Dolar

34,8884

Euro

36,6232

Altın

3.009,94

Bist

10.058,63

'Darbe ürünü eğitim yönetmeliğini 18 Mart'tan itibaren yok sayacağız'

Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sendika olarak 18 Mart'tan itibaren darbe dönemi eğitim yönetmeliğini yok sayacaklarını ve bu eylemlerinin konu çözülünceye kadar da devam edeceğini söyledi.

Sendikasının Kütahya şub

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-16 12:36:10

'Darbe ürünü eğitim yönetmeliğini 18 Mart'tan itibaren yok sayacağız'
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sendika olarak 18 Mart'tan itibaren darbe dönemi eğitim yönetmeliğini yok sayacaklarını ve bu eylemlerinin konu çözülünceye kadar da devam edeceğini söyledi.

Sendikasının Kütahya şubesi tarafından düzenlene toplantıya katılan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitim mevzuatının anayasa ve evrensel hukuka aykırı olduğunu belirterek, "Pazartesiden itibaren bu yönetmeliği yok sayıyoruz. Anayasaya, yasaya evrensel hukuka aykırı bu yönetmeliği yok sayıyoruz. Çözülünceye kadar da bu eylemimiz devam edecek. Çünkü biz eğitim hakkının çalışma hakkının siyaset hakkının toplum mühendisleri eli ile katledilmesini istemiyoruz." dedi.

Milli Eğitim Bakanı'nın yanındakiler tarafından yanıltıldığını ifade eden Gündoğdu, "Bakanlıktaki üslup ve tarz arızalarının bittiği yeni bir döneme girdik. Mazeret tayinleri, eş tayinleri, öğretmen çocuklarının anne babalarının bir arada olmasını da önemseyen icraatle de çok önemli bir hava esti. Ama hemen arkasından sinerji oluşturan bakanın bu tutarlılığına uygun olmayan, tutarsız bir yönetmelikle sayın Bakan'a bir çağrı yapılmış oldu. Siz öğretmenleri, eğitim camiasını önemsemek için yola çıktınız ama sağınızdaki solunuzdakiler mevzuat eksiği ile size engel olmaya devam ediyor. Bu konuda önleminizi alın" ifadelerini kullandı.

DARBECİLER İTİBAR SAHİBİ DEĞİLDİR

Gündoğdu, darbeciler artık milletin nezdinde itibar sahibi olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Milleti göbeğini kaşıyan adamlar ilan etme hadsizliğini terk etme zorunda kalmıştır. Millete dönen, bu sisteme uygun anayasa ve bazı yasal değişiklikler yapılmış olmasına rağmen, anayasadaki değişikliklerden en önemlisi memurlar için toplu sözleşme hakkıdır. Birincisi iş güvencemize dokundurmadan diğeri ise kadılar için pozitif ayrımcılıktır hakkıdır. Hak var ama kullanımında hem toplu sözleşmenin hazmedilmesinde hemde pozitif ayrımcılığın sahaya sürülmesinde devam ediyor.
1982 yılında erkeğe dayatılan bıyıklarını üstten almama, ensesinden saçını uzatmama, favorilerini uzatmama, kot giymeme, kazak giymeme dayatmasından da kadınlar başı açık olmayı dayatan ayakkabılarının topuk boyunu, neredeyse ayakkabı numarasına kadar karışan bu ucube yönetmelikten kurtulmak istiyoruz. Buradan hükümete çağrımız. Anayasamızın 23 maddesini milletle beraber değiştirdik. Şimdi 82 model yönetmeliği getiren darbecilere yönetmeliğinizi de alın gidin deme zamanıdır. "


MERVE KAVAKÇI ERKEK OLSAYDI MECLİSE GİRMESİNDE BİR SORUN VARMIYDI
Merve Kavakçı'ya başörtülü olduğu gerekçesi ile laiklik dersi verildiğinin altını çizen Gündoğdu Kavakçı'nın vicdanından taviz vermek yerine vekilliği bıraktığını belirterek; "Merve Kavakçı bu milletin inançları ile yetişmiş kadın ve inançlı kadın olduğu için örtünen bir milletvekili. Merve Kavakçı erkek olsaydı bu inançla Meclise girmesinde bir sorun var mıydı? Yoktu. Kadın olduğu için cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı için bu millet hadsizler tarafından terbiye edilmeye çalışıldığı için bu tablo yaşanmıştır. O da inancından taviz vermektense milletvekilliğini istememiştir. Yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkede biz Merve Kavakçı'ya laikliğin gerekliliğinin gereği olarak haddini bildirdik, Sütçü İmam'ın torunlarını Sütçü İmamın Üniversitesi'nden sürgün ettik ama bizim sürgün ettiğimiz kızlar, Fransa'da laikliğin doğduğu ülkede üniversite okudular. Belçika meclisinde Merve Kavakçı ayakta alkışlanıyor. Avrupa'nın merkezinde Bosna Hersek'te başörtülü belediye başkanı var." dedi.

LAİKLİĞİN ANAYASADAN ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ

Hazırlıklarında sona gelinen yeni anayasadan laikliğin çıkarılmasını ya da ateistin ateistliğini, dindarın dindarlığını yaşayabileceği Fransız usulü laiklik tanımının getirilmesi gerektiğine işaret eden Gündoğdu: "Artık toplum mühendisliği ile insan olgusundan kadın, erkek, başı açık, örtülü, öteki oluşturmayan bir devleti özgürlüklerin teminatı olacak bir anayasayı önemsiyoruz ve bundan sonraki anayasadan beklentilerimiz bu. Benim vatanım, benim bayrağım, benim ülkem diyen herkesin benim anayasam demesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara