Dolar

34,8798

Euro

36,7500

Altın

3.040,77

Bist

10.148,45

'Yaşlıların Algı Dünyası' başlıklı söyleşide öğrenciler bilgilerini tazeledi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yaşayan Kütüphaneler Topluluğu tarafından Yaşlılar Haftası dolayısıyla 'Yaşlıların Algı Dünyası' başlıklı söyleşi yoğun ilgi gördü.

    Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Konfer

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-18 16:11:50

'Yaşlıların Algı Dünyası' başlıklı söyleşide öğrenciler bilgilerini tazeledi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yaşayan Kütüphaneler Topluluğu tarafından Yaşlılar Haftası dolayısıyla 'Yaşlıların Algı Dünyası' başlıklı söyleşi yoğun ilgi gördü.

    Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Konferans Salonu'nda yapılan söyleşiye Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Canan konuşmacı olarak katıldı.

    Açılış konuşmasını yapan Yaşayan Kütüphaneler Topluluğu Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Faruk Tan, topluluğunun düzenlediği ilk etkinlik olması dolayısıyla heyecan duyduğunu belirterek yararlı bir söyleşi olmasını diledi. Bakıma muhtaç insanlara yardım etmek için eğitim alan öğrencilere seslenen Doç. Dr. Sinan Canan şunları söyledi: "Yaşlandıkça beyin büzüşüyor. Bütün vücutta olduğu gibi beyninde kendini yenileme kapasitesi azalıyor. Yaşlılık bir hastalık değildir ancak hastalıkların kolay ilerleyebileceği bir süreçtir. Yaşlıların algı dünyasında neler olduğunu sadece gözlemleyerek çıkarabiliyorum. Hiçbir yaşlı birbirinin aynı değildir ama ortalama olarak söyleyecek olursak duyuların azalmaya başladığını söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak yaşlıların detaylara olan ilgileri, geleceğe dair planları giderek azalıyor. Gelecekle ilgili endişeler yerine ânı daha fazla önemseme gerçekleşiyor."

    "Düşünmek beyni değiştirir." diyen Doç. Dr. Sinan Canan, beyinin zorlandıkça gelişen ve kapasitesinin sınırı bilinmeyen bir organ olduğunu hatırlattı. Mezun olduklarında yaşlılara bakma konusunda yaptıkları işlerden çok daha keyif alacak hale getirecek bazı fikirlerini öğrencilerle paylaşan Canan, "İnsanın bildiği tek şey görüp duyduğu değildir. Yaşam bilgisi de mevcuttur. Diyelim ki yeni karşılaştığınız biriyle ilk anda kişiyle ilgili bir fikir edinirsiniz. Bu kişiyle ilgili böyle bir bilgiyi almanız çok zor ama hisleriniz kuvvetliyse kişiyle ilgili ilk düşüncelerinizin doğru olduğunu görürsünüz. Bir kişinin iyi ya da kötü özelliklerini kâğıda dökecek olsak ciltler alırdı. Ama biriyle ilgili bir intiba kurmanız saniyelerinizi alır. Peki, bu intiba nereden geliyor? Bu beynimizin çalışma yöntemlerinden biridir. Beyniniz size her bilgiyi söz olarak vermez. Duygularınız yoluyla size mesaj verir." dedi.

Haber Ara