'Gerilla çekilirken asker de kışlasına dönsün!'
Bir oğlu dört yıl önce PKK’ya katılan diğer oğlu ise iki ay sonra askere gidecek olan BDP’li Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, barış süreciyle ilgili umutlu olduğunu belirterek, “İki kardeşin birbirini yok edeceği ihmalini ortadan kaldıracak bir süreci yaşıyoruz” dedi. PKK’lıların sınır dışına çekilmesi için operasyonların sona erdirilmesini isteyen Demirbaş, askerin geçiş güzergahlarına pusu atmamasını, kışlasına dönmesini ifade etti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-24 10:25:37
TIMETURK / Veysi Polat
Abdullah Öcalan’ın PKK’lıların sınır dışına çekilme çağrısını TİMETÜRK’e değerlendiren Demirbaş, 1999’daki geri çekilme sürecinde yaşanan ölümlerin bir daha tekrarlanmaması için şunları önerdi:
“1999’da yüzlerce gerilla geri çekilme sürecinde hayatını kaybetti. Bunların bir daha tekrarlanmaması gerekir. Asker operasyonları durdurup kışlasına çekilmeli. Gerillanın geri çekilmede kullanacağı güzergahlarda heronları uçurmamalı, pusu atmamalıdır. Geri çekilme dahi sürecin daha sağlam ve sağlıklı yürümesi için kolaylaştırıcı rol oynayabilecek bir bağımsız komisyon kurulmalı. Her iki taraf da yol kazalarının yaşanmaması içi gerekli tedbirleri almalı, kararlılıklarından taviz vermemelidir.”
SAVAŞ UÇAKLARI İSTEMİYORUZ
Diyarbakır’ın tarihi bir Nevruz (Newroz) kutlamasına tanıklık ettiğini belirten Demirbaş, “İnsanların yüzü bu kez gerçekten gülmeye başladı. Halkın özlediklerine kavuşma umudu var. Bu özgürlüğümüze ve çocuklarımıza yeniden kavuşmanın umudu. Her savaş uçağı havalandığında çocuklarımız bombalanacak endişesiyle artık uykusuz kalmayacağımız bir süreci yaşayacağız. Diyarbakır’a artık savaş uçakları değil, yatırım ve turizm uçakları gelmeli” dedi.
BİR OĞLUM DAĞDA DİĞERİ ASKERE GİDECEK
Oğlu Baran’ın dört yıl önce henüz 16 yaşında iken dağa çıktığını anlatan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, diğer oğlunun ise iki ay sonra askere gideceğini belirterek, şöyle devam etti: “Oğlum Baran dağa çıktığından beri evimizin üzerinden her savaş uçağı geçtiğinde eşimle uykusuz kalırız. Nice anneler, babalar aynı duygu içerisinde. Şimdi, bu kaygıları, endişe ve korkuları ortadan kaldıracak bir süreci yaşıyoruz… Diğer oğlumun iki ay sonra askere gitme durumu var… Aynı evin içinde kardeş olan, pek çok ortak yanı ve paylaşımı olan iki insan nasıl birbirine düşman olur? En kötüsü iki kardeşin birbirini yok edeceği gerçeği bir kâbus olarak ortaya çıkıyor. Bu ihmalin azalabileceği, ortadan kalkabileceği umudu yeşerdi.”
BU SÜRECİN ÖZÜ İÇİN KÜRT SİYASETÇİLER BIRAKILMALI
Yeni yasal düzenlemelerin geciktirilmeden hayata geçirilmesini, eşit ve özgür yurttaşlık temelinde Kürtlerin doğuştan var olan haklarının yasal güvenceye alınmasını isteyen Demirbaş, “Silahların yerine demokratik siyasetin konuşulmasının istendiği bir süreçte Kürt siyasetçilerin hâlâ cezaevinde tutuklu kalması bir tezat olur. KCK adı altında yapılan operasyonlarda tutuklanan arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşmalıdır” diye konuştu.
TÜRK BAYRAĞININ OLMAMASI OLMASINDAN DAHA İYİYDİ
Demirbaş, Diyarbakır’daki Newroz kutlamalarında alana Türk Bayrağı’nın asılmaması ile ilgili eleştirilere şu yanıtı verdi: “Kürtlerin bayrakla bir sorunu yok. 2 milyon insan oradaydı. Provokasyona açık bir süreç. Bence bayrağın olmaması olmasından daha hayırlı oldu. Bir provokatör çıkıp bayrağı indirseydi o an neler oldu? Bunu düşünmek bile etmek istemem. Ancak şunu biliyorum ki bayrağın olmaması bilinçli bir tercih değildi."
SON VİDEO HABER
Haber Ara