Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Avukat Daimagüler: NSU davasında Türk gazetecilere zorluk çıkarmak skandal

Türkleri hedef alan NSU terör hücresine karşı açılan davayı gören Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi, davayı takip edecek medya listesini açıkladı. Toplam 123 medya kuruluşunun yer aldığı listede 50 kişilik daimi yer listesinde Türk medyasının yer almamas

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-26 12:39:53

Avukat Daimagüler: NSU davasında Türk gazetecilere zorluk çıkarmak skandal
Türkleri hedef alan NSU terör hücresine karşı açılan davayı gören Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi, davayı takip edecek medya listesini açıkladı. Toplam 123 medya kuruluşunun yer aldığı listede 50 kişilik daimi yer listesinde Türk medyasının yer almaması tepkilere yol açtı. NSU kurbanı iki aileyi temsil eden avukat Mehmet Gürcan Daimagüler Zaman'a yaptığı açıklamada "Türk gazetecilerin davayı takip etmelerinin zorlaştırılması bir skandaldır." diyerek, bu durumun Almanya için 'büyük bir utanç' olduğunu vurguladı.

Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk en az 10 kişinin cinayetlerden sorumlu tutulan Neonazi "Nasyonal Sosyalist Yeraltı" (NSU) terör hücresine karşı açılan davanın görüldüğü Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi (OLG), 'Türk Büyükelçi skandalı'ndan sonra ikinci bir skandala imza attı. OLG Münih, davayı takip edecek medya listesini açıkladı. Toplam 123 medya kuruluşu ve gazetecinin isminin yer aldığı akredite listesi ikiye ayrıldı. Birinci listede duruşmalarda daimi yer verilen 50 medya kuruluşu sıralandı. Ancak bu listede hiçbir Türk medyasının bulunmaması dikkat çekti.

Davada iki NSU kurbanının ailelerini temsil eden Avukat Mehmet Gürcan Daimagüler, NSU terörünün kurbanlarının çoğunluğu sadece Türk olduğu için öldürüldüğüne dikkat çekti. Davayı takip etmek isteyen Türk medya kuruluşlarına daimi yer verilmemesini değerlendiren Daimagüler, "Türk medyasının davaya katılımı bu şekilde zorlaştırılması skandaldır. Bu ülke ve ülkenin emniyet birimleri görevlerini yerine getirmiş olsalardı birçok kurban bugün hayatta olacaktı. Yıllarca yanlış iz sürülerek kurbanların ailelerine zanlı muamelesi yapıldı." dedi.

Daimagüler Almanya'daki Türk toplumu ve Türkiye'deki insanların bu davayı büyük ilgiyle yakından takip ettiğine dikkat çekerek sözlerine şunları ekledi: "Mahkeme tarafından temsil edilen Almanya, tekrar güven kazanma şansını kaçırıyor. Bu büyük bir utanç."

Davada diğer bir NSU kurbanının ailesini temsil edecek olan Avukat Yavuz Selim Narin de Türk gazetecilere daimi yer verilmemesinin 'düşündürücü' olduğunu söyledi.

BÜYÜKELÇİ'YE DE YER VERMEMİŞTİ

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi, daha önce de Türkiye'nin Büyükelçisine ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı'na daimi yer ayırmayarak gündeme gelmişti. Mahkeme tarafından yapılan basın bildirisinde, NSU'lu teröristlerin davasına sadece ilk listede yer alan 50 gazetecinin katılacağı belirtildi. İkinci listede yer alan 73 gazetecinin ise ilk listeden davaya katılacak gazeteci olmaması halinde duruşmaya alınacağı açıklandı. İlk listede dikkati çeken şey ise hiç bir Türk gazetecinin yer almaması oldu. Söz konusu listeler oluşturulurken akredite olmak için yapılan başvuru sırasının dikkate alındığı ileri sürüldü. Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz mahkeme yetkilileri, açıklama yapmaktan kaçındı.

HOLLANDA BASINI MAHKEMEDE

Bu arada Hollanda basınından Niederlande Dagblad ve De Telegraaf mahkemede kendisine yer bulduğu öğrenildi. Akredite listesinde ayrıca magazin muhabiri Jörg Völkerling'in de aralarında olduğu altı serbest gazetecinin yanı sıra birçok bölgesel gazete ile Münih ve Karlsruhe'de faaliyet gösteren iki basın bürosu da yer alıyor.

Haber Ara