Bir gün susuz kalacağız!
Kullanılabilir ve içilebilir temiz suya erişim temel bir insan hakkı. BM verilerine göre dünyada 1 milyardan fazla insan temiz su kaynaklarına erişemiyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-22 12:17:53
TIMETURK / Haber Merkezi
1993 yılında Birleşmiş Milletler 22 Mart tarihini Dünya Su Günü olarak ilan etti.
Amaç, giderek büyüyen temiz su kaynakları sorununa dikkati çekmek, içilebilir ve kullanılabilir temiz su kaynaklarını korunması için somut adımlar atılmasını teşvik etmekti.
Dünyada halen milyonlarca insan su sıkıntısı yaşarken, açıklanan veriler 2070 yılına kadar dünyanın gelişmiş ülkelerinin de su kıtlığı yaşayacağını gösteriyor.
HAK-İŞ Genel Başkan Vekili Mustafa Toruntay, doğal yaşam için en temel ihtiyaçlardan olan suyun, küresel ısınma, kaynakların kirletilmesi ve plansız büyüme ile birlikte tükenmeye başladığına, kullanılabilir ve içilebilir temiz suya erişimde çeşitli sorunlar yaşandığına ve suyun ticarileştiğine dikkat çekerek, "Kullanılabilir ve içilebilir temiz suya erişim temel bir insan hakkıdır. Su ticari bir meta olmamalı ve su güçlünün istediği yönde akmamalıdır" dedi.
HAK-İŞ Genel Başkan Vekili Mustafa Toruntay, 22 Mart Dünya Su günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu: "Su, bireyin hayatını devam ettirebilmesi için gerekli olan en temel ihtiyaçlardan biridir. Küresel ısınma, kaynakların kirletilmesi, plansız büyüme ve su kaynaklarının kıtlaşmasıyla kullanılabilir ve içilebilir temiz suya erişimde yaşanan sıkıntılar artmış, 'su yoksulluğu' kavramı gündeme gelmiştir. Bu durum, paradoksal olarak suyu ticari bir meta haline getirmiş, sorun daha büyük bir boyut kazanmıştır. BM verilerine göre dünyada ortalama 1 milyar insanın temiz suya erişim problemi artarak devam etmektedir. Ve başta çocuklar olmak üzere yılda 2 milyon insan kirli içme suyu ve sıhhi altyapı yetersizliği dolayısıyla hayatını kaybetmektedir. Suya erişim herkes için temel bir haktır ve bu nedenle su ticari bir meta olmaktan çıkarılmalıdır. Başta su olmak üzere dünyanın bütün kaynakları, önce bireylerin sonra ülkelerin kendi menfaatine kullanılmalıdır. İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerekli yatırımlar yapılmalı, kaynakların bir haksızlığa ve saldırıya gerek kalmadan, dünyanın refahını artıracak şekilde kullanılması için çalışmalar yapılmalı, bir kavga ve çatışma nedeni olmaktan çıkarılmalıdır.İnsanların kullanılabilir ve içilebilir temiz suya kolay erişimlerini sağlayacak altyapı yatırımları geliştirilmeli ve BM, IMF ve DB gibi uluslararası kuruluşların fon ve teknik desteği ile güçlendirilmelidir. Ticari sebeplerle suya erişim engellenmemelidir. HAK-İŞ Konfederasyonu ve başta Hizmet-İş olmak üzere sendikacıları su konusunda aktif rol üstlenmekte ve faaliyet göstermektedir. Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirdiğimiz Uluslararası su ve senitasyon ve HIV Konferansı gibi faaliyetleri etkinlikle sürdürme kararlılığındayız."
(TRT Türk)
SON VİDEO HABER
Haber Ara