Kendi kendilerini yenileyebilme yetenekleri, birçok farklı hücre tipine ve tüm dokulara farklılaşabilme özellikleri olan kök hücreler artık her alanda yanımızda. Kalp krizi geçirene, karaciğeri hasar görene, diz eklemleri problemli olana şifa olan kök hücreden organ da yapılabiliyor. Üstelik kemik iliğine de gerek yok. Kişilerden alınan yağ dokusu istenilen bölgeye veriliyor ve hasarlı bölümler iyileştiriliyor. ABD'de bu konularda önemli çalışmalara imza atan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Tunç Tiryaki, 'ABD'nin şu an en çok para yağdırdığı proje, radyasyon hasarı gören kişilerin tedavisi. Plastik cerrahideyse Türkiye, beş ülkenin arasında. ABD'de kök hücre konusunda Türklerden, Japonlardan, İtalyanlardan bilgi alıyor' diyor.
Kök hücre nedir?
Kök hücre, sizin vücudunuzda kendinize ait bütün vücuttaki organlarda olan, dejeneretif kapasitesi çok yüksek, herşeye dönüşme yeteneğine sahip hücre demek. Bizi oluşturan hücrelerdir. Kalp de, karaciğer de, göz de ondan olabilir. Kök hücreden kan hücreleri oluşuyor, deri ve kas sistemini oluşturuyor. Bu hücreler çok hızlı bölünüyor. Çok ciddi tedavi olanakları da var çok tehlikeleri de var.
Neden kemik iliğinden değil de yağdan kök hücre alınıyor?
Çünkü en çok kök hücre yağ dokusunda var. Bir gram yağ dokudan, bir gram kemik iliğine göre 500 kat daha fazla kök hücre elde edebiliyorsunuz.
Benden bol bol alınabilir o zaman?
Boşuna can simidi dememişler. Latife bir kenara baktığınızda bir gramı 500 kat fazla. Bu kök hücreleri o kadar çok alıyorum ki yağdan, bunları çoğaltmama gerek kalmıyor. Masraf, bekleme yok.
Uluslararası alanda neler oluyor?
İnanılmaz şeyler. Diz eklemi tedavisinde, omurga hasarlarında, MS'te kullanıyorlar. Japonlar, herhangi bir hücreyi alıp o hücreyi geriye doğru getirip köküne indiriyorlar ve oradan karaciğer yapıyorlar. Ya da göz yapıyorlar. Kalp yapıyorlar.
ORGAN YAPIYORLAR
Türkiye ne durumda?
Türkiye, plastik cerrahide kök hücre tedavilerinde 5 ülkeden biri. İsrail, İspanya, İtalya ve Japonya var bizim haricimizde.
Fıkra gibi oldu
Aynen. ABD'de kök hücre konferansında bir İtalyan, bir Türk, bir Japon bilgi veriyor. Ben hastanın yağını alıp, yüzündeki deformasyonda kullanıyorum. Veya radyoterapi görmüş birinde kullanıyorum. Meme kanseri nedeniyle memesi alınan birine kök hücre veriyoruz. Yüzün gençleştirilmesinde kullanıyoruz. 70 yaşındaki kadını 30 yaşına çevirmek mümkün değil ama 40 yaşındaki bir kadını 30 sene 40 yaşında tutmak mümkün.
Yüzde kök hücre
20 yaşındaki ve 40 yaşında bir insan arasında kırışıklık farkı yoktur. Ama kırk yaşında görünür. Yüzün ortasında dolgunluğu veren doku erimiştir. Burada kök hücre devreye girer. Doğru problemi çözüyorsanız hastalar da çok mutlu oluyorlar. 'Ben kök hücre aldım, kırmızı hapı yuttum, 18 yaşına döndüm' diye bir şey kesinlikle yok.
Amerika'da dev bir çalışma
'ABD'de devletin para yağdırdığı bir proje var. ABD ordusu büyük bir şey yaptı. Bir burs sağladı. Bu bursla radyasyon hasarı gören insanlara tedavi yapılıyor. Diğer projeleri de kalp krizi. Bir patlama, bir terörist saldırıda insanlarda yanık ve radyasyon hasarı oluyor. Tek başına yanık iyileştirilebiliyor ama hem yanık hem de radyasyon hasarı olunca vücudun dejenerasyon mekanizmaları bitiyor, tedavi edemiyorsunuz. Radyasyonla yanmış bir bölgeye, hastadan alınan yağ verilmesi üzerine çalışıyorlar. Şu anda domuzlar üzerinde deneniyor. Bir de kök hücre deposu yapılıp oradan herkese verilecek. Kalp krizi geçirince o kalbin kendisini iyileştirmesi söz konusu değil. Çok az iyileşiyor, orada çok az kök hücre oluyor. Hastanın yağından kök hücreleri ayırıp kalbe vermek üzerine çalışıyoruz.' YeniŞafak