Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türk işadamları Afrika pazarından pay almak için daha çok çaba sarf etmeli

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Afrika İş Konseyleri Başkan Yardımcısı ve Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfıeld, Afrika denildiğinde kafalara sokulan 'açlık ve hastalık' görüntülerinin ötesinde orada ciddi bir ekonominin bulunduğunu söyledi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-13 12:22:47

Türk işadamları Afrika pazarından pay almak için daha çok çaba sarf etmeli
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Afrika İş Konseyleri Başkan Yardımcısı ve Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfıeld, Afrika denildiğinde kafalara sokulan 'açlık ve hastalık' görüntülerinin ötesinde orada ciddi bir ekonominin bulunduğunu söyledi. Mansfıeld, Türk iş dünyasının bu pastadan pay alması gerektiğini vurguladı.
Adana Sanayi Odası (ADASO), Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve DEİK işbirliğiyle düzenlenen "Afrika Uzak Değil" konulu bir seminerde konuşan Zuhal Mansfıeld, Türkiye haricindeki 19 Akdeniz ülkesinde ekonomik veya siyasi kargaşa olduğunu kaydetti. Türkiye'nin bu yüzden rol modelliğini üstlendiğini belirten Mansfıeld, önümüzdeki 20 yılda Afrika'da 2.7 trilyonluk bir ekonomiden bahsedildiğini dile getirdi. Afrika'yı 1 milyar nüfusu ile Amerika ve Fransa'dan daha çok İngilizce ile Fransızca'nın konuşulduğu bir yer olarak tarif eden Mansfıeld, "Dolayısı ile bizim de orda olma zamanı. 2005'i Afrika yılı ilan ettiğimiz o coğrafyada artık başka şeyler oluyor. Orada büyükelçiliklerimizin sayısı 31'e ulaştı. THY' her yere uçmaya başladı. Kızılay destekler veriyor. Ekonomik bakanlığımızın açtığı ticari müşavirlikler canavar gibi çalışıyor. Artık eskiden bildiğimiz o ezberlerin hepsinin bozulma zamanı. Bunu siyasi ve iş dünyası olarak el ele yapıyoruz." dedi.

Gümrük Birliği (GB) Anlaşması'ndan kaynaklanan sıkıntıların aşılması için ilgili bakanlıkların her ülkeye has serbest ticaret anlaşmaları imzaladığını hatırlatan Mansfıeld, Türkiye'nin geçtiğimiz yıllarda 8.9 oranında bir büyüme ile inanılmaz bir başarı yakaladığını anlattı. 1980'lerde yılarda 3 milyar dolar seviyesindeki ihracatın 150 milyar dolara; sanayinin ihracattaki payının yüzde 10'dan yüzde 92'ye yükseldiğine dikkat çeken Mansfıeld, şöyle devam etti: "Dünyanın 17 büyük ekonomisi haline gelmişiz. Geçmişte sadece Avrupa'ya ihracat yapıyorduk. Avrupa'da rüzgar eser, biz burada zatürree olurduk. Şimdi yaptığımız yatırımlara risklerimizi de azalttık. Orta Doğu ve Kuzey Afrika ciddi şekilde hüküm sürebileceğimiz yerler haline geldi. Akdeniz'deki 'Arap baharı' ile aylık 100 milyar dolarlık ticaret durdu. Bu sıkıntı 8'inci ayından sonra Akdeniz iflas etti. Dolayısı ile çok ciddi bir darbe alan Euro bölgesi tedbirlerini devreye soktu. Kore, Japonya ve Amerika ile serbest ticaret anlaşması imzaladı. Türk iş dünyası olarak bunu seyretmemeliyiz. Bizde hemen tedbir paketlerimizi alıp, Afrika da nasıl yapılanabilirsizin, peşindeyiz."

TÜRK OKULLARI AFRİKA'DA İHRACATÇININ ELİNİ GÜÇLENDİRİYOR

TEB Büyük Kurumsal Müşteriler Genel Müdür Yardımcısı Başar Ordukaya ise uzun yıllar batı sömürgesi altında kalan Afrika kıtasının bugüne kadar ihmal edildiğine işaret etti. Dünyadaki doğal kaynakların yüzde 35-40'nın Afrika'da olduğunu açıklayan Ordukaya, doymamış o pazarda Türkiye'nin diğer ülkelere göre daha avantajlı durumda olduğunu bildirdi. Türk ihracatçının risk almaktan çekinmediğini söyleyen Ordukaya, son bir yılda Afrika'ya yapılan ihracatın 10.3 milyar dolardan –yüzde 30'luk artışla– 13.5 milyar dolara yükseldiğini kaydetti. Hükümeti bu yönde çok başarılı bulduğunu ifade eden Ordukaya, şunları söyledi: "Bugüne kadar işadamları kendileri beli şeyleri yapmaya çalışıyordu. Şimdi başbakanımız gidip söke söke her yerden işi istiyor. Bu çok önemli bir şey. Çok fazla konuşulmuyor. Fakat Afrika'da çok sayıda Türk okulu var. Orda Türkçe öğretiliyor. Birçok devlet adamının ve işadamının çocukları bu okullarda okuyor. Orada okuyan çocukların velileri Türkiye'deki ihracatçılarla ortaklık yapıyor. Bu aslında bizim görmediğimiz aşağıdan gelen bir destek."

ADASO Başkanı Sadi Sürenkök ise Afrika'nın yeniden keşfedildiğini söyledi. 60'tan fazla metal ve minarelin çıkartıldığı; dünya altın rezervinin yüzde 40'ı kobaltın yüzde 60'ı ve değerli taş rezervinin yüzde 90'nın bu kıtada bulunduğunu açıklayan Sürenkök, "Afrika, Türk ihracatçıları için büyük bir alternatif. Ülkemizin 40 katı büyüklükte. Bu büyük pazardan pay almak için herkes yarış halinde. Türkiye'nin Afrika Kıtası ile karşılıklı ticaret hacmi 2012'de yaklaşık 20 milyar dolar. Yatırımcının bu pazarda 1,5 milyar dolarlık yatırımı var. Pazarın 20 yıl sonra 2.6 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Dolayısı ile Türk işadamlarının bu büyük pazardan daha çok pay almaları için çaba harcaması gerekir."şeklinde konuştu. ADASO'daki seminerin ilk bölümünde BNP Paribas Afrika Bölge Direktörü Vincent Davıgnon, TEB KOBİ Bankacılığı Bölge Direktörü Halil Vurarark da birer sunum yaptı.

Haber Ara