Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

AİHM: Sadece çocuğun beyanlarıyla çocuklar aileden alınamaz

Çeşitli gerekçelerle yılda 4-5 bin Türk çocuğuna el koyan ve Almanya'daki Türk ailelerin korkulu rüyası haline dönüşen Gençlik Daireleri'ne (Jugendamt) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) uyarı geldi. Haklılığı sonradan ortaya çıkan bir Türk a

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-18 16:49:07

AİHM: Sadece çocuğun beyanlarıyla çocuklar aileden alınamaz
Çeşitli gerekçelerle yılda 4-5 bin Türk çocuğuna el koyan ve Almanya'daki Türk ailelerin korkulu rüyası haline dönüşen Gençlik Daireleri'ne (Jugendamt) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) uyarı geldi. Haklılığı sonradan ortaya çıkan bir Türk ailenin başvurusu üzerine önemli bir karar veren AİHM, 'çocuk istismarı' gerekçesiyle anne babadan velayetin alınması konusunda Gençlik Daireleri'ne çocuğun kendi beyanı da yeterli görmeyip konuyu derinlemesine araştırma şartı koştu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM), Almanya'da çok sayıda Türk ailenin kabusu haline gelen Gençlik Daireleri'ne (Jugendamt) uyarı geldi. AİHM, yılda 4-5 bin Türk çocuğuna el koyan Alman Gençlik Daireleri'nin uygulamalarında önemli değişikliklere yol açacak bir karara imza atarak, çocuğun velayetinin anne babadan alınmasının zorlaştırılmasını istedi. Mahkeme, 'çocuk istismarı' gerekçesiyle velayetin anne babadan alınması konusunda, çocuğun kendi beyanı da o yönde olsa bile bunun yeterli görülmemesini ve aileye yapılan suçlamaların derinlemesine araştırılmasını talep etti.

Duisburg'da yaşayan Türk bir ailenin başvurusu üzerine Alman Gençlik Dairesi ve Krefeld Aile Mahkemesi'nin uygulamasını mercek altına alan mahkeme önemli bir karara imza attı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) AZ.:18734/09 ve 9424/11 sayılı kararlarla Gençlik Dairelerinin uygulamalarına adeta şerh koymuş oldu.

Duisburg'da yaşayan davacı Türk ailenin iki çocuğu üzerindeki velayet hakkı Krefeld Aile Mahkemesi tarafından 2008 yılında ellerinden alınmıştı. Daya konu olan çocuklardan 12 yaşındaki kız çocuğu gittiği okulda, kendisi ve sekiz yaşındaki erkek kardeşinin, okulda iyi not getirmedikleri zaman babaları tarafından sürekli dövüldüğünü anlatmıştı. Çocuk, babasının kendilerini demir bir çubukla dövdüğünü savunmuş, bu cezanın izleri kalmasın diye de ayaklarını soğuk suda tutturduğunu savunmuş, sekiz yaşındaki kardeşleri de dövüldüklerini doğrulamıştı. Öğretmeni ise kız çocuğun cep telefonunun anne babası tarafından kontrol edildiğini, cinsel bilgiler dersine katılmadığını, sınıf gezisinde ise hasta raporu aldığını fark ettiğini aktarmıştı.

Gençlik Dairesi ve Aile Mahkemesi tüm bunlara dayanarak söz konusu çocukları aileden alarak çocuk yurduna yerleştirmişti. Anne babalarıyla hiç bir temas ve görüşmeleri olmadan bir yıl boyunca burada kalan çocuklardan kız çocuğu 2009 yılında önceki tüm beyanlarının "yalan" olduğunu itiraf etti. Bunun üzerine çocuklar tekrar anne babaya dönebildi. Anne baba ise; kendi insan haklarının, özel ve aile hayatlarının çocukların alınması ve görüştürülmemeleri yoluyla yara aldığına dikkat çekerek tazminat talebinde bulundu. Yargı yoluna başvuran aile, gerek Gençlik Dairesi'nin, gerekse ilgili mahkemenin sadece çocukların beyanlarına dayanarak işlem yapmamaları gerektiği üzerinde durdu. Kızlarının barındırıldığı yurtta cinsel istismara maruz kaldığını bildiren aile, tüm bu yaşadıkları süreçte babanın da işini kaybedip işsiz kaldığını aktardı.

Konuyla ilgili davayı görüşen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), mağdur Türk ailesi için 25 bin Euro tazminat ve ek olarak bin 800 Euro'luk masraflarının karşılanmasına hükmetti. AİHM kararında Gençlik Dairesi ve Krefeld Aile Mahkemesi'nin sadece çocukların beyanına dayanarak karar verip işlem yapmaması gerektiğinin altını çizdi. Çocukların istismar edilmediğine dair çok sayıda delil bulunduğuna dikkat çeken AİHM, bunlar arasında doktor ve psikolog raporlarını da gösterdi.

Haber Ara