Dolar

34,8813

Euro

36,7455

Altın

3.042,60

Bist

10.147,80

26 yaşındaki gencin hemoroid ameliyatında ölümüne takipsizlik

Sakarya'da hemoroid (basur) ameliyatı için gittiği özel hastanede yapılan anestezi sonrası hayatını kaybeden 26 yaşındaki Erdinç Hallı'nın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.

Kocaali ilçesinde bir cep telefonu bayi

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-19 15:03:39

26 yaşındaki gencin hemoroid ameliyatında ölümüne takipsizlik
Sakarya'da hemoroid (basur) ameliyatı için gittiği özel hastanede yapılan anestezi sonrası hayatını kaybeden 26 yaşındaki Erdinç Hallı'nın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.

Kocaali ilçesinde bir cep telefonu bayisi işleten Erdinç Hallı, geçen sene 20 ocakta hemoroid şikâyetiyle özel bir hastanenin tıp merkezine başvurdu. Doktor B.T. tarafından muayene edilen Hallı, ameliyata alındı. Hallı, ameliyat öncesi uygulanan anestezi iğnesi sonucu aniden fenalaştı. Yaşam fonksiyonları duran Hallı, hastanedeki doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.

Ailenin şikayeti üzerine Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, gencin ölümüyle ilgili soruşturma başlattı. Savcı, olayla ilgili takipsizlik kararı verdi.

Takipsizlik kararında, maktulün kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğinden dolayı klasik ve sistematik otopsi yapılabilmesi için cesedin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini belirtildi. Klasik otopsi yapılması talebi ile birlikte maktulün muayenesinde ve operasyon sürecinde görev yapan personelin, maktulün ölümünde herhangi kasıt, kusur ve ihmalinin olup olmadığı ve aralarında ililiyet bağının olup olmadığı yönünden de rapor düzenlenmesinin talep edildiği kaydedilen kararda, Sağlık Müdürlüğü'nün olayla ilgili yaptığı inceleme ve araştırmanın sonucunda eksiklikler tespit edildiği, ancak tespit edilen eksikliklerin maktulün ölümüyle illiyet bağı oluşturacak eksiklikler olmadığı vurgulandı.

İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda, Hallı'nın ölümünün hemoroite markain enjeksiyonu sırasında meydana gelen inhibisyon (sinir uçlarının uyarılmasına bağlı olarak ortaya çıkan ani solunum ve dolaşım durması) nedeniyle meydana geldiğinin kabulünün gerektiği ifade edildi. Raporda ayrıca fenalaşan hastada lokal anestezinin hastanın monitörize edilerek yapılması gerektiği, monitörize edilmeyen hastaya lokal anestezi yapılmasının eksiklik olduğu, ancak bu eksikliğin ölümüne katkısının bulunmadığı kaydedildi. Ailenin avukatı takipsizlik kararına itiraz etti.

Maktulün ölümü ile maktulün ameliyatının yapıldığı sağlık kuruluşunun çalışanları olan şüphelilerin eylemleri arasında ililiyet bağı bulunmadığı gibi şüphelilere atfı kabil kusurda bulunmadığı belirtilen kararda unsur ve kasıt yokluğu sebebiyle kavuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği vurgulandı.

-TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ-

Maktulün ailesinin avukatı, Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak takipsizlik kararına itiraz etti. Ailenin avukatı Asena Aslan Burak, ameliyat koşulları hazırlanmadan ameliyat yapıldığını savundu. Hastada anestezi sonrası komplikasyon geliştiğini ve komplikasyona müdahalede geç kalındığını ileri süren Burak; "Hasta ameliyata alınırken monitöre bağlanmamış. Damar yolu açılmamış. Ameliyata hazırlarken hastanın damar yolunu açarsınız. Ani bir şey geliştiğinde oradan ilaç verebilmek için. Hasta monitörize de edilmemiş. Monitör hastanın solunumunu kontrol eden bir makine. Hasta 'fenalaşıyorum' demeden önce sinyal veriyor. Hasta monitöre bağlı değil. Hasta kendini kötü hissettiğini dile getirebileceği şekilde bırakılmış. Monitöre bağlı olsaydı oksijen yetmezliği daha önceden tespit edilip hastanın 'fenalaşıyorum' demesine gerek kalmadan daha erken müdahale edilebilirdi. Bunlar sağlık müdürlüğünün raporunda ihmal olarak belirtilmiş. Ancak adli tıp 'bu ölüme sebebiyet vermez' diyor. Bizim burada iddiamız 'yüksek dozdan hasta öldü' demiyoruz. Hastada anestezi sonrası komplikasyon gelişti. Komplikasyona müdahalede geç kalındı. Çünkü hastada damar yolu açık değildi. Onu rahatlatacak ilaçlar verilemedi. Sonradan ekip çağrıldı. Damar yolu açıldı. Kalp masaj aleti yoktu. O da daha sonra başka bir odadan getirtildi. Elle kalp masajına başlamışlar. Önce kalp aletiyle müdahale edilseydi belki kalbi durmayacaktı. Ameliyat koşulları hazırlanmadan ameliyat yapıldığı için müdahalede gecikildi. Adli tıp bunu yanlış yorumluyor. Biz bu nedenle takipsizlik kararına itiraz ettik" dedi.

Öte yandan Hallı'nın ailesi, hastane ve doktor hakkında 144 bin liralık tazminat davası da açmıştı.

Haber Ara