylesi bir dayanma gücüne sahip olabileceğini sanmıyorum, dedi.
Türkiye'nin önümüzdeki süreçte dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Prof. Dr. Arıboğan'ın özellikle dikkat çektiği 5 nokta var:
BARIŞ SÜRECİNDE ACELECİ OLMAMAK LAZIM
1- Böyle süreçlerde dev adımlar atmaya çalışmak başarısızlığı çağırır. Yol uzun bile olsa küçük adımlarla yürümeye devam etmek ve şartları zorlamamak gerekiyor. Başlangıçta atılan adımların daha büyükleri sürecin ilerleyen aşamalarında gündeme gelebilir. Toplumun psikolojisi de, sürecin sürati de ilk adımlardan sonra bu hızlanmayı teşvik edecektir.
BİRİNCİ AŞAMA TAMAMLANDI
2- Doğru işi doğru zamanlamayla yapmak gerekiyor. En başta ortaya konan pazarlık unsuru aslında en sonunda tartışılması gereken konu olabilir. Barışma süreçlerinde en önemli şey silahların susmasıdır, ancak ondan sonra karşılıklı konuşmak ve anlaşmak mümkündür. Birinci aşama tamamlanmıştır. Silahların tamamen bırakılması ise güven artırıcı önlemlerden sonra gelir.
PROVOKATİF SEMBOLLERE DİKKAT!
3- Semboller konusunda dikkatli olmak, kendi kamuoyuna mesaj veriyorum derken karşı tarafı tahrik etmemek gerekir. Bayraklar, bazı kelimeler, söylemler ve bazı kişiler sembolik değerler taşıyabilir. Mümkün olduğunca konunun özünün tartışılması provokatif sembollerin kullanılmaması önemlidir.
BİTİRDİK YERİNE 'DAHA YENİ BAŞLADIK' ANLAYIŞI
4- Beklentilerin büyük tutulması, halkı sürece katmak için resmin olduğundan daha pembe boyanması orta vadeden itibaren zarar verir. Bitiş tarihleri vermek, zafer çığlıkları atmak kamuoyunda kısa sürede ters etkiye dönüşebilir. Bitirdik değil, başladık mesajını vermek daha doğrudur.
AKİL İNSANLAR BUNA HAZIRLIKLI OLSUN
5- Böyle süreçleri götüren insanların, "vatan haini" olarak damgalanmaları sürpriz değildir. Sadece siyasi karar alıcılar değil, destek verenler de bu pakete dahil olurlar. Potansiyel "Akil insanlar" topluluğunu da bekleyen budur. Batı'da yaşanan müzakerelerde bile sıradanlaşan bu durumun, "toplumsal linç kültürümüz" göz önüne aldığında, bizde de gündeme geleceğini söyleyebiliriz. Barışmaya çalışanların Allah yardımcıları olsun.
SON VİDEO HABER
Haber Ara