'Başkanlık sistemi, biz istiyoruz diye Türkiye’ye dayatılmaz'
AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) üyesi Doç. Dr. Osman Can, başkanlık sisteminin Türkiye’nin ulusal ve ekonomik çıkarlarına en uygun sistem olduğunu belirterek, 'Ama bu sistemi sadece bizim savunuyor olmamız, bunun Türkiye’ye dayatılacak bir sistem olduğunu göstermiyor.' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-26 11:57:51
TIMETURK / Haber Merkezi
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Yeni Anayasa" paneli Tayyare Kültür Merkezi’nde yapıldı. Panele, İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Erdoğan, Doç. Dr. Osman Can ve Zaman Gazetesi Yazarı Hüseyin Gülerce katıldı.
Panelde yeni anayasa sürecini anlatan Osman Can, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Terör örgütünün sınır dışına çekilmesi sürecinde oluşturulması planlanan ‘Akil Adamlar Grubu’ ile ilgili fikirlerinin sorulması üzerine Can, konunun politik bir konu olduğunu dile getirdi.
Osman Can, şöyle konuştu: "Bu bir siyaset meselesi, çözümlenmesi gereken siyasal bir sorun ile karşı karşıyayız. Bu konuda yürütülecek politika da yürütme politikası, o nedenle hükümet öncelikli muhataptır. Süreci o başlatmıştır. Sürecin aktörü AK Parti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetidir. Hükümet politikasını yürüttüğü sürece parlamentoda bunun ele alınması çok da gerekli olmayabilir ama önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz."
"BAŞKANLIK SİSTEMİ TOPLUMSAL BİR KARAR OLARAK HAYATA GEÇMELİ"
Can, yeni anayasanın başkanlık sistemini getirip getirmeyeceği yönündeki soruya ise şu cevabı verdi: "Başkanlık sistemini getirip getirmeyeceği sadece AK Partiye bağlı değil. Biz böyle olmasını gerektiğini düşünüyoruz. Bunun Türkiye için yararlı bir sistem olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin tarihsel derinliği, demografik yapısı, ulusal çıkarları, maddi çıkarları, politik çıkarları itibariyle bakıldığında böyle bir sistemin daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Ama bu sistemi sadece bizim savunuyor olmamız, bunun Türkiye’ye dayatılacak bir sistem olduğunu göstermiyor. Diğer partilerle müzakere yapılacak, toplumun tepkisini gözlemleyeceğiz. Sonuçta bunun toplumsal bir karar olarak hayata geçmesi lazım."
Bir rejimin alınıp direk Türkiye’de uygulanamayacağına dikkat çeken Can, şöyle devam etti: "Burada yaşayan bir toplum vardır. Bu toplumun ihtiyaçları neyse ona göre bir sistem belirlenir. Buna Türk usulü demeyelim ama toplumun ihtiyaçlarına en uygun sistem neyse o, böyle bir başkanlık sistemi diyelim isterseniz."
GÜLERCE: SİVİL KADROLARA OLAN İNANÇ SARSILIR
Referandumun ardından AK Parti’nin değişim rüzgarı ile yüzde 50’nin üzerinde oy aldığını hatırlatan Gülerce, "Yani o irade, yüzde 58 ‘Evet’teki o irade, bunun devamının sivil demokratik bir anayasa ile getirilmesi için AK Parti iktidarına yetki vermiş oldu. Dolayısıyla bu sürecin yeni bir anayasa ile tamamlanması lazım. Değilse Allah muhafaza siviller bu fırsatı değerlendiremezlerse demokrasiye ve sivil kadrolara olan inanç çok büyük oranda sarsılır." dedi.
"OBJEKTİFLİĞİ BİLİNEN İNSANLAR DEVREYE GİRMELİ"
Bir gazetecinin, ‘akil adamların kimlerden oluşması gerektiği’ yönündeki sorusunu ise Gülerce, şöyle cevapladı: "Bu sürecin başarılı olabilmesi için bence herkesin, yani sivil toplumun da elini taşın altına sokması lazım. Kürt meselsinin çözümünde objektifliği bilinen, vicdanının duruşu bilinen insanların devreye girmesinde fayda var. Bu iş Akil Adamlar değil de başka bir isimle de götürülebilir, isim önemli değil. Ama meseleyi bir tarafta İmralı, bir tarafta hükümet varmış gibi bir havadan çıkarmak faydalı olabilir."
(CHN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara