'Okul dizileri hayalci, edep ve ahlak yoksunu'
Medya İzleyicileri Hareketi Derneği Başkanı Hüseyin Pala, son dönemde yaygınlaşan okul dizilerinin öğrenciler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söyledi. Talim ve terbiyeden olabildiğince uzaklaşmış okul dizilerinde gençlerin uzak durması gereken dav
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-25 07:58:37
Hüseyin Pala, 'Medya Okuryazarlığı Dersinin Öğrenciler Üzerine Etkisi' ile ilgili bir araştırma yaptıklarını kaydetti. Çocuklar ve gençlerin televizyondan en fazla etkilenen kesim olduğuna değinen Pala, "Ahlaki olarak zaafa uğratılmış, zarafet yoksunu bir gençlik karanlık bir gelecek demek. Görsel içerikler çocuk ve gençler üzerinden geleceğimizi karartmakta. Bu da göstermektedir ki, her şeyden evvel ebeveynin medya okuryazarlığı eğitimine tabi tutulması gerekir." diye konuştu.
Evlilik programlarında görücü usulü evlilik üzerinden milleti ayakta tutan değerlerin kıyasıya eleştirildiğini belirten Pala, çocuğunu okula, eşini işe gönderen ev hanımlarının evlilik ve diğer kuşak programları aracılığıyla sessizce yönlendirildiğini vurguladı. Bu tür programların çok ciddi bir kültür parazitleme aracı olduğunu hatırlatan Pala, ev hanımını kaybetmiş bir ülkede aileden bahsedilemeyeceğini ifade etti.
Milletin 10-15 yıl öncesine kadar onaylamadığı davranışları artık kanıksar ve ailece televizyon karşısında seyreder hale geldiğini dile getiren Pala şunları söyledi; "Bu durum kültürümüzün sabote edilmesi ve yabancılaşmadır. ABD'de yapılan bir araştırma erotik-pornografik içerikleri seyretmeyle cinsel suçlar arasında doğrudan bir ilişkinin bulunduğunu ortaya koymuştur. Tedbir alınmazsa çok yakın bir gelecekte bu tür içeriklerin toplumumuzu da benzer noktaya sürükleyebileceğinden endişe etmekteyiz."
KAPIDAN DEĞİL TV'DEN GİRİYOR
Vatandaşı kandırmaya yönelik gerçekleştirilen ve kapıdan pazarlama tekniğini kullanan pazarlamacıların, kapıdan giremeyince televizyon ekranlarından evlere girmeye başladıklarını belirten Pala, vatandaşı bu konuda dikkatli davranmaya çağırdı. Medya İzleyicileri Hareketi'nin görsel içeriklerin tüketicisi olan geniş kitleleri bu içeriklere karşı bilinçlendirme hareketi olduğunun altını çizdi.
GÜNDE 5 SAAT TV İZLİYORUZ
Türk insanının televizyon karşısında her gün beş saat geçirdiğine dikkat çeken Pala, "Şiddet, cinsellik ve ayrımcılık gibi hukuk ve insanlık dışı manipülasyonların tespiti dizi ve filmlerde nispeten daha kolay iken bunların reklamlarda tespiti çok daha zor olmaktadır. Reklamlarda çok karmaşık yöntemler aracılığıyla algılama süreçleri yönlendirilmekte olduğundan bu süreçlerin takibi uzmanlık istemektedir." ifadelerine kullandı.
Hüseyin Pala, görsel içeriklere karşı vatandaşın alması gereken tedbirleri ile şöyle özetledi:
Çocuk ve gençlerimizi milli kültürümüze yabancılaştırarak geleceğimizi karartan içeriklere karşı ulusal bir çerçeve-düşünce oluşturulmalıdır. Yaklaşık 1 milyar lira tutarında ekonomik bir büyüklüğe sahip olan TRT'nin milli-manevi değerlerimizi öne çıkaran yapımlarla milletimizin karşısına çıkması gerekir. Özel teşebbüsün sahip olduğu televizyon kanallarının yayınları teknik ve içerik nokta-i nazarından daha sıkı denetime tabi tutulmanın yanında ödüllendirilip teşvik edilerek takip edilmelidir. Medya içeriklerini sınıflama, düzeyleme sistemi kurulmalı ve bu sistemde kamuoyu denetleyici olarak başrolde olmalıdır. Görsel içerikleri takip edenler, bulanık geniş kitleler olarak görülmek yerine, fertler olarak düşünülmeli ve onlara tüketici nazarıyla bakılmalıdır. Tüketicilerin görsel içerikler karşısında ne türden haklara sahip oldukları her fırsatta hatırlatılmalıdır. Görsel içeriklerin toplum kesimleri ve yaş grupları üzerindeki etkilerinin neler olduğunu/olabileceğini toplumsal inceleme ve araştırmalar aracılığıyla ortaya koyarak politikalar üretmek gerekir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara