Şivan Perwer: 'Hocaefendi ile oturup sohbet etmek isterim'
Kürt müziğinin efsane ismi Şivan Perwer, Halepçe Katliamı'nın 25. yıldönümünde, Halepçe Ağıtı'nı nasıl bestelediğini gözyaşları ile anlattı. Tarihte kara bir leke olan ve feryadı 25 yıl sonra bile gür duyulan 5 bin kişinin öldüğü katliam yürekleri sızlatmaya devam ediyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-16 12:33:13
Bugün TV'de Erkam Tufan ile Erbil'de, Analiz programına katılan Kürt müziğinin efsane ismi Şivan Perwer, Halepçe Katliamı'nın 25. Yıldönümünde, Halepçe Ağıtı'nı nasıl bestelediğini gözyaşları ile anlattı.
Perwer 1988'de Almanyanın Köln şehrinde albümünü yeni bitirdiği dönemde Halepçe Katliamı'nın gerçekleştiğini söyledi. Perwer " Albüm yapıyordum Almanya'nın Köln şehrinde. Albüm bitmişti Halepçe olayı oldu, dedim durun albümü hemen çıkarmamamız lazım. Önce Halepçe ile ilgili bir şey yapmalıyız çünkü içime dokunuyor" dedi…
Katliamın hem kendisini hem de Kürt halklarını çok üzdüğünü aktaran Perwer "İnsanlık adına vicdani merhamete sahip herkes buna ağlıyor üzülüyordu. "Benim buna muhakkak şarkı yapmam lazım" diye düşündüm" dedi. Perwer katliamı öğrendiğinde çok ağladığını da "Çünkü ben toplumsal her olayda şarkı yapmıştım. Hemen başladım, o dönemde duygularım kabardı, yani çok kabardı, ağladım, saz çaldım" sözleriyle anlattı.
Halepçe'yi yalnızca duyuracak bir şarkıdan ziyade bir isyan anlamında parça yapmak isteyen Perwer "sadece şarkı anlamında değil isyan anlamında olsun, bir ıstırap anlamında olsun düşündürücü bir rol oynasın istedim ve Halepçe Ağıtı'nı besteledim" dedi.
Perwer o dönemde Halepçe'den gelen etkinlendiği iki görüntüyü de anlattı "Halepçe'den kesiminden gelen görüntülerde gördüm, bir ihtiyar hep bakıyor gözlerinden yaşlar akıyor. Biri çocukları arasında geziyor dolaşıyor hep ağlıyor. "Allah'ım ne olacak, ne yapayım Allah'ım kim yardım edecek çocuklar ölmüş! Allah'ım ne yapacağız, niye çocuklar ne yapmış" diye adam ağlıyor dolaşıyor. Diğeri kalkamaz durumda bir ölsem gitsem ya da gördüğüm rüya mı ne bu"diyor."
Perwer şarkıyı yazarken kendini önce o derin derin bakan adamın sonra diğerinin yerine koyduğunu söylüyor. O anki ruh halini Perwer o adamların ağzından gözyaşları ile böyle anlatıyor :"Felek haini... Sonra dünya duymuyor bizi şuna bak Halepçe çocuklarım dün oynuyorlardı ağlıyor... Ne güzeldi bahar geliyor nevruz...Çiçekler açılıyor...Çocuklar sevgiyle şakalaşıyorlardı, her yer canlıydı ne güzeldi. Nereden geldi bu karabulutlar kim gönderdi bu ölüm bulutlarını Allah'ım...kim?...niye? Benim Halepçem benim dünyam, yanıyor Halepçe ...çocuklarım artık sessiz kalmış konuşamıyorlar Halepçe..."
Perwer Halepçe ile ilgili sözlerini tamamlarken "Kendimi onların yerine koydum, çok acı bir şey! Bu sadece Halepçe ile kalmadı... Dağlarda oldu, köylerde oldu… Kürt halkının başına hep böyle şeyler geldi..." dedi.
Hocaefendi ile görüşmek isterim
Şivan Perver , Fethullah Gülen Hocaefendi 'nin "değerli bir şahsiyet, hayatını güzel şeylere vermiş bir insan" olduğunu söyledikten sonra ekledi: "Ne yazık ki o da sürgün bir hayat yaşıyor. Öyle bir kişinin, bu kadar güzel değerleri olan bir insanın Türkiye'de olması gerekiyor aslında. Hocaefendi’nin de durumu bize benziyor o konuda, onun için ben yakın zamanda Türkiye’de görmek isterim. Kendi düşüncelerinden dolayı, yaptığı işlerden dolayı bir sürü insanı işe teşvik ediyor, bilime teşvik ediyor. Okullara bak, üniversiteler bak, çok güzel şeyler hizmete koymuş bir insan. Tabi ki sadece kendisi değil, diğer dostlar arkadaşlar falan fakat onun düşüncesi bunları hayata geçirdi. Güzel değerler ortaya çıkardı. Ben bir gün isterim ki Hocaefendi'yle böyle oturayım sohbet edeyim her şeyi konuşalım, konuşabilelim."
Halepçe'de ne olmuştu?
Halepçe, Kuzey Irak'ta Süleymaniye şehrinin 100 kilometre güney batısında yer alan bir kent. Irak- İran sınırında yer alıyor. Kürtlerin yerleşim yeri olan kent yıllarca Kürt başkaldırılarının merkezi olarak bilindi.
Takvimler 22 Eylül 1980'i gösteriyordu. Iran ve Irak arasında yıllarca süren savaş başladı. İran o dönemde Barzani'nin başında olduğu PDK'ya destek vererek Irak'a karşı mücadele ediyordu. O dönemde de Barzani ve Talabani arasındaki çatışmalar devam ediyor, Talabani'nin başında olduğu TNY hem İran'a hem de PDK'ya karşı mücadele veriyordu.
Barzani'nin arabuluculuğu ile Talabani ile anlaşıldı ve Saddam rejimi sona eren kadar İran'dan destek alınacak fakat Irak'ın toprak bütünlüğüne zarar gelmeyecekti. İran'a karşı zayıf düşen ve topraklarındaki birleşen Kürt gruplara karşı güç kaybeden Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, tarihte kara bir leke olarak kalacak planını uygulamaya sokmuştu.
Tarih 14 Mart 1988'i gösteriyordu. İran'ın da desteğiyle peşmergeler Halepçe'ye girdi kentteki Irak Ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştı. Halepçe artık özgürdü. Kürt bölgesindeki çatışmalar son ermişti. Irak ve İran arasındaki karşılıklı top atışları ise sürüyordu.
Dünya iki ülke arasındaki ateşkes için formül arıyordu. 1 gün sonra Peşmerge kuvvetlerinin Halepçe'den çekilmeye başladı. 16 Mart'ta Halepçe semalarında Irak savaş uçaklarının sesleri duyulmaya başladı. Uçaklar 3 gün boyunca Kürt bölgesini bombaladı. Saddam'ın uçakları Halepçe'ye öldürücü gücü son derece yüksek olan "hardal ve sarin gazları" olarak bilinen kimyasal bombalar atmaya başladı.
Can havliyle kendini sokaklara atan halk kentin her köşesine yayılan kimyasal gazlar yüzünden zehirlendi. 3 günlük bombardımanın bilançosu çok ağır oldu. 3 günlük bombardımanda tam 5 bin kişi katledildi. 75 bin nüfuslu şehir viraneye döndü. Katliamın üzerinden 2 ay geçtikten sonra Irak ve İran savaşı bitti. Katliamın baş aktörü Saddam olsa da atılan kimyasal bombaların ABD, Fransa, Almanya patentli olduğu çıktı.
Halepçe katliamı, tarihe kara bir leke olarak geçerken feryadı ve acısı 25 yıl sonra bugün bile devam ediyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara